19 Şubat 2010 Cuma

Şivan Perwer’e neler oluyor?


Abdulkadir Ulumaskan
ulumaskan@hotmail.de

"Şivan:"Türkiye bu haliyle beni kaldıramaz." Diyor. Türkiye'nin Şivan'ı kaldırıp kaldırmayacağını bilmiyorum. Ama onu kaldırmak değil de düşürmek için davet ettiğini çok iyi bildiğimi sanıyorum..."

Ben geçen sene değerli Kürt halk ozanı Şivan Perwer ile ilgili bir yazı yazmıştım. Bu yil tekrar yeni bir yazı yazma ihtiyacı duydum ve yazıyorum. Bana göre Şivan ezilen Kürt halkının büyük ve değerli bir ozanıdır. Bu anlamda sanatı, duruşu ve ulusal duyguları canlandırışıyla benim için tartışmasız bir efsanedir. Ben onun efsane olduğunu tartışmam, tartışmıyorum.

Ancak ben de yurtsever bir Kürt olarak ve Kürtlerin çoğu gibi ona verdiğimiz bu değer, duyduğumuz sevgi kadar ona biraz da eleştiri yapabilme gibi bir hakkımızın olduğunu da düşünüyorum.

Doğrusu bu son iki yıldan beri sayın Perwer’in bazı tavır ve açıklamaları bazı yurtsever Kürtler gibi beni de rahatsız etmeye başlamıştır. Sanki Şivan'ın o eski kararlı ve net tutumu yerini adeta yavaş yavaş muğlaklığa bırakıyor gibi bir izlenim var.Ve bir çok Kürtte :“ Şivan Perwer’e neler oluyor, yoksa ilkelerinden taviz mi veriyor ?“ gibi kuşku dolu gizli sorular var. Soruların gizliliği, Şivan'a kıymama içgüdüsündendir.

Geçen yılki TRT 6 olayında da Şivan'da Türkiye’ye ha gitti ha gidecek gibi bir netsizlik vardı.

Kendisi de son ana kadar bunu ne doğruladı ne de yalanladı. Elbette gidip gitmeme kendi karar ve tercihidir. Ancak bu kararını verirken şimdiye kaddarki 30 yillık tutarlı tavrına göre karar vermeli ve onun efsanelik hakkını layikiyla kendisine teslim eden Kürt halkının taleplerini de gözününde bulundurarak gitmeli ya da gitmemelidir. Kürt halkının efsaneleştirme kadar gözden çıkarıp düşürme geleneği de vardır.

Şivan, 50 yaşını geçmiş, hak ettiği büyük bir şöhret ve varlığa ulaşmış, kendisine yetip artan maddi olanak ve yaşam standartları olan bir bir müzisyendir. Herhalde bir sanatçının, yurtseverin ve devrimcinin ulaşabileceklerinin azamisine kavuşmuş biridir. Onun için bundan sonra başka hesaplar peşinde koşmak ve bu yolla şöhretine şöhret, malına mal katmak onun esfanesine yakışmayacağı gibi bi efsaneyi bitirebilir de.

Şivan:"Türkiye bu haliyle beni kaldıramaz." Diyor. Türkiye'nin Şivan'ı kaldırıp kaldırmayacağını bilmiyorum. Ama onu kaldırmak değil de düşürmek için davet ettiğini çok iyi bildiğimi sanıyorum.

Evet hayatta insanın en değerli varlığı yaşamıdır. Ve bir ülkede onbinlerce insan hiç bir karşılık beklemeden isteyerek kendi hayatını ezilen haklı halkı uğruna feda etmişse ve hala onbinler hayatını feda etmeye hazırsa, Şivan’ın ayni halk için bir saatlık konsere para almadan çıkmaması onun gibi biri için bir eleştiri konusudur.

Yine bildiğim kadariyla Şivan Perwerin bir de vakfı var. Ancak olanakları olduğu halde en azından Deniz Feneri kadar, çöplüklerden yemek toplayan yoksul Kürt halkına bir kaç paket yiyecek yardımı yaptığını da duymadım.Ancak bu eleştirilere rağmen onun geçmişten günümüze kadar olan emeklerini yadsıyamayız. Ancak illaki bir kıyaslama yapılmak istenirse herhalde bunun ölçüleri farklı olur ve galiba kendiside buna itiraz etmez.

Şivan'ın PKK ile ilişkisini düzeltmesini eleşrirenler de var. Bir çekince koyarak ben bu eleştirilere katılmiyorum. Bana göre aksine ilişkisini düzeltmesi ya da ilişkisinin düzelmiş olması ulusal anlamda çok önemli ve anlamlıdır. Ancak bu ilişkilerin amacı ulusal temelde değil de bireysel bazı diğer hesaplar varsa bu çok ayip olur ve yakışmaz.

Sonuç olarak tekrarlamak istiyorum. Bence Şivan yaptığı işin zirvesine ulaşmıştır. Onun bu efsanevi zirvesini bundan sonra koruyacak olan onun prensiplerine bağlı kalmasıdır. Bunun dışındaki arayışlar ona yakışmaz ve efsanesine de yazık eder.
---------------
Kürdistan – Post
http://www.kurdistan-post.com/

Hiç yorum yok: