14 Ocak 2010 Perşembe

AÇIK MEKTUP



Dr. İsmet Turanlı’dan Onur Öymen’e Açık Mektup:

Sayın Onur Öymen,

Dışarıda elif elif, ince ince bir kar yağışı var. Bahçemdeki çamlar beyaz gelinliğini giyinmiş. Kütüphanemdeki şöminemin alevlerini seyrederken VİVALDİ’nin dört mevsim bestesini, BEETHOVEN’in Türk marşını kırmızı şarabımı yudumlarken dinliyorum.

Kafamda ise Türkiye’de ki demokratikleşme sıkıntılarının nasıl salah bulacağını, tarihi bir perspektifte oluşan fikirlerimi, size duyurmanın faydalı olabileceği ümidi var.

Biliyorsunuz ki 50 yi yılı aşkın bir zamandanberi yurt dışında çeşitli memlektelerde yaşamış, ilmi çalışmalarımın yanında vatandaşların sosyo kültürel problemlerine çözümler üretmeği kendime dert edinmişim, Türkiye’deki gelişmeleride yakından izlemeği ihmal etmemişimdir. Gönderdiğim hayat hikayemdede hatırlayabildiklerimi dile getirmişimdir.

Bir taraftan en alt tabakadaki, yeşil kart sahibi vatandaşlarla bir araya gelirken, İstanbul ve Ankara’dada politikacılar, sanatkarlarla, yazarlarla ve yurt dışında ilim adamları ilede temaslarımı yoğun bir şekilde devam ettirmekteyim. Böylece çok geniş bir horizonta sahibim. Sizin gibi politikacılar, hatta diplomatlar, Ankarada yahut Boğaziçinde oturanlar tek taraflı düşünmek zorunluğundadır. Tek taraflı düşünme mecburiyeti insanın hata yapmasını düçar kılar.

Muhalefetin sorumluluğu :

Ben muhalefetinde iktidar partisi kadar memleketin gidişinden sorumlu olduğu kanaatındeyim. Muhalefet yapmak sadece iktidarın icraatını tenkit etmek olmamalıdır. Maalesef CHP meclise hiç bir çözüm önerisi getirmiyor. Sadece tenkit etmek ne size oy kazandırıyor, nede memlekete bir faydası oluyor.Size bir kaç misal vereceğim.

1. Sizin hazırlayacağınız yeni bir anayasa taslağı olamaz mı?

2. CHP de demokratik siyasi partiler ve seçim kanunu tasarısı öneremezmi?

3. Vatandaş yolsullaşıyor kapitalist sistem gereği. Sosyal demokrat olarak Pauperizmi ( Sadakaya muhtaç kılmak ) yok edecek tedbirleriniz nelerdir?. İşsizliğe karşı hangi önerileriniz var?

4. Kışlarımı Antalya’da geçirmekteyim ve çok acı bir tesbitte bulundum. Türkiye’de dürüstlük saflık olarak algılanıyor ve % 80 herkes hilafı hakikat konuşuyor. Bu nisbet batıda tam tersidir.Bu ahlaki, etik dejenerasyona karşı önereceğiniz hiç bir fikriniz yok mu?

5. Bitaraf bir gözlemci olarak TENAKUZlarınızı hayretle izliyorum.

a) İktidar size bir anayasa paketi getirince ‘’Çoğunluğun dayatması’’ olarak algılyor, Kürt problemine gelince biz Türkler çoğunluktayız, ohalde Kürtlerde ‘Ne mutlu Türküm ‘ desin istiyorsunuz, Hürriyet gazetesinin ‘’Türkiye Türklerindir’ manşeti sizi rahatsız etmiyor. Türkler çoğunlukta olduğu için resmi dil, eğitim Türkçe olmalıdır diyorsunuz. Almanya’da okullarda Türkçe resmen öğretiliyor, bazı sağcı eyaletler hariç, Türkiye de anadil eğitimini resmi okullarda yasaklıyorsunuz. NRW de okullarda Türkçe ikinci dil öğretimi kanunlaştı. İlk Türkçe anadilde eğitim yapan Ana okulunu 1970 ben gerçekleştirmiştim Köln’de.

b) Türk kelimesi milletin adı, Kürt kelimesini ise ETNİSİTEYİ ifade ettiği dayatması insan haklarına aykırıdr. Açılım için konuşalım diyincede ‘ Taslağınız nerede? ‘ diye soruyorsunuz. Taslak gelince dayatma, taslak gelmeyince neyi konuşalım diyor,fikrinizi açıklamaktan kaçınıyorsunuz. Bu çelişki değil mi? İktidar çoğunluğuna dayanarak istediğini yaptıramaz diyor, Türkler çoğunlukta olduğu içinde çoğunluğun dediği olur diyorsunuz. Bu çelişki değil mi? Almanya’da Alman vatandaşlığına geçenler Alman’mı olmuştur, yoksa Almanya vatandaşımı?. Türkiyede yaşayan herkes TÜRKTÜR dayatmasını Kürtler kabullenmiyor. Onlar kendilerini Türkiye vatandaşı olarak deklare ediyorlar. Zorla güzellik olurmu?

c) Kürtçe yayın:

Kürtçe yayın özel kanallarda olsun diyorsunuz, sanki Kürtler Türkçe yayınları verdikleri vergilerle finanse etmek mecburiyetindeler. CHP diyor ki bizim verdiğimiz vergilerle Kürtçe yayınların resmi kanallarda yayınlanması finanze edilemez. Bu çelişki değilmi?

d) Kürtlere kültür zulmü :

Okullarda okutulan kitaplara bakın. Tarih, edebiyat, sanat, müzik müfredatında tek kelime KÜRT varmı? Türkiye’de sanki hiç Kürt yok. Sanki Kürt edebiyatı, kültürü, sanatı yok. Benim kanaatıma göre Kürtlere yapılan en büyük zulüm budur. Siz Kürtlere körsünüz, ama Türklere herşey mubah addediyorsunuz.. Bu durum insan haklarına, AB uyum çalışmalarına uyuyuyormu?

e) Kürt diye bir millet var mı, yok mu?

Ayrımcılık yapıp yeni bir millet yaratılıyor deniyor. Kuzey Irak’ta ,yani güney Kürdistan’da bir Kürt milleti yok mu?

f) Kürdistan kelimesinden neden korkuyorsunuz?.

Bu asırlardır kabul görmüş coğrafi bir isimdir. RUMELİ’de rumlar yok ama orası işte coğrafi yönden rumelidir. Macarların yoğun yaşadığı yer Macaristandır, Hakeza Yunanistan, Gürcistan v.s. Doğu ve Güneydoğuda memurlar hariç yerli halk Kürtlerden oluşmuyormu? Oralara CHP neden gitmiyor. Köylere kadar gidip halkın dertlerini dinlemiyorsunuz.? Sadece CHP taraftarlarını dinlerseniz, muhalifleri dinlerseniz zannedersiniz ki ora halkı iktidardan memnun değil. Sonra oylar karşı tarafa çıkıncada ‘’Mantık hatası yapıyorlar diyerek o tarafa oy verenleri mantıksızlıkla suçluyor, hakaret ediyorsunuz.

g)‘’Analar ağlamasın”

‘’ Dersimdeki on binlerce asi kürtleri öldürmemelimiydik? tarzında algılandınız . Atatürkün arkasına saklanıp, yahutta Atatürkü suçlar gibi yaptınız. Orada yapılan mezalimi Çağlayangil bana bizzat anlattı. O sözünüz hem Alevileri, hemde Kürtleri küstürdü. Medeni cesaretinizi zorlayıp Dersim’e gidip vatandaşlarla konuşun. Onların bir müddet misafiri olun. Davulun sesi yakından daha hoş gelir. Cesur olun. Dersimde olanlar bir mezhep kavgası değildir. Demirel’inde ifade ettiği gibi 28 inci özgürlük çatışması, ayaklanması idi. Kürtlüğüne bilinçli hiç bir Kürt resmi tanımlamaya inanmıyor. Bu kavga 1808 de BABAN aşiretinin isyanı ile başlamıştır. Kürtlerin böyle bir isteği yok diyerek kendi kendinizi kandırmayın. Ben geçen sene Dıyarbakır’a , Batman’a gidip tıbbi konferanslar verdim. Tesbitim o ki Fıratın ötesinde Türkiye halkı manen bölünmüş. Atı alan Üsküdarı geçmiş. Sizin ve Bahçelinin bölünme korkusu irrasyonel değil. Sandıktan çıkan oylar AK Partinin ve dtp’nin Kürt adaylarına verilmiştir. Yani % 100 Kürtler Kürt adaylarına. Bu durum size bir şey ifade etmiyor mu? Bu bir referandum sayılmaz mı? Onlar Kürtleri temsil etmiyormuş diyenler var. Kürtleri Bahçeli mi, Baykal mı, MHP mi, CHP mi temsil ediyor?. Yanlış teşhislerle kendi kendinizi kandırmayın. Bu Ak partinin eseri değildir. Kürtlerin Balkanlarda Osmanlı devrinde olduğu gibi bilinçlenmelerinden ötürüdür. Şimdiye kadar devlet kuramamalarının sebebi ümmüyet inancıdır. Türklerin müsaade etmemesinden dolayı ve Beşikçi’nin tesbitine göre etnik bilinçlenmenin yoksunluğundan dolayıdır. Öcalan’ın kanlı direnişindede bu bilinçlenme etkilidir. Güya Kürt gençleri işsizlik sebebiyle dağa çıkıyorlarmış. Böyle yanlış tesbitler siyasileri yanlış yönlendirmeye sebep oluyor. Başbuğ dağa çıkmayı önleyemedik diyor. Her etkisiz kılınan PKK lının 3-5 kardeşi akrabası yokmu? İşte onların dağa çıkmasını motive ediyor asker. Onun içinde silah yolu ile PKK bitirilemez. Keşki Türkiye demokratikleşseydi ve Kürtlerinde Gandhi gibi bir lideri olsaydı. Ve İngilizler Lozan da Kürtleri dörde bölmeselerdi. PKK ortadan kalksada, Türkiyede Kürtler özerkleşsede dörde bölünmüşlükten kurtulunadek bu kavga sürecektir. Almanların Kürtlere Empati yapmalarının sebebi Sevri hortletmaktan ziyade kendilerinin 45 sene boyunca ikiye bölünmüş yaşamlarıdır. Yanlış teşhisler, hesaplar yavaş yavaş Bağdattan dönüyor. Tehlikenin farkındasınız fakat dile getirmekten korkuyorsunuz. Milleti olupta devleti olmayan 40 milyonluk tek millet Kürtler. Olimpiyatlarda bayrağı taşınmayan tek millet Kürtler. Futurolog değilim amma benim tahminim bu 40 milyonluk millet haklarına kavuşacaktır. Güney Kürdistanın devlet olmasına hangi ahlaki gerekçelerle karşı çıktığınızı anlamakta zorluk çekiyorum. Onların devletini, kimliğini kabullenmekle asıl bin senelik kardeşliğinizi isbat etmiş olursunuz. İnkar ile değil. Bütün bunları 80 yaşına gelmiş bir ilim adamı titizliği ile sizi uyarmak istiyorum. Annem Türk, Türkçe eğitim gördüm, Alman daha doğrusu Avrupa vatandaşıyım. Tevfik Fikret gibi diyorum ki Milletim ‘’Nevhi beşer, vatanım ruyi zemin’’. Humanist, Altruist, ateist bir insanım. Almanım diye, Fransızım diye, Türküm, Kürdüm diye bayrağını görünce heyecanlanan, istiklal marşı söyleyenlerin bu asırda Mevlanacı olacağına inanmıyorum. Çünkü ben bütün insanları ayni eşitlikte tedavi ediyorum ve seviyorum.

Koçgiride öylesine aşırı mezalim, katliam yapıldı ki Atatürk oradaki generali mahkemeye dahi verdi

Size en ciddi tavsiyem halkla haşır neşir olun. Kürdistandaki köylere gidin, Ak partili köylülerle konuşun, onları dinleyin. Taraftarlarınızı dinlemeniz sizi iktidara götürmez. Karşıtlarınızı ikna sizi iktidara taşır. Hakiki sosyal demokrat olun.

6. Sigara yasağı yanlız tütün içenleri zehirlemiyor, passif içenlerinde sıhhatını tehlikeye sokuyor. Üç beş kahvehane sahibinden oy alacağım düşüncesi ile 5 sene yasağı tehir etmek isteyişiniz bana Kanzler KOHL’un silah satişları için söylediği sözleri hatırlattı. ‘’Silah ihraç etmezsek 30 bin vatandaş işsiz kalır’’ demişti. O silahların milyonlarca insanın hayatını mahvedeceğini düşünmekten acizdi herhalde. Siz nasıl oluyorda bu yasağa karşı çıkıyorsunuz. Böyle bir gafı nasıl işliyorsunuz. Sanki restoranlara gidenler sırf tütün içmeğe mi gidiyorlar?, Yemek yemeğe değil.

7. Bir professör var. Sizin gibi her üç cümlede bir ‘’ Dünyanın neresinde görülmüş? ‘’ cümlesini kullanıyor. Allah aşkına bu cümleyi kullanmayın. Benim gibi dünyanın dört bucağında bulunmuş, beş lisan bildiğim için her sabah İnternetten iç ve dış basını takip eden beni güldürüyorsunuz. Bütün dünyayı bilir gibi milleti yanıltmayın. Ayıp oluyor. Ben turist gibi arşınlamadım dünya alemi. Gittiğim her yerin sosyo kültürel, historik yapısını da incelemişimdir.

8. Sizlerde bir diplomat olarak yurt dışındaki muhalefet partiler ile temasa geçip Türkiye yararına girişimlerde bulunun. Halk bu girişimlerinizi fazlası ile honore eder. Türkiyenin kalkınmasına, yabancı ülkelerle iyi ilişkiler kurulmasına hizmet edin. Kadim dostum rahmetli Bedri Rahmi’nin dediği gbi siz aydınlar Ankaraya, İstanbula LÖK gibi oturmuşsunuz. Erdoğan’ın dediği gibi ne bu rehavet. Kılıçdaroğlu elinde dosyalar Maliye müfettişi gibi dolaşıyor ve hiçte iyi bir intıba yaratmıyor. Üç tane çarşaflıya CHP rozeti takmakla milletin sağ duyusunu etkilemiyor.
9. Bakın ben sizlerden daha çok milliyetçiyim. Çünkü tek taraflı düşünmüyor, sizin ihmallerinize, zayıf, karalamacı politikanıza üzülüyorum.

10. Erdoğan tek adam rolünü benimsemeğe başladı.

Kabindeki ikinci adamının, parti yönetimindeki ikinci adamının gitmesine göz yumdu. Başlangıçta var olan parti troykasını Gül’ü Çankaya’ya , Arınç’ı meclis başkanlığına göndererek kendini tek söz sahibi yaptı. Bakanlarını, milletvekillerini, meclis başkanını, vatandaşı azarlıyor. Bu Türkiye için tehlikelidir. Atatürk’e karşı çıkan en yakın silah arkadaşları onu terkedip parti kurdular. Atatürk’ün tek adam olacağından korktular. Hatta o arkadaşlarını istiklal mahkemesine gönderdi. İsmet paşa onları idam sehpasından kurtardı ve seneler sonrasındada ‘’O partileri kapatmasa idik daha erken demokrasiye geçerdik’’ dedi.

11. CHP daha doğrusu Baykal’ın politikası size hiç oy kazandırmıyor. İktidarın eksiklerini bağıra bağıra anlatması taraftarlarının hoşuna gidebilir. Milletvekillerini (Schaden froh) güldürüyor. Halbuki iktidar icraatları ile oy topluyor. Çünkü vatandaşın nazarında şikayetçi olmak, sızlanmak puan toplamıyor. Çifte yollar sayesinde mortalite % 50 azaldı. Vatandaş daha rahat araba kullanıyor. Fakir vatandaşların çocuklarının bedeva kitap alması, sağlık hizmetlerine ödeme yapmaması, reçeteleri istediği eczaneden alırken hastane kapılarında sabahın erken saatlerinde sıraya girmek mecburiyetinin kalkmış olması, çiftçilere yapılan yardımlar için Ziraat bankasının dağıttığı kredi kartı ile yurt dışında bile bankomattan çekebiliyor. Köylülerin değil köylerine evlerine kadar su götürülmüş. Enflasyon tek haneli, faizler keza, döviz fiyatları senelerdir ayni.Yani yapılan her müsbet icraat oy kazandırıyor. Size tavsiyem şikayetçi kimseleri , bedbin köşe yazarlarının söylemlerinden medet ummayın. Şikayetlere ne gibi çareleriniz olduğunu düşünün, ve vatandaşa ümit verici yapıcı çarelerinizi duyurun. Size oy kazandıracak tek geçerli taktik bu olabilir. % 38 köyde yaşıyor, 12 milyon yoksul var Ak parti onlara dönük pragmatik çözüm yollarına başvuruyor. Sizin seçim analizleriniz yanlış olduğu için şehirli, az çok okuyan, devletten fazla ulufe görmeyen tabakanın % 20 oyundan yukarı çıkamıyorsunuz. Baykal’ın retorik yeteneğinin cazibesinden kurtulmanız lazım.

12. Yurtdışındakilerin Anayasa gereği oy hakkı hala uygulanmıyor. Ne yüzle Almanlardan oy hakkı isteyelim?

13. Açılımlar gecikmiş çabalardır. Yanlışlarını, eksiklerini muhalefet söylesin. Ama karşı çıkmak aydınlar, batılılar nazarında doğru atılımlar olarak değerlendirilmiyor.

Ne mutlu Türküm diyene (!)

Bakın size ters düşecek bir fikrimi daha söyleyeceğim. Ezberinize dokunacak. ‘’ Ne mutlu Türküm ‘’ demek nazilerin ‘’Herren Rasse’’ demesi ile identiktir. Almanların dediği gibi ‘’ Das gleiche in Grün’’ tekerlemesi gibi. Yani başka kelimelerle MİLDE AUSDRUCK. O gibi sözler ulus kurmanın bir gereği, modası idi belki. Bugün anlıyoruz ki bu tarz sloganlar bir milletin üstünlüğünün ifadesidir. Çetin Altan’ın dediği gibi ‘’Kendi kendine hamaset teranesi’’. Kürtler bu sloganı söylemedikleri için mi mutsuzlar?. Yoksa söyleyen Türk asıllılar onun için mi mutlular (!)? Benim çifte vatandaşlığım var 50 senedenberi. Muayenehane açmak için bir mecburiyetti. ‘’Ne mutlu Almanım ‘’ diyebilirmiyim.? Bana hala Almanya da ve Türkiye de Türk doktoru denmiyor mu? Bulgaristandaki Türkler ‘’Ne mutlu Bulgarım’’ mı desinler?. Büyükanıt diyor ki ‘’ Ne mutlu Türküm’’ demeyen vatan hainidir. Askeri vesayete karşı bir tutumunuz yok. Muhturaya karşı AK partinisinin duruşunu bir siyasi parti olarak desteklemeniz gerekirdi. Orduyu yıpratmayın deniyor. Ordu defalarca darbe yapmış, muhtura vermiş, elindede silahı var. Üstelik direkt başbakana bağlı. Batıda böyle bir durum varmı? Ordu sadece dış düşmanlara karşı vazife yapar. Dahilde emniyet kurumları vazifelidir. Anayasadan 15 inci maddenin kalkmasını istemeniz millet nazarında size müsbet bir not kazandırmıştır.

Fikirlerimi beğenmeye bilirsiniz. Aydınları korkak olanlar, fikirlerini serbestçe açıklamayanlar memleketlerine faydalı olamazlar. 301 e karşı çıkmamanız sukutu hayal yaratmıştır. Kaç basın mensubu adliyede davalıdır? Aydın kişi odurki nemelazımcı değildir, kendinden çok milletini düşünendir. Her aydın kişi milletinin problemlerinden sorumludur ve çözüm önerisini bilmediğim mevzuda konuşmaktan imtina ederim..

Kim vatan haini? Türkiye vatandaşları % 99 müslüman mı?

Karşı fikirde olanı, ötekini vatan haini ilan etmek demokrat beyinli olmayanların ayıbıdır, günahıdır. Türkiyede yaşayan insanların % 99 unun müslüman olduğunu söylemek hilafı hakikattır. Bizim nesil ATEİST eğitilmiştir. Okullarda, universitedeki öğrenci arkadaşlarımın hemen hemen hiç biri namaz kılmaz, oruç tutmazdı. İnönü 1947 de Hasan Ali’nin yerine Şemsettin Sirer’i getirince İlahiyat açıldı, din dersleri kondu, İmam hatipler açıldı, Köy enstütüleri kapatıldı, ezan arapça oldu. Bunların hepsi CHP iktidarı zamanında olmuştur. Milyonlarca Alevi kendini müslüman addetmez. Gerçi yüzbinlerce gayri müslüm, maalesef bugün 80 bin kişi hoşgörümüz sayesinde (!), Türkiyede yaşamakta ve müslüman değildir. Müslüman olanlarada DÖNME tabirini kullanıyoruz. Yanlış hatırlamıyorsam siz bizzat mecliste misyonerler aleyhinde konuştunuz, vatanı yabancılara satıyorlar dediniz, Yüzbinlerce Türk’ün Avrupada mülk sahibi olduğundan heberiniz varmı? Malatya’da boğazını kestiler iki Almanın. Bırakın yabancıları bu arada kaç genç kız ve kadın boğazı testere ile kesilerek katledildi. Bunlar basına intikal eden münferit vakalar değildir. Türkiye bu ayıbı ile , yalan söylemleri ile, alaturka tualetlerinin pisliği ile, alkol yasakları ile elbette batı uygarlığından fersah fersah uzaktadır.

Faydalı olabilirim gayesi ile dile getirdiğim samimi düşüncelerimi ciddiye alacağınızı ümit ederken size ve hanımefendiye saygılarımı sunarım.

14.01.210

Dr. İsmet Turanlı
dr_ismetturanli@mynet.com

Auenweg 131, 50996 Köln

Hiç yorum yok: