24 Aralık 2010 Cuma

KÜRTLER İKİ DİL BİLİRLER



“Kürtler varlıklarını devam ettirmek için anadilde eğitimde israrlı olmaları lazımdır. Aksi asimilasyondur. Assimilasyon ise bir nevi insanlık suçudur, zulmudür.”

Dr.İsmet Turanlı
dr_ismetturanli@mynet.com

Kürtlerin iki dilde konuşma isteği Türklerin hayretini mucip oldu. Sebebi gayet basit. Kürtler Türkiye de resmi dil olarak Türkçe’yi, özel hayatlarında da KÜRTÇEYİ kullanıyorlar. Irak’ta resmi dil olarak Kürtçe ve Arapça konuşuyorlar. İran da Kürtçe ve Farisiyi, keza Suriye de Kürtçe ve Arapça . Kafkaslarda Kürtçe ye ilaveten, Azeri, Ermeni, Gürcü, Rusca dillerini, Avrupada Almanca, İsveçce, Fransızca, Felemenkçe, v.s. hatta okulda öğrendikleri İngilizceyide üçüncü dil olarak kullanıyorlar.

Şimdi istenen nedir? Fırat’ın ötesinde halk günlük hayatında % 90 Kürtçe konuşuyor, ancak resmi dairelere gittiklerinde, Hastanelerde şayet doktor Kürt değilse Türkçe konuşuyorlar. Türk siyasileri bu realiteden habersiz oldukları için yahut kendileri Türkçeden başka bir dil bilmedikleri için Türkçeden gayri bir dil olacağını düşünmektende acizdirler. Siz 80 senedir Türkiyeyi idare edenlerin ikinci bir dil bildiğine şahit oldunuz mu? Atatürk’ten başlayın, sırası ile bütün cumhurbaşkanlarının hiç biri batı kültürü ile eğitim görmemişlerdir. Mahkemelerde hakimler çok gülünç duruma düştüler. Türkçeden başka bir dil bilmediklerini açığa vurmuş ve Kürtçe konuşulunca ona ‘’BİLİNMEYEN bİR DİL ‘’ demişlerdir.

Universitelerde ikinci bir yabancı dil bilende pek yoktur. Profesörlük için ikinci bri yabancı dil bilinmesi şartı vardır. O imtihanı ancak kopya çekerek başarıyorlARMIŞ(!).

NATO’ya girmeden önce orduda da pek İngilizce bilen subay yokmuş.

Yabancı dilde tedrisat yapan okullarada Türkçe dışında eğitime yasak getirilmiş.

Türki devletlerin ilim adamları ile yapılan kurultaylarda da ortak dil maalesef RUSCA olmuştur.

Bugünkü gazetelerin birinde bir köşe yazarı Kürtlerin Assimilasyondan korktuklarını,ikinci dil uygulaması ile de Türklerin bölünmekten korktuklarını yazıyor. Kürtlerin % 50 sinin Kürtçe konuşamadıkları bir gerçekse Assimile olmadıkları iddia edilebilir mi?

Fırat’ın ötesinde yaşayan Kürtlerin yaşamları itibariyle de Facto bölündükleri de bir gerçektir. Ohalde korkularla değilde gerçeklerle yüzleşmek zamanıdır.

Nufusu 100 binin altında UNO da akredite 33 devlet mevcut. Bunların 8 inde anadilde eğitim vardır. Kürt nufsundan daha az nufusa sahip 85 Ülke var. Bunların ekseriyetinde anadilde eğitim mevcut.

Bir taraftan yepyeni demokratik bir anayasa gerek denir ve seçimden sonra yeni bir anayasa yapılacağından bahsedilir, çünkü bu anayasa askerlerin yaptığı faşist karektedir denir, iki anadilde eğitim istenince mevcut anayasanın geçerliliğinden öne sürülür.

Milletvekillerimiz Antalya’ya gelip bir ay Turistlerle tatil yapsalar, onlarla komunikasyon kurmağa çalışsalar ve onların bu hususta fikirlerini öğrenseler, tatil yerlerinde çalışan Kürtlerin kaç lisan konuştuklarını görseler utanç duyacaklarından eminim. Zira Turizmde çalışan Kürtlerle konuştuğumda onların bir kaç yabancı dil bildiklerini gördüm.

Ahmedi Xani’nin Mem-u Zın’i üç lisanda yazdığı söyleniyor. Son çıkan FERHENK (Kürtçe lügat) te 39 bin Kürtçe kelime olduğunu gösteriyor. Diyarbakırda son altı ay içinde yapılan tıbbi kongrede konuşmacıların % 80 i Kürtçe tebliğatta bulundular.

Netceyi kelam siyasilerin Türkiyedeki gerçekleri görmeleri , afaki fikirler serdetmemeleridir.

Başbakan Türkçe bilmeyen bir aileyi ziyaretinde tercüman kullanmış. Bundan böyle o insanlara tatbik edilen assimilasyonu tamamlayıcı siyasetimi devam ettirmeli, yoksa onların ana sütü gibi hakları olan anadilde eğitime mi öncülük vermelidir? To be or not to be? Kürtler varlıklarını devam ettirmek için anadilde eğitimde israrlı olmaları lazımdır. Aksi asimilasyondur. Assimilasyon ise bir nevi insanlık suçudur, zulmudür.

Kitzbühel (Avusturya) 21.12.10

Hiç yorum yok: