12 Ocak 2011 Çarşamba

SUDAN BÖLÜNÜYOR, SIRA BELÇİKA DA



Dr.İsmet Turanlı
dr_ismetturanli@mynet.com


Türkiye Kürtlerinin örnek alabileceği siyasi gelişmeler var dünya’da.

1. Güney SUDAN bu hafta yapılan REFERANDUM ile kuzey bölgesinden ayrılacak. Kuzey de Arap ve Müslüman bir halk yaşarken, güney de Hırıstıyan yerli Afrikalılar. Bölünmenin ekonomik bir yanıda güney de petrol varlığı. Bu REFERANDUM kararına gelinceye kadar bir iç harp yaşanmış yüzbinlerce insan kaybı olduğu gibi milyonlarca Sudan’lı da göç etmek zorunda kalmışlardı. Şimdi bilhassa güney de bayram havası var. Türkiye’nin doğu ve güneydoğusun da da REFERANDUM yapılmasını önermiştim, fakat bölünmek maksadı için değil. Şayet Sırrı Sakık’ın başlattığı İMZA KAMPANYASI yapılırsa, oda referandum yerine geçer diye düşünüyorum. Bu özerklik, daha doğrusu yerel yönetimlerin ; İsviçre’de olduğu gibi, halkın idare mekanizmalarına katkısı kuvvetlenmiş, demokrasinin gereği gerçekleşmiş olur. Bölünmekten ziyade birlikte yaşam arzu ve sorumluluğunu artırmış olur.

Silahların gölgesinden sıyrılmak için daha başka barışçı önlemleride düşünmek ve şiddeten uzak önerileri hayata geçirmek lazımdır:

- Mesela anadilde eğitimi gerçekleştirmeği devletten beklemeyip belediyeler lisan kurslarını başlatmalıdır. Bu kurslarda Türkçe, Kürtçe ve İngilizce öğretilmelidir. Bu birlikte yaşamı kolaylaştırıcı, pragmatik yöntemlerin tatbikatına Milli Eğitim bakanlığınında desteği sağlanmalıdır. Bu aksiyona BDP önayak olabilir.

- Colloquial ( konuşulan ) Kürtçe-Türkçe ve İngilizce cep lügatları hazırlanmalı ve vatandaşa dağıtılmalıdır. Bu gerçekleşirse o bölgede çalışan Türklerinde halkla kommunikasyonu kolaylaşır. Kadınların % 50 sinin Analfabet olduğu söyleniyor. Onların hayata entegrasyonuda mümkün olur.

- Belediyelerin folklor ve müzik gruplarına önem vermesi, müziğin mutlu kılma potansiyelinden istifade etmesi faydalı olur.

- BDP nin kadın siyasetçileri desteklemesi babından eş başkanlık geleneğini sürdürmeleri diğer partilere örnek olabilir.

-Batıya göç etmiş Kürtlerin doğum yerleri ile irtibatlarını kuvvetlendirmek için FESTİVAL’ler tertip edilmeli ve onları davet etmeleri , keza yurtdışında yaşayanların bir afla vatanları ile bağlarının yeniden sağlanmasına çalışılmalıdır.

- Demokratik toplum kongresinin başlattığı çeşitli meslek guruplarının ( Kürtçe ) toplantıları çok faydalı bir girişimdir. Bu ve benzeri aktiviteleri hayata geçiren siyasi partilerinde halk arasında sempatisini sağlayabileceği için Parlamentoya da daha çok temsilcilerini göndermeği sağlayacaktır. Bu sebeple sadece BDP nin değil AK partisinin belediyelerininde bu gibi barışçıl aktiviteleri desteklemeleri partilerinin menfeatına uygun düşecektir. Halk arasında gerilim yaratan, şiddete dönük radikalleşmeyide önlemiş olurlar. Şimdi Hizbullahcıların siyasallaşma çabaları PKK ile rekabeti , gerilimi artırma tehlikesi vardır.

Alman yazarı Karl MAY ‘ın‘’ Durch Wilde Kurdistan ‘’(Vahşi Kürdistan) adlı bir eseri vardır. Bir asır önce kaleme almış. Kürtlerinde artık bu asırda Hizbullah gibi, PKK gibi silahlı mücadeleyi bırakıp, medeni vasıtaları kullanmaları gerekir. O güzelim tarihi şehirlerde MUTLULUĞ’u gelecek nesillere tattırmalarını özlüyorum. Zencilerin lideri Martin LUTHER’in dediği gibi ‘’Benim de bir Rüyam var ! ‘’

2. BELÇİKA da da REFARANDUM yapılıp Valonlarla Flamanların ayrılacakları tahmin ediliyor.

3. Keza Kanada da Fransızca konuşan Queebec bölgesi İngilizce konuşan bölgesinden ayrılmak istriyor.

4. İtalyanın kuzeyi ile güneyide ekonomik gerekçelerle bölünmek istiyor.

5. Fransa da Bretagne bölgesi devleti beklemeden yerleşim bölgesinde tabelaları iki dilden yapmağa başladı.

6. Tonny Blair iktidara gelince İngiltere de İskoçya’ya ve Galler bölgesine özerlik tanıdı.

7. Rusya federasyonunda Çerkezlere, Çeçenlere, Yakut’lara, hatta bir kaç yüzbün nufuslu Tatarlara Kırım’da özerklik tanımış , 20 ye yakın Cumhuriyetle bir federasyon kurmuştur.

8. İspanya’da bugün ETA silahları temelli terk edeceğini açıkladı.

Şayet bir memlektte birden fazla millet yaşıyorsa, eninde sonunda fedrasyona geçiyor , yahutta Çekoslovakya ‘da olduğu gibi bir günde bölünüveriyor. Kimisinde Etnik, kimisinde Dini, kimisinde ekonomik, kimisinde Lisan farkı kavgaya, sonunda da bölünmeye sebep oluyor. KAŞMİR’de halkın ekseriyatı Müslüman olduğu halde Hindistanın hükümranlığında. Onun içinde bombaların patlaması durmuyor.

AB prensipleri egemen halkların azınlık haklarına riayet etmelerini öngörür. Bölünmek, kendi özerkliğini, devletini teessüs etmek her milletin gönlünde yatar. Fakat güzel olanı farklılıklara rağmen birlikteliği sağlayıcı yöntemleri geliştirmektir. NUH-NEBİ’nin ikinci tufanını beklemeyelim.


Köln. 10.01.11

Hiç yorum yok: