13 Ağustos 2009 Perşembe

İLERİCİLİK ve DEMOKRATLIK



”Kemalist aydınlar da ilerici olmak ile demokrat olmayı birbirlerine karıştırırlar. Evet, Mustafa Kemal saltanatı ve halifeliği kaldırmakla tarihsel bakımdan ilerici rol oynamıştır. Doğru. Ama cumhuriyetin demokratik olduğunu ancak muhafazakarlar iddia edebilir. Bugün anti-demokratik oligarşik cumhuriyeti savunan Kemalist aydınlar, bırakın demokrat olmayı ilerici bile değiller. Çünkü mevcut statükonun korunmasını istiyorlar.”

Yener Orkunoğlu
y.orkunoglu@googlemail.com

Türkiye’de birbirine en çok karıştırılan iki kavram var. İlericilik ve demokratlık. Kafa karışıklıklarının önüne geçmek için, bu iki kavram arasındaki ilişkiyi açıklamak yararlı olacaktır.

İlericilik, geri bir toplumsal sistemden daha ileri bir sisteme geçmeyi amaçlamaktır. Bu anlamda ileriye doğru gidişten yana olmak demektir.

Ancak bu geçiş nasıldır, kimin yararınadır ? Bu sorulara verilen cevaplar ilericiliğin aynı zamanda demokratlık anlamına gelip gelmediğini açıklar. Örneğin eğer birisi bir ülkede mevcut feodal toplumun yerine kapitalist toplumun geçmesini istiyorsa ilericidir. Eğer bu geçiş halkın yararına ve halkın katılımı ile demokratik bir şekilde oluyorsa aynı zamanda demokratiktir.

***

Her demokrat aynı zamanda ilericidir. Ama her ilerici demokrat değildir.

***

Bu konuda bir örnek: Bismarck, 1870 yıllarında Almanya'da iki ilerici görevi yerine getiriyor. Birincisi, Bismarck, feodalizmden kapitalizme yukarıdan aşağıya geçişi sağlıyor. Yani büyük toprak sahiplerinin topraklarını muhafaza ederek büyük kapitalist çiftçiye dönüşünü sağlıyor. Bu şekilde feodalizm 'yukarıdan devrim'le ortadan kaldırılıyor; İkincisi, dağınık Almanya'yı bir araya getirerek Almanya’nın ulusal birliğini ve ekonomik kalkınmasını gerçekleştiriyor.

Marks, Bismarck'ın ilerici bir tarihi görevi yerine getirdiğini vurguluyor. Ama Bismarck'ın ilerici politikasını desteklemiyor. Bismarck'ı destekleyen Lassalle'cileri Prusya Kraliyet Sosyalistleri olarak adlandırıyor. Lenin ise şöyle söylüyor: 'Kendi Junker'ce tarzında Bismarck, ilerici tarihi bir görevi yerine getirmiştir; ama Bismark'ın sosyalistlerce desteklenmesini haklı gösterecek bir kimse doğrusu yaman bir 'Marksist' olurdu.'

Bir partinin veya bir hareketin ilericiliği değerlendirilirken, yalnızca o partinin 'Ne' yaptığına bakılmaz, aynı zamanda 'Nasıl' yaptığına da dikkat edilmeli.

1871 yılında Almanya’nın birliğini ve feodalizmden kapitalizme geçişi yukarıdan sağlayan Bismarck tarihsel olarak ilerici idi ama demokrat değildi. Çünkü yapılan köylülerin/halkın yararına bir değişim değildi. Bismarck, büyük toprak sahiplerine tavır almadan, bir toprak devrimi yapmadan feodalizmi ortadan kaldırmıştı. Bu açıdan Bismarck, tarihsel bakımdan ilerici bir rol oynamıştı. Ama Marks ve Engels Bismarck‘ın ilericiliğini destekleyen sosyalistleri ‘kraliyet sosyalistleri‘ olarak suçlamışlardı.

Kemalist aydınlar da ilerici olmak ile demokrat olmayı birbirlerine karıştırırlar. Evet, Mustafa Kemal saltanatı ve halifeliği kaldırmakla tarihsel bakımdan ilerici rol oynamıştır. Doğru. Ama cumhuriyetin demokratik olduğunu ancak muhafazakarlar iddia edebilir. Bugün anti-demokratik oligarşik cumhuriyeti savunan Kemalist aydınlar, bırakın demokrat olmayı ilerici bile değiller. Çünkü mevcut statükonun korunmasını istiyorlar.

Türk Kurtuluş Savaşı ve Kürt Özgürlük hareketi birbiri ile karşılaştırılırsa şu gerçek göze çarpar: Türk aydınlanması ve Kurtuluş Savaşı yukarıdan aşağıya olmuştur, Türk aydınlanmasında devlet temel belirleyici rol üstlenmiştir. Kürt Özgürlük Hareketi ve aydınlanması ise aşağıdan yukarı olmuştur ve halka dayanmaktadır. Türk aydınlanması ilerici, ama demokatik değildir. Türk Kurtuluş savaşı ile karşılaştırıldığında Kürt Özgürlük hareketi ise hem daha ilerici hem de amaçları açısından daha demokratiktir. Türk Kurtuluş hareketi, esas olarak devleti kurtarmaya ve modernleştirmeye yönelikti. Kürt Özgürlük hareketi ise devletin ve toplumun demokratikleşmesine yöneliktir.

Oligarşik cumhuriyetin Kürt Sorunu karşısındaki anti-demokratik, şovenist tutumu biraz da Kürt hareketinin devleti demokratikleştirmeye yönelen bir halk hareketi olmasından değil midir ?

Hiç yorum yok: