Dr.İsmet Turanlı
İskandinav ülkelerinden sonra Almanya
sozial adaletin en kuvvetli olduğu biliniyordu. Zengin elitlerle, yoksul halk
arasındaki sosyal ve mali makasın en dar olduğu söyleniyordu. Fakat son
senelerde karşılaşılan finanz krizleri ve anketler gösterdiki hakikatte elit
zenginler, diğer kapitalist ülkeler gibi zenginleşirken, yoksul seviyede ki
halk kütleleri daha da yoksullaşmıştır. Halk bu duruma bilinçlenirken,
anketlerde gösteriyor ki bu zenginliği elitler hiçte hak etmiyorlar.
Allensbach enstitütüsünün anketlerine göre
Alman halkının % 85 i Menajerlerin hakettiklerinin çok üstünde para
kazanmaktalar. % 69 u ise bu durumun ahlaki bir problem olduğunu, % 63 ü ise
nalıncı keseri gibi kendi menfeatlarını düşündüklerini ve aç gözlü olduklarına
inanıyor. Kapitalizmin haksız kazançların sağlanmasına sebep olduğuna inanıyor,
halkın % 70 i. %64 ü son 4-5 sene zarfında sozial adaletin bozulduğuna
inanıyor. Daha kötüsü % 79 bu bozukluğun gittikçe artacağı ve halkın buna
tahammül edemiyeceğidir. (Allensbach 2013)
Halkın 5 te bir üst tabakası % 75
durumundan memnun iken, alt tabaka 1990 da yaşamından % 42 si memnun iken son
senelerde bu memnuniyet nisbeti % 23 e düşmüştür.Devletin müdahelesi ile
elitler haksız kazançlar sağlamakta ve halkın 2/3 ü ise yoksulluğun dahada
arttığıdır. 90 lı senelerin ikinci devrinden itibaren elitlerin gerek maaşları
ve gerekse emeklilik tazminatları haksız bir tarzda yüksek çıkış
yakalamıştır.Diğer taraftan dar gelirliler ve fakirlerin sayısı artmıştır. DAX
konzernin idarecileri senede 3.14 milyon Euro kazanmakta. Başkanları ise 5,1
milyon senelik geliri vardır. VW yönetmenlerinin senede 7,3 milyon kazandıkları
ve kazanç makası 14 misli bir açılma göstermiştir. 2011 de bu fark 54 misline
çıkmıştır. 2004 de milyarder sayısı 80 iken, 2012 de mali kırize rağmen
milyarder sayısı 115 e yükselmiştir. Milyarderlerin çoğuda vergiden kaçırmak
için servetlerini (75 milyarlık) İsviçredeki bankalara yatırmışlardır.
Yoksulluk % 10,6 idi 2000 senesinde , 2010 da bu seviye % 15,3 e
çıkmış.Yoksullar arasında işsizlerin sayısı 2004 de %41 iken 2009 da %70 e
çıkımıitır. Bazı şehirlerde yeni doğan 5 çocuktan 2 si yoksulluk içinde
büyüyecektir. Sozial yönden eşitsizliğin artmasına iktisadi politikaların
hatalı yönlendirilmesinden doğduğunu iktisatçılar izah ediyorlar.
Almanya da ki bu bozulan durumu anlatmamın
sebebi durumdan haberdar olmayanları uyandırmak, dahada önemlisi Türkiyede bu
durumun daha fahiş bir tarzda geliştiğine dikkatinizi çekmektir.
Geçen senelerdede ‘’Paranın foyası çıktı’’
diye ,’’ sadakaya muhtaç kılınmak’’ hakkında makaleler yazmıştım. Geçenlerdede KOÇ ailesi hakkında
yazdım. Boğaziçindeki yalı zenginlerinin çoğalması mukimlerinin çok çalışkan
veya çok akıllı olmalarından ziyade sistemin bu bozukluğu tetiklediğini
açıklamak içindi. Ben ne zengin düşmanıyım nede komunistim. Fakat ELİTLERİMİZİN
hiç olmazsa bu barış sürecinde doğu ve güneydoğu, yani coğrafi Kürdistana gidip
oradaki yoksulluğu bizzat görmelerini istediğimdendir. Hele hele İstanbula LÖK
gibi çöreklenmiş köşe yazarlarının afaki makaleler döşeneceklerine empati
duygularını harekete geçirmelerini diliyorum. Siyasilerimizinde Suriye ile
Mısır’la uğraştıkları kadar Kürdistanlada özdeşlemelerini, Kürtçe öğrenmelerini
canı gönülden rica ediyorum. Körlere ve sağırlara bir diyeceğim yok.!!!
Köln.06.09.13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder