1 Ocak 2012 Pazar

Neoliberal-Islam Sentezi...


Murat Çakir
cakir@rosalux.de

Gelismeler oylesine çetrefil, yapilan haksizliklar oylesine agir ki, insanin isyan edesi, kufredesi geliyor. Ama boylesi donemlerde ofkeye yenilmemek, kosullarin gerçekçi elestirisini yapabilmek için duygulara hakim olmak ve sogukkanlilik gerekiyor.

Kolay degil elbette. Dunya çapinda her 6 saniyede 1 çocugun açlik, hastalik veya savas sonuçlari nedeniyle oldugu; 1 milyar insanin gunde 1 Dolar’la geçinmek zorunda birakildigi; uluslararasi tekellerin kârlarini savunmak için savaslarin ve isgallerin gerçeklestirildigi, ekolojik felaketlerin koruklendigi; yasamin her alaninin ticarîlestirilerek kapitalist sermaye birikiminin boyundurugu altina alindigi; adaletsizlik ve esitsizligin hukum surdugu gunumuzde vicdan sahibi insan nasil isyan etmesin ki?

Hele bu insan »dusman ceza hukuku«nun uygulandigi, »devlet dusmani« ve »terorist« ilân edilenlerin yurttaslik haklari disina itildigi; yururlukteki yasalarin bile çignenerek, hukukun ustunlugu ve kuvvetler ayriligi ilkelerinin de facto ortadan kaldirildigi Turkiye gibi bir ulkede yasiyorsa?

Boylesi bir dunya, boylesi bir ulkede isyan elbette haklidir, hatta direnmek insan olmanin yukumlulugudur. Ancak, nasil yanlis teshis, yanlis tedaviye ve dolayisiyla kotu sonuçlara yol açarsa, tek basina »isyan« sonuç alici olamaz, saman atesi olmaktan oteye gidemez.

Bu nedenle barisin, demokrasinin, ozgurluklerin ve sosyal adaletin tesis edilmesini, yani verili kosullarin degistirilmesini isteyen guçler, verili kosullari sogukkanli ve maddî temelleri ile birlikte yeniden degerlendirmek zorundadirlar. Marx her ne kadar hakli olarak, »aslolan degistirmektir« dediyse de, hâlen geçerli olan kendi kategorik emrini, »insani somurulen, esirlestirilen, hor gorulen bir varlik hâline getiren tum kosullari alasagi etmeyi« yerine getirmek için, degisen dunyayi / yeni Turkiye’yi yeniden tahlil etmek kanimca bir zorunluluk hâline gelmistir.

Dunyanin / yeni Turkiye’nin egemenleri, guncel politikalarini »kotu insanlar« olduklari için degil, temsil ettikleri sinifin farkli sermaye fraksiyonlarinin çikarina oldugu için uygulamaktadirlar. Yeni Turkiye’nin egemenleri parlamenter burjuva demokrasisini karikaturize ediyor, »dusman ceza hukukunu« uyguluyorlarsa, Kurtleri, solculari, muhalifleri »sevmediklerinden« veya kimi solliberalin kendini inandirmaya çalistigi gibi, »hatali davrandiklarindan« degil, ulke içindeki ve bolgedeki çikarlarinin pesinde kostuklarindandir.

Yanilgiya dusulmemeli. Ornegin Cengiz Çandar gibi, »hukumet ya Arinç ve Atalay’in, ya da içisleri bakaninin dilini konusacagina karar vermeli« diyerek, karar vericilerin farkli dusunduklerini varsayma yanlisi, butunsel bir siyasî proje ve uygulamalariyla karsi karsiya olundugunu gormeyi engelleyebilir.

Gelismeler suphe goturmez bir biçimde yeni Turkiye’nin devlet aklinin Neoliberal-Islam Sentezi’nce belirlendigini gosteriyor. Muhalifler, bilhassa Kurt Hareketi ve ona yakin duran Sosyalistler, gelecekle ilgili tasavvurlarini biçimlendirmek ve mucadele yontemlerini gozden geçirmek için bugunku durumu, ayni zamanda da bugune varan sureci ozelestiri formatinda degerlendirmeye almalarinin gunumuzun en ivedi gorevlerinin arasina girdigi dusuncesindeyim.

Yazilarimi takip eden dostlara, »Ozelestiriye Davet« basligi altinda boylesi bir degerlendirme yapip, dusuncelerimi paylasacagimi simdiden bildirmeliyim. Yeri gelmisken, Rosa Luxemburg Vakfi tarafindan yayimlanan iki çalismama da dikkat çekmek isterim. »Derlemeler« baslikli brosurde Turkçe makalelerimi toparladim. Brosuru http://www.kozmopolit.com/2007/Derlemeler_2002_2011_web.pdf  adresinden ucretsiz indirebilirsiniz. Almanca bilenler için http://www.hessen.rosalux.de/fileadmin/ls_he/dokumente/Papers_Neo-Osmanische_web_1_.pdf  adresinden ucretsiz indirebileceginiz »Neo-osmanische Träume« baslikli çalismam ilginç gelebilir.

Hapisteki arkadaslarimizi unutmadan, hep birlikte »susmayacagiz, boyun egmeyecegiz« diyerek, 2012’nin tum baldiri çiplaklarin kurtulus mucadelesinin onunu açacak gunler getirecegi umuduyla, yeni yilinizi kutlarim.

Insanligin selami uzerinizde olsun!

--------------

Not: Bu yazi, Robiski-Katliami’indan once kaleme alinmistir. Yeni yil umutlarimizi kursagimizda birakanlara lanet olsun demekten baska bir sey kalmiyor. Baran Tursun’un ailesinden gelen bir mesaj, cogumuza tercuman oluyordur. Sozu onlara birakalim: »Kana doymaz katiller dunya guzeli cocuklarimizi katletti, dolayisiyla bu kan iciciler bizlere ne bayram sevinci ne de yeni yili karsilama sevinci biraktilar. Acimiz o gunku gibi tazeligini korumaktadir. Analari babalari, esleri, cocuklari kahpe kursunlara gelen biz aileler, yeni yil istemiyoruz, yeni yil katillere kalsin, biz cocuklarimizla beraber gecirdigimiz eski yillarimizi istiyoruz, buna dair yeni yil mesajimiz budur.«

Baran Tursun ailesinin, Robiski’de katledilenlerin yakinlarinin ve nicelerinin acisi acimizdir.

Hiç yorum yok: