21 Şubat 2010 Pazar

Dillerin Ölümü


Faiz Cebiroğlu

Şu an dünyada yaklaşık olarak 7 bin kadar dilin varlığından bahsedilmektedir. Rakamlar kesin değil. Kesin olmamasının nedeni, hâlâ “dil” ile “dialekt” arasındaki ayrımın tam netliğe kavuşmamış olmasındandır. Bazı dilbilimcilerine göre, ayrı dialektler ayrı bir dil oluşturmakta, bazılarına göre değil. Tartışmalar sürüyor.

İskandinav ülkelerinden örnek vermek mümkün: İsveç, Norveç ve Danimarka dilleri. Bazı dilbilimcilerine göre, İsveççe, Norveççe ve Danimarkaca (danca) tek dil, bazılarına göre üç faklı dildir.

Ama böylesi ince tartışmalar paralelinde, dünya dillerinin yarısı kadar kaybolma, ölme tehlikesiyle karşı karşıya oldukları bir gerçeği vardır. UNESCO’nun yaptığı araştırmaya göre, her 10 dilden 9’unun (yani 5 bin 400) yaşadığımız bu yüzyılda kaybolup gideceği, yani öleceğidir.
1994 yılında çıkan: “Atlas of the World’s Languages” kitabı, dünya dillerine ilişkin, bugüne kadar, en kapsamlı dil-atlasıdır. Kitap-Atlas, Christopher Moseley & R E Asker (ed) tarafından hazırlanmış; 374 sayfalık olup, 113 haritadan oluşmaktadır.

Şu an tehdit altında 497 dil bulunmakta; bu dilleri konuşanların sayısı 50 kişinin altındadır. İlginç olan, Danimarka büyüklüğünde, (5 milyon) olan, Papaua Niugini’de halk 830 dil konuşuyor olmasıdır. Yine bu kitap-Atlas’ta diğer ülkelerden ve konuşulan dillerinden geniş bir şekilde bahsedilmektedir.

Açıktır; dilin, dillerin kayboluşu, hem kimliğimizin, hem de dillerimizi asimile etmek isteyen hakim dillere, bir bakıma, teslim bayrağı çekmek demektir.

Reddetmek gerekir. Redediyoruz!..

Evet; halkın kültürel, ruhsal, entelektüel yaşamları dil aracılığıyla başkalarına iletiliyor. Hikaye, efsane, tören, destan, konuşma tekniği, günlük selamlaşma, karşılıklı konuşma stili, neşe, çocuklarla konuşma tarzı, özel ifade alışkanlıkları, davranış ve duygularımız… Hepsi dil, öğrendiğimiz dille ilişkilidir. Dilin, dillerin ölümü, bu değerlerin ölümü demektir; kültür mirasının ve bilimin ölümü demektir. Dilin ölümü; dün ile ilgili tüm kazanımların kaybolması, ölmesi demektir...

Dilerin hızlı bir şekilde, tükendiği biliniyor; ama bunu önlemek için, nedense, herhangi bir faaliyet yapılmıyor. Yapılmıyor!.. Son öğrendiğime göre, Kanada, Kızılderili ve Eskimo dillerini korumak için bazı girişimlerde bulunduğudur. Sevinçtir!

Dilleri ölmekten kurtarmak, herkesin görevidir.

Sesimizi ve dillerimizi yükseltelim!

Dil ezilmesine hayır diyelim!

Bu, dünü bugüne, bugünü de yarına bağlayacak yaşam tarihimizdir; sahip çıkalım!

Hiç yorum yok: