1 Nisan 2011 Cuma

PARİS KOMÜNÜ : 140. YIL KUTLAMALARI

M. Şehmus Güzel

1871’den bugüne tam yüz kırk yıl geçti. Evet tam yüz kırk yıl oldu Paris Komünü’nün toplumsal mücadeleler ve siyasi tarihteki yerini alalı. Paris Komünü birçok açıdan deneyimler ve dünya kadar dersle doludur. Emekçilerin iktidardaki ilk adımlarından biri olarak o günlerden bugünlere birçok siyasi lideri, toplumsal mücadeleyi, siyasi partileri, işçi hareketini ve kadın hareketini etkiledi. Bu açılardan ve bilhassa bir yandan Paris’i kuşatan Prusya ordusuna karşı duruşuyla öte yandan Versailles’a kaçmak zorunda kalmış Fransa hükümetinin askerleriyle silahlı çatışmalarıyla 20. yüzyılın ihtilallerine öncülük etmiştir. İhtilaller tarihinde en önemli yerlerden birini almıştır. Dolayısıyla her yıl anılmayı hak ediyor. Her yıl anılıyor da. Her 28 Mayısta Père Lachaise Mezarlığı’nda « Le Mur des Fédérés »ye yürüyüş düzenlenir örneğin. 1971’de 100. yıldönümü vesilesiyle görkemli gösteriler, bilimsel toplantılar ve dünya kadar eylem yapıldığını da anımsatmak isterim. Bu yıl ise 140. yıldönümü vesilesiyle anılmayı daha çok hak ediyor. Burada niyetim Paris Komünü üzerine ayrıntılı bir makale yazmak değil. Bu konuda dünya kadar makale, kitap ve bilimsel araştırma bulunuyor. Benim de yıllardan beri zaman zaman bu konuda yazdığım oldu. Belki önümüzdeki günlerde yeniden yeni şeyler de yazabilirim. Şimdilik 140. yıldönümü vesilesiyle Paris’te düzenlenecek tiyatro, konferans ve sergi gibi eylemlerin birkaçından söz etmek istiyorum. Hani yolunuz düşerse siz de ugrayın, birazdan adını anacaklarımın internet sitelerinden daha ayrıntılı bilgileri edinebilin umuduyla.

Önce « Les Amis de la Commune de Paris » derneği tiyatro topluluğunun 18 Mart 2011’deki oyunundan söz etmeliyim : Paris Anakent Belediye binası önünde açık havada sunulacak gösteride Paris Komünü’nün en ilginç olayları sergilenecek. Oyun saat 17 ile 20 arasında birkaç kez oynanacak. Parisliler, Paris’ten geçenler ve mutlaka turistler de Fransa ve giderek dünya tarihinde önemli bir yere sahip 72 günlük olağanüstü serüveni, eylemler dizisini, emekçi iktidarını, iktidardaki emekçilerin aldıkları devrimci ve son derece yenilikçi kararları/yasaları anımsayacaklar veya, belki bir kısmı için, ilk kez öğrenecekler. Yerinden yönetimin, yurttaşların bizzat yönettiği iktidarın, demokratik ve toplumsal cumhuriyetin, emekçi iktidarının önemi bir kez daha anlaşılacak. 1871’de Paris Komünü yanında aynı günlerde Lyon ve Marsilya başta birçok başka kentte de komünlerin kent boyutunda iktidarı aldıklarını burada hatırlamalıyız.

18 Mart 2011’deki anma eyleminde tiyatro oyunu yanında rock konserleri, dönemin halkçı ezgileri ve türküleri dinlenebilecek. Komün’e ilişkin yapıtların sergilendiği standlardan kitap, broşür ve belgeler satın alınabilecek. Bu vesileyle arşivlerdeki araştırmalar arasında bir şans eseri olarak bulunan « L’Hymne des Travailleurs » (« Emekçilerin Marşı ») da 140 yıl sonra ilk kez seslendirilecek.

Aynı gün Anakent Belediye’sinde « La Commune de Paris, la capitale insurgée » (« Paris Komünü, başkaldıran başkent ») sergisi açılacak. Sergi 28 Mayıs 2011’e kadar sürecek. Giriş ücretsiz. Tarihsel dizim izlenerek düzenlenen sergide Paris halkının ayaklanması, Komünü’nün ilanı, en önde gelen kadın ve erkek komünarlar, barikatlar, barikatların inşaası, barikatlarda çarpışan kadın, erkek ve çocuklar, Versailles’a sığınmış Thiers hükümetinin emrindeki ordunun Komün’ü içten ve saldırılarla Paris’te vurması, bir hafta süren kanlı katliam dizisi (Seine Nehri günlerce kan kırmızı aktı kardeşlerim, inanılması zor belki ama 20. yüzyıl soykırımlarının ilki Paris’te Versailles’lı katillerce yapıldı), canını kurtaranların ihbar edilmeleri, yakalananların tutuklanmaları, duruşmalar sonrasında ağır cezalar verilmesi, birçoğunun Yeni Kaledonya’ya sürgün edilmesi. İhtilalci düşüncenin Pasifik Okyanusu’ndaki fransız sömürgesine taşınması... Orada Louise Michel ve yoldaşlarının yerli halkla dostluğu, bu arada kimi komünarın firarı... Hepsi evet hepsi sergide adım adım, tablo tablo izlenebiliyor... Orijinal ve son derece önemli birçok belge de sergilenecek.

« La Commune - Une Histoire Moderne » (« Komün - Modern Bir Tarih ») isimli başka bir sergi ise 30 Mayısta Salle des Cordeliers’de açılacak ( 15, rue de L’Ecole-de-Médecine, metro : Odéon). Bu sergi de ücretsiz ve 19 Hazirana kadar sürecek.

Komün denince hemen Paris akla geliyor. Biraz önce vurguladığım gibi Fransa’nın birçok kentinde de komünler kurulmasına rağmen. Paris’te ise komün hep canlıdır : Bugün hemen hemen her sokakta, her meydanda, her cadde ve bulvarda komünarların seslerini duymak, onlarla iki satır sohbet etmek, bir-iki haber alıp vermek mümkün. Paris Komünü 19. yüzyılın sonunda düzenlendi ama günümüzde hala izlerini bulabiliyoruz. Komünü ve anısını komünarları ve düşüncelerini sürekli kılan da aynı zamanda budur : Mekan birliği. Paris’teyseniz hele her gün bir komünarla dolaşabilir, her gün bir komünarla karşılaşıp bir kahve içebilirsiniz. Her gün bak şurada Louise Michel öğretmenlik yaptı, şurada ilk kurşunu sıktı. Şurada vuruldu ama ölmedi. Aaa şurada adını taşıyan bir sokak, burada bir meydan, biraz ileride bir metro durağı var diyebilirsiniz çünkü. Paris ve halkı da hani vefakârdır, unutmaz tarihi yüzlerini ve bağrına basar onları.

Paris’in kimi ilçesinde ise komünarların anıları daha derindir. Bugün kimi ilçe belediyesinin sergilerle, konferanslarla anmaya katılması bundan : 13. Arrondissement (ilçe) belediyesinde örneğin « La Commune de Paris dahs le 13e arrondissement » başlıklı bir sergi düzenleniyor : 21 Marttan 1 Nisan 2011’e kadar.

14. Arrondissement belediyesi « Les femmes et la Commune » (« Kadınlar ve Komün ») başlıklı bir sergi açıyor : 21 Marttan 26 Marta kadar. Kadınların seyirci değil oyuncu olarak siyaset sahnesinde yerlerini aldıkları tarihi dönemeçlerden biri olarak Komün son derece dikkat çekicidir. Komün kadınların siyaset sahnesinde en önemli rolleri oynadıkları tarihi dilimlerden biridir ve 20. yüzyılın kadın mücadelelerinin öncülüdür.

Paris dışındaki birçok kent ve kasabada da Komün’ü anma eylemleri düzenleniyor. Bunlardan Narbonne kentinde 24, 25 ve 26 Mart 2011’de Belediye Binası’nda (Hôtel de Ville) düzenlenecek olan uluslararası kollokyumu bilhassa duyurmak istiyorum : Kollokyumda komünün eğitim alanında yaptıkları, komün hareketinin ulusal boyutu, arşivlerdeki komün, Bordeaux, Lyon ve benzeri kentlerdeki komünler ve özellikleri, komüne katkısı olan yabancılar ve yaptıkları, komün sonrasındaki zorunlu göç, sürgün, baskılar, devlet terorizmi, hapishaneler, zindanlar, komünün diğer ülkelerdeki ilericiler ve ihtilalciler tarafından değerlendirilmesi, komünün sonraki ihtilallere etkisi ve benzeri birçok ve son derece önemli konulara değinilecek. Her biri kendi alanında uzman, yetenekli bilim kadın ve adamlarının sunacakları tebligler mutlaka yeni şeyler getirecekler/söyleyecekler.

Her yerde bir anma toplantısı, bir sergi, bir konferans düzenlenecek. Mart ayı ve sonrasından yıl sonuna kadar Paris Komünü bayrağı Fransa’da dalgalanacak yeniden. Böylece komün, komünarların yaptıkları ve siyasi, toplumsal, demokratik mirası bir kez daha anlatılacak : Dinle devlet işlerinin ayrılması (hani burada ve başka yerde tam da zamanıdır denilecek konu), laik ve ücretsiz öğrenim, ölüm cezasının kaldırılması, özyönetim, çalışma hakkının tanınması (Fransa’da ilk Çalışma Bakanlığı Komün yönetiminde kuruldu, bakanlığa Macar ihtilalci Léo Frankel seçildi), her alanda kadın ve erkek eşitliği, halkın bizzat kendini yönetmesi, emekçilerin toplumsal haklarının tümüyle tanınması...

28 Mayıs Paris Komünü’nün son günüydü, her yıl olduğu gibi, bu yıl da 28 Mayıs’ta Père Lachaise Mezarlığı’ndaki Paris’in en yüksek tepelerden birinde bulunan Le Mur des Fédérés’ye hep birlikte yapacağımız yürüyüşle coşkulu ve duygusal bir ivme kazanacak, Komün deneyim ve dersleriyle yarınlarımızdan umutlu. Komünarlar son kurşunu bu tepeden atmışlardı. 140 yıl geçti aradan sesi hala kulaklarımızda kardeşlerim...

Hiç yorum yok: