21 Ocak 2009 Çarşamba

Neo - Ergenekon




Abdulkadir Ulumaskan / ulumaskan@hotmail.de


"...Bunun için burada ortaya çιkan iddia edildiği gibi, devlet içerisindeki derin devlet değil bir bütün olarak devletin derin olduğudur. Ve bu derin devlet ya
da Ergenekonu tasfiye etme mücadelesi falan değil, yeni derin devlette bir Neo - Ergenekonun yapιlanma savaşιmιnda kimlerin yer alacağι kavgasι ve görev bölümünden başka bir şey değildir..."


Ergenekondan bahsederken öncelikle bir gerçeği teslim etmek gerekiyor. Ergenekon ne Türk devletinin istek ve iradesiyle kurulmuş ve ne de onunla ile ortadan tasfiye edilebilir. Burada sadece Ergenekonun ismi Türkçe olup, elemanlarι Türktür. Yalnιzca içerisine çeteci Türk ιrkιlιğι girmiştir o kadar. Gerisi Amerikanιn marifetidir.

ABD, yeni ιlιmlι Neo - islam modeline bazι eski Türk elemanlarιnι işe yaramayacağιnι bildiğinden bunlardan bazιlarιnι yerini değiştirmek, bazιlarιnι tasfiye etmek ve yeni bazιlarιnι işbaşιna getirme operasyonlarιdιr, bu tüm olup bitenler. Belki de gittikçe güçlenen Ergenekon ABD için denetiminden çιkma eğilimini olduğu veya olabileceği ihtimali de bunda bir etken yada neden olmuş olabilir.

Amerika Ergenekon konusunda bu işi tek başιna AKP nin yapamayacağιnι görünce, ordu ile AKP yi barιştιrmak durumda kaldι ve bunu da gerçekleştirdi. ABD talimatι verince herkes Ak Parti ile asker arasιnda antagonist gibi görünen çelişkinin nasιl da uzlaşmaya dönüştüğü görüldü ve AKP hükümetin tam tekmil Genelkurmayın emrine amade oldu.

Avratasyacι denilen Ergenekoncu kanadιn ortaya çιkmasι herhangi bir tesadüf sonucu olamaz. Örneğin Ergenekon sanιğι eski Milli Güvenlik Kurulu sekreteri Tuncer Kιlιç’ιn
Amerikadan vazgeçip yönünü Rusya ve irana çevirme gereğini belirtmesi boşuna değildir. Yine Doğu Perinçek’in her sözünde Amerikaya saldιrmasι da bundandιr. Bunlar adeta ABD. tarafιndan gözden çιkarιlmιş, terk edilmiş ve ihanete uğramιşlar gibi bir halleri vardιr. Perinçek sözde sosyalistliği döneminde bile bu kadar Amerikan karşιtι değilken, şimdi bu kadar küfür etmesi düşüncürüdür.

ABD. nin direktiflerine uygun Genelkurmay ile Erdoğan arasιnda arada bir ilker Başbuğ’un gidip azarlamasι dιşιnda herhangi bir çelişki ve uzlamazlιk yoktur.

Bu azarlamaya sebep olan trafiğin nedeni AKP nin Ordu ya kafa tutmasι falan değil. Sadece AK Partinin acemiliğinden kaynaklanan çizme aşmalardan başka bir şey değildir. Bu gibi durumlarda Yalçιn Küçük ‚ün deyimiyle paşa hazretleri gidip başbakana haddini bildiriyor, o kadar. Nitekim Ergenekon’un bir numaralι olduğu söylenen Tuncer Kιlιç’ιn gözaltιna alιnmasιndan sonra Paşa hazretlerinin gidip Erdoğan ve Gül ile görüşmesinin ardιndan serbest kalmasι başka bir tesadüf olmasa gerek.

Gerçi bunlardan birisi tarif edilen Ergenekonun bir numaralιsι olduğu idda edilenin tιpkι Atatürk tarifi olduğunu söylemesi bir tepki veya espiriden çok Atatürkü Ergenekonun bir numaralι adamι olarak göstermesi onursal başkanlarι olarak manevi anlamda kulanιlmιşsa eğer, bu pekte yanlιş sayilmaz.

Türk basιnιnda çιkan: „Erdoğan ve Başbuğ’un görüş alιş - verişi yapmιşlardιr.“ gibi değerlendirmelere karşι bir Türk köşe yazarιnιn da : „ Görüş alιş - verişinde bulunmamιş, Genelkurmay kendi görüşlerini bildirmiştir.“ demesi ilginç ve doğrudur. Yani burada karşιlιklι bir görüş alιş - verişi yok, Başbuğ hazretleri direk olarak talimat vermiştir.
Zaten Başbuğ göreve gelirken artιk elektronik darbelerin döneminin bittiğini söylemiş ve adam bu sözüne de bağlι kalarak elektronik emirler yerine gidip kendi emirlerini bizzat kendisi canlι olarak veriyor.

Yaklaşιk bundan bir yil önce yazmιş olduğum bir yazιda Ergenekonun davasιnιn ucunun deniz Baykal’a kadar uzanabileceğini söylemiştιm. Tuncay Güney’in son
açιklamalarιyla Ergenekonun izini Baykal’a kadar götürdü. Deniz Baykal Ergenekonun avukatι olduğunu söylerken aslιnda kendi kendinin avukatι olmak istiyordu. Eğer bu iz sürdürülürse eminim ki sonu „Fιrat kenarιndaki kuzunun hesabι bizden sorulur.“ diyen Süleyman Demirel’e kadar gidecektιr. Demirel’in Cumhurbaşkanι olduğu dönemde onun eski partisinden ve onu iyi taniyan bir milletvekili olan Esat Kιratlιoğlu, Demirel için şöyle demişti : „ O, bu sefer, hayatιnda ilk olarak bir sefere mahsus doğruyu söylemezse, ben ona Cumhurbaşkanιm değil, Çankaya’daki Şişman diyeceğim.“ Bence eğer Kιratlιoğlu hala hayata ise artιk Demirel’e kerhen de olsa „Cumhurbaşkanιm“ diyebilir. Çünkü yarιm yamalak ve dolaylida olsa Süleyman Demirel : „ Böyle olursa Türk devletinde herkes Ergenekoncudur“ diye ilk defa bir doğruyu söylemiş oldu. Bu her ne kadar işin ucu kendine kadar uzanmasιn diye söylense de dolayli bir itirafιda belirtir.

Bunun için burada ortaya çιkan iddia edildiği gibi, devlet içerisindeki derin devlet değil bir bütün olarak devletin derin olduğudur. Ve bu derin devlet ya
da Ergenekonu tasfiye etme mücadelesi falan değil, yeni derin devlette bir Neo - Ergenekonun yapιlanma savaşιmιnda kimlerin yer alacağι kavgasι ve görev bölümünden başka bir şey değildir.

Koparιlan tüm kiyamet bu yeni modern derin devlette kimlerin kalιp kimlerin gideceği ya
da yeni olarak kimlerin getirileceği kavgasιdιr.

1980 Cuntasι ve öncesi Pro - Ergenekon iken, sonrasι süreç de Ergenekonun kendisi ve günümüzde yapιlandιrιlmak istenen de Neo - Ergenekondur.

21.01.2009

Hiç yorum yok: