26 Ağustos 2010 Perşembe

Liderlerin Referandum Mitingleri halka bir Zulümdür (!)


Dr.İsmet Turanlı
dr_ismetturanli@mynet.com

Anayasa paketinin içeriği iyidir, kötüdür onun tartışmasına girmeden 40 derecelik Ağustos sıcağında onbinlerce vatandaşı içi boş , seviyesiz polemikleri dinlemek için meydanlarda toplamalarını ben vatandaşa yapılan bir zulüm olarak telakki ediyorum. Sanki ömürlerinde bir daha yüz yüze gelmeyeceklermiş gibi ahlak dışı ,seviyesiz ithamlardan oy beklemeleride vatandaşın sağ duyusunu hiçe sayıp, onları ahmak konumuna sokmaları üzüntü vericidir. Erdoğanı vatan haini ilan etmeleri, karşılıklı liderlik pozisyonundakilere yakışmayacak hakaretler yapmaları aslında hayal kırıklığı yaratmamalı. Çünkü söylemleri onların seviyelerini göstermektedir. Az çok kemale ermiş köşe yazarları da benim gibi bu salvolardan şikayetçiler. Taraf tutanlar ise bu laf ebeliklerini ciddiye alıp yorumlar yapmaktalar. Onların zahmetlerine acıyarak bakıyorum. O tip köşe yazarlarının ne söyleyeceklerini okumağa lüzum yok, çünkü tuttukları tarafa göre olayı irdeleyeceklerdir. Bitaraf bir advranış bekleyemezsiniz. Bu davranışları bana bir karadeniz fıkrasını hatırlatıyor. Şöyle ki;

Stadyumda maç seyretmeğe gelen Temel karşı tribündeki arkadaşına yüksek sesle seslenir. Bundan rahatsız olan yanında oturan vatandaş elindeki dürbünü Temel’e verir. Dürbünde arkadaşını büyümüş tarzda görünce onu yakınında hisseder ve sesini kısarak arkadaşına hitap eder. İşte bu tarzı tercih eden köşe yazarları kendilerine göre yanlış budukları olayları abartarak yorum yaparlar. Dürbüne tersten bakanlar ise olayları marjinelleştirirler. Üstelik bu hatalı durumlarını halka telkine çalışırlar. Olan vatandaşa olur. Çünkü kendi negatif haleti ruhiyelerini okuyucusuna projekte etmektedirler(İletmektedirler). Mesela bir Cumhuriyet, yahut Vatan gazetesi okuyucularının depresyona gireceklerini zannediyorum. Onlarca İktidarın hiç bir müsbet icraatı yoktur. Türkiye batmak üzeredir. Sevinilecek hiç bir şey olmamaktadır. Okuyucularının Endorfinini (Mutluluk hormonu) yok etmekten çekinmezler. Karşı tarafta olanlar yani Yandaş medyaya bakıncada Türkiyeyi güllük gülistanlık içinde zannedersiniz.

Diğer hayal kırıklığı yaratan halleride, nutuk çekenlerin hiç bir çözüm önerilerinden bahsetmemeleridir. Bana kalırsa bu durumları çok normal. Adamların müsbet fikirler beyan etmeleri beklenmemeli. Çünkü böyle bir kabiliyetleri, çalışmaları yokki. Üstelik bir Kılıçdaroğlu Atatürk’ün koltuğuna oturunca kendini dev aynasında görüyor olmalı. Sen kim, Atatürk kim behey zavallı. İşte bu kifayetsiz söylemleridir ki; medyanın abarttığı rüzgar etkisini kaybetmektedir. Ben Bahçelinin dinlenmeğe değer tek bir cümlesine rastlamadım. Erdoğan’ın karşıtlarına laf yetiştirmesi gayretinide çok lüzumsuz addediyorum. Bu bakımdan haftalarca vatandaşı ,bu sıcakta meydanlara toplamalarını ,zırvalarını dinletmelerini vatandaşa yapılan bir ZULÜM addediyorum.

Vatandaşlarada tavsiyem televizyonlardan naklen yapılan canlı yayınları takip etmemeleri ve taraf tutan köşe yazarlarınıda okumamaları. Voltair’in dediği gibi ‘ Kafama katkı yapmayan yazlıarı okumuyorum’’. Sizde öyle yapın .Hiç kaybınız olmaz.

Köln. 22.08.10

Hiç yorum yok: