9 Haziran 2010 Çarşamba

YAŞAM FELSEFESİ...



Dr. İsmet Turanlı
dr_ismetturanli@mynet.com

Sorgulanmayan yaşam , yaşam sayılmaz !
SOKRATES.

NESİMİ gibi göğe çıkıpta alemi seyreylerseniz, tefekkür etmeniz icap eder. Tarihi kadimi önünüze alıp, Beşeriyet sayfasını irdelediğinizde görürsünüz ki etkileyicilerin iki türlü olduğunu tesbit edebilirsiniz. İnsan yaşamına müsbet (pozitif) etkileyenler olduğu gibi menfi (negatif) etkileyenler olmuştur. Evvela müsbet etkileyenlerden başlayalım.

DİNLER

Dindarlar için VAHİY’le peygamberlerle insanlığa ulaştırılan dinler, dogmatik sayılsada milyarlarca insana yaşamlarında formationu sağlarlar. Ateistler nazarında ise MUSA gibi, İsa gibi, Konfiçyus gibi, Muhammet gibi akıllı insanlar, sonradan kitap haline getirilen söylemlerini, anlamasalarda milyarlarca insana , asırlarca inandırmışlardır.

Hazreti Muhamömed dini hiyerarşiyi kaldırmışsada, en son peygamber olduğunu duyurmuşsada , bugün insanlık yeni arayışlara başlamıştır. Çünkü 1400 sene evvelki insani ilişkiler bugünküne uyum sağlamamkta. İslamiyetteki erkek üstünlüğü, kadının erkeğin yarısı kıymette olması sadece feminşistlerce değil normal emanzipe kadınlarcada kabul görmemektedir. İslami devletlerdeki antidemokratik yaşam, Monarşların zenginliklerine rağmen , halklarının yoksulça yaşamı adaletsizliğe sebebiyet vermekte. Hele İsevi dinde ki hiyerarşi, haçlı seferleri, halen kapitalist sistemle batıda zenginleri dahada zenginleştirdiği, fakir ülkeleri dahada fakirleştirdiği son ekonomik kirizle dahada ortaya çıktı. Cehennem ateşi korkusuyla ahlak kaidelerini kabullendirmek insanları şüpheci kılmıştır. Adem babanın yaratılışı ile evrim teorisi insanların aklını karıştırmıştır. 11 Eylül faciası Hunntingtonun medeniyetler çatışması öngörüsünü sanki kanıtlamıştır.

Velhasılı kelam İnsanlık yeni arayışların peşine düşmüştür. Dönelim Sokrates’in sözüne. İnsanlık yaşamı sorgulamaya başlamıştır. Neticede yeni bir din yahut ödeoloji ortaya çıkacakmıdır Mahşerden önce bilinemez?. Aynı arayış Ekonomide de başlamıştır. Seneler önce gece saat üçte New York’a vardığımda TV.de Harward’lı filozofların bir tartışmasına mutalli oldum. Komunist sistem batarken, Kapitalist sisteminde sonuna geldiğini , dolayısı ile yeni bir sisteme ihtiyaç olduğunu vurguluyorlardı. Komunist ideolojiye inananlar Komunist ideolojinin değilde yöneticilerin hatalı tatbikatı Komunizmin batmış gibi görüntüsü verdiğini iddia ettiler. Ayni argümanları dindarlardada gördük. İslamiyet doğrudur. O zaman sembolik ifadeler ihtiva eden sure ve hadislerin bugünde geçerli olduğunu söylemeğe başladılar. Yahut yöneticilerin islamiyeti hatalı tatbik ettiklerinden dem vurmağa başladılar. Hakikat o ki insan beyni yeni arayışların peşindedir. Dinler, ideolojiler doğru söylüyor fakat tatbikatçılarının kifayetsiz olduğu söyleniyor. Bu dogmaların insanlığın ne dercede hayrına olup olmayacağını zaman gösterecektir.

DEMOKRASİ

1215 de Magna Charta ile , hatta eski yunanda tatbik edilen DEMOKRASİ bugün zaafını sergilemiştir. Halklar Monarşların, üst yetkililerin becerisizliklerini keşfederek yönetime daha çok iştirak etme meyli demokrasinin zaafı olarak algılanmış. Politik yaşam yeni gelişimleri , sosyal demokrasiyi zorlamağa başlamıştır. İnsanlık politik yaşamı sorgulamağa başlamıştır. İnsan beyni ne derece bir yeni evrimi geliştirecek, onuda zaman gösterecektir. İnsanlık bir takım menfi tutkularından ne zaman kurtulacak?. Bu menfi etkenler nelerdir?.

TÜTÜN VE ALKOHOL TUTKUSU.

Hazreti Muhammet ve Tıp Alkolü bir dereceye kadar yasaklamışsada alkolün menfi komplikasyonları bu tutkudan vazgeçirememiş. Tütüne alışkanlık Muhammetten sonra ortaya çıkmışsada yavaş yavaş dünyanın her tarafında yasakçı kanunlar ertkisini göstermektedir.
PARA ve SİLAH

İnsanların icat ettikleri bu iki vasıtada yavaş yavaş menfiyetini algılandırmağa başlamıştır. Biri insanları ahlaksızlaştırmakta, ötekininde insanları öldürme vasıtası olduğu biliçlenmektedir. Hala şurada burada ekonomik kırizlerin oluşumu bu melun para yüzündendir. Şurada burada hala savaşların sürmeside silah satıcıların terkelindedir. Yaptıkları tahribatın insanlarca algılanması ve universel yasakların getirilmesi şart olmuştur.

FUTBOL

Sporla hiçbir ilişkisi olmayan fakat insanların adetA KİMLİĞİ HALİNE GELEN BU TUTKU milyarlarca insan emeğinin israfına sebep olduğu bir gün anlaşılacaktır. Bir Brezilyalı futbolcuya ödenen dolarla kimbilir kaç şehirde yüzme havuzu yapılabilir ve gençlerin enerjizisi spora kanalize edilebilir. Spor yapan gençliğin silaha sarılması, dağa çıkması önlenir. Siyasi mücadele beyinle yapılır, silahla değil. Costa Rica ilk defa ordusunu lağv etip, o parayı sağlığa ve eğitime harcadı. Bugün dünyada en mutlu insanların Costa Rica’da olması gerçekleşti. Atatürk’ün okunmasını EMRETTİĞİ bir kitap vardır. ‘’Beyaz zambaklar mermleketi FİNLANDİYA’’. Orada Futbolun ne derecede insanlar için zararlı olduğunu izah eder.

PASAPORTLAR VE BAYRAKLAR

Pasaportlar ve Bayraklar milletlerin kimliklerini pekiştirirler. Dolayıs ile öteki milletler ötekileştirilir. Hayırlı olan ise insanların hangi milletten olursa olsun kardeş değer taşıdığı insanlara aşılanmalı ve her türlü ayrımcılık sembolleri yürürlükten kaldırılmalı. Milletler arasında SIFIR problem politikası gerçekleşmeli. İşte o zaman ‘’Yurtta sulh, cihanda sulh’’ idealine vasıl olunur. Hiç bir millet, hiç bir insan kendini ayni aidiyete sahip olmayandan kendini üstün sayamaz.

Hulaseten söylediklerimin dışında elbette ki özlenen müsbet etkinlikler vardır. Keza sarfınazar etmemiz gereken etkenlikler .

İşte o zaman ‘’ Vatanım ruyi zemin, milletim nevi beşer’’ diyebiliriz.

Antalya. 8.6.10

Hiç yorum yok: