3 Mayıs 2010 Pazartesi

Kürt kültürü‏...


Dr.İsmet Turanlı,
dr_ismetturanli@mynet.com


Bir milletin şahsiyet göstergesi kültürel varlığıdır.

Sözde Türk aydınlar güya Kürtlerin kültürlerine sahip çıkmasına, geliştirmesine itiraz etmiyorlar. Kürtlerin Türkiye de eşit haklara sahip olma isteğine ise karşı çıkıyorlar. Bu çelişkiyi açıklamak istiyorum.

Karşı çıkmadıklarını itiraf etmelerine rağmen, 80 senedenberi Kürtlerin kültürlerini inkar ettikleri, felçe uğrattıkları söylenince suskunlaşıyorlar. İşte eşitsizliğin temelinde bu sorun yattığının farkında değiller.

Madem ki bundan böyle Kürtlerin kültürlerini korumak, geliştirmek hakları ise o zaman ANADİLDE EĞİTİM anayasal hak olmalıdır. Anadilde eğitim şarttır.

Çeşitli Avrupa devletlerinde yapılan ilmi araştırmalar göstermiştir ki Anadiliyle başlamayan eğitim çocukların egemen dilide iyi öğrenemedikleri , yani diğer bir deyimle ‘’iki dinden avare’’ durumuna düşüyorlar. Bu sebepledir ki Almanya da, İsveç’te anadilde Türkçe yahut KÜRTÇE eğitime öncelik tanılıyor.

Türkiye de maalesef assimilasyon politikaları sayesinde bugün Kürtlerin % 50 si evlerinde Türkçe konuşuyor. CHP hükumetlerinin, İnönü dahil, bir çok Kürt raporlarında assimilasyon politikasına önem verdikleri inkar edilemez.

Anadilde eğitime başlansa bile evvela Türklerin, öğretmenlerin, medyanın Kürt diline saygınlık kazandırıcı etkinliklere ihtimam göstermeleri gerektiğini söylüyorlar eğitimci ilim adamları.

‘’Bilgi olmadan, fikir üretilemez ‘’ diyor yazar. İşte yukarda bahsettiğim bilgilerden mahrum olanlar anadilde eğitime karşı çıkıyorlar. Diğer bir sebepte anadilde eğitimin bölünmeye zemin hazırlayacağından korkuyorlar. Paranoid bir korku.

Anadilde eğitimden korku Kürtlere yapılan en büyük Kültür ZULMÜ olduğunun farkında değiller. Üstelik eşitsizliğin temel unsuru oluyor.

Bu antidemokratik, hatalı davranışın sebebini araştırdım. Tesbit ettiğim o ki ; karşı çıkanlar kendileri KÜLTÜR fukarası . Daha üzüntü veren bu kimselerin kendi kültürlerindende yoksun olmalarıdır. Türkiye de değer yargılarında ki transformasyonla Kültür değerlerinin yerini PARA değerleri almıştır.

Para’ya öncelik tanıyan nesilde özveri artmışsada şahısları izolasyona, dolayısıylede mutluluk yerine depresyonlara duçar kılınmıştır..

Türklerin millet olarak şahsiyetini öne çıkaran YUNUS EMRE’dir, MİMAR SİNAN’dır, ITRI’dir, İBNİ SİNA’dır, NAZIM HİKMET’tir. Çapulcu istilaları değildir. Ziraat veya İş bankası değildir. Kürtlerinde kültürel zenginlikleri, Ahmed-i Xani’dir, Selahaddin_i Ayyubi’dir. Nef_i’dir. Maalesef Kürtçe yazmaktan men edilmiş YAŞAR KEMAL’dir.

Yanlız Türkiye’nin değil dünya tarihinin ender şahsiyeti ATATÜRK akıllı bir vecize söylemiştir. ‘’Hayatta en hakiki mürşid ilimdir’’ Bütün dünyanın kabulleneceği bir söz. Fakat ‘’ Damarlarındaki ASİL KAN’da mevcuttur, yahut ‘’Ne mutlu TÜRKÜM diyene’’ duygusal söylenmiş bir safsatadır. Birincisi aydınlama ışığı altında söylenmiştir.

Bir milletin şahsiyet kazanması KÜLTÜR değerleri ile mümkündür. Silahlarla değil. Silah zorbalıktır. Kültür, yetenekli beyinlerin mahsuludur.

DİOGENES (Diyojen)’in sözleri asırlarca sonrada geçerlidir. Gerçi onun babası Sinoplu bir bankermiş. O ise bir fıçıda yaşarmış.

KÜRTLERİN kültürlerine yapılan ZULÜM bu milletin şahsiyetinide zedelemiştir. Türklerinde, Kürtlerinde bu durumu ciddiye almaları gerekmektedir.

Antalya. 03.04.10

Hiç yorum yok: