5 Mart 2010 Cuma

Veba ile Kolera

"Bujuvazi arasındaki bu ”kayıkçı döğüşünde” kim ”galip” gelirse gelsin, her ikisi de ölümcüldür! Her ikisi de veba ile kolera gibidir, ölümcüldür!"


Türkiye’de, Türkiye burjuvazisi arasındaki kavga devam ediyor. Kavga, emperyalizmin ve siyonizmin açık desteğini alan ”islamcı” AKP ile, kendilerini ulusalcı(!), ”Ergenekon” ve ”Balyoz Harekatçıları” olarak adlandıran kesim arasındadır. Bu ”kayıkçı döğüşünde”, birbirlerine üstünlük sağlamak için epey zamandır uğraşıyorlar. Bu süreçte herkes soruyor:

Ne olacak?

Bu kavgada kimi destekleyelim?

Bu kavgada kim ”galip” gelecek?

Yanıtlarım ”kısa” olacaktır; ”öz” olacaktır. Şudur:

Bujuvazi arasındaki bu ”kayıkçı döğüşünde” kim ”galip” gelirse gelsin, her ikisi de ölümcüldür! Her ikisi de veba ile kolera gibidir, ölümcüldür!

Bu yüzden, ben / biz, burjuvazinin tüm politikacılarına ( eski ve yeni) ”hayır” diyorum, diyoruz. Bizler hep saf tuttuk, tutuyoruz. Safımız, burjuva düzenin reddidir, yani sosyalizmdir! Bu birinci noktadır.

İkinci nokta var, şudur:

Burjuvazi arasındaki bu ”kayıkçı döğüşünde” başta Amerikan emperyalizmi, siyonizm ve Türk Silahlı Kuvvetleri, ne utanç verici, ”Allahçı” AKP hükümetini desteklemektedir. Bu güce dayanan AKP, bu ”kavgada” üstün” gelmek için her şeyi yapıyor.

Kayıkçı döğüşüdür, bakıyoruz, görüyoruz. Ama taraflardan hiç birini tutmuyoruz.

Safımız açıktır: Veba ile Koleraya ”hayır”, her ikisi de ölümcüldür!

Bizler sosyalist devrimciğiz. Sosyalist devrimci olmak şudur:

Sağlığı seçmek, sağlıklı olmak ve sağlıksızlardan uzak olmak demektir.

Bu bağlamda bizler, sağlığı seçiyor, Ölümcül olan her iki kesime ”hayır” diyoruz.

Bu ölümcül iki kesime karşı; işçi sınıfı, emekçi kitleleri ve tarihten silinmek istenen Kürtler ve Kürt dinamizmi ile bütünleşmek ve asgari bir proğramla, en azından, şunu yapabilmek:

Bir: Recep Tayyip beyi iktidardan uzaklaştırmak

İki: Silahlı Kuvvetlerde yuvalanan tüm darbeci sahtekar insanları, ”acilen” uzaklaştırmak!

”Asgari” ve ” Azami” broğramlara hep karşı çıkmışımdır: ama yaşadığımız bu zor dönemde ”asgari” proğramlarda uzlaşmak bizleri, belki, bu utanç verici ”kayıkçı döğüşünden” kurtarır, diyorum.
Neden olmasın?

Hiç yorum yok: