28 Mart 2009 Cumartesi

KÜRT Konferansına diyeceklerim




Dr.İsmet Turanlı, Antalya

dr_ismetturanli@mynet.com

Dünya siyasi tarihinden örnekler.

Dünya siyasi tarihinde ve bugün halen problem olan bölgelerin temelde ayni karakteri taşıdığını görürüz.Tıpkı tarlanın tapusunun bir kimseye ait olmasına rağman,bir başkasının o tarlayı kullanması gibi.Bu iki kişi arasında dava senelerce sürer.Dünyanın çeşitli bölgelerinde toprak sahibi bir devletken,orayı kullanan,işgal eden başka bir devlet yahut halk olunca terörizme varan kavgalar müzminleşir.

1.ELSAS : Fransa ile Almanya arasında asırlardanberi kavgaya,harplere sebep olan bir bölgedir.SAAR bölgesi meskunlarının ekseriyatı Alman olduğu için o bölgeninde Almanlara ait olduğunu iddia etmişler ve son ikinci dünya harbinden sonrada bir müddet Fransız işgalinde kalmışsada Referandumla Almanlara verilmiştir.

2. KEŞMİR : İngilizler Hindistandan çekilirken bu bölgede Müslümanlar ekseriyette olmasına rağman Pakistana değilde Hindistan devletine terkemişlerdi.O zamandanberide bu bölge iki devlet arasında kavgaya,teröristik baskınlara sebep olmakta devam etmektedir.Herhalde bir Referandum yapılsa bu problemde çözülür ve siyaset dünyasını devamlı rahatsız eden bir abse olmaktan çıkar.

3. TİROL : Bu bölgede ikinci dünya harbinden sonra İtalya ile Avusturya arasında kavgalara sebep olmuş.Bombalar patlamış,nihayette referandumla bir kısmı İtalyanlara,bir kısmıda Avusturyalılara verilerek problem halolmuştur.

4. TRİYESTE : Hakeza İtalya ile Yogoslavya arasında anlaşmazlıklara sebep olmuş,Bonbalar patlamış,neticede şehrin merkezi İtalyanlara,,çevresi ise Yogoslavlara verilmişti.

5. HATAY :
Türkiye ve Suriye arasında problem olmuşsada ,neticede Türkiyeye katılmıştır.

6. MUSUL : Lozanda anlaşmaya varılamamış.Osmanlı Meclsi Mebusanın,sonrada BMM hükumetinin teyit ettiği MİSAKI MİLLİ hudutları içinde algılandığı için Atatürk,BMM ninde baskısı ile Musul’u İngilizlere bırakmak istememiş ,Cemiyeti Akvam’a yani o zamanki Birleşmiş Milletlere götürmüş,fakat İngilizler o zamanlar dünya siyasetini belirleyene kimseler olduğu için,Ordumuzunda zayıf olduğunu düşünülerek Iraka terkedilmişti.

7. KIBRIS: Lozanda İngilizlere terkedilen Kıbrıs adasında ekseriyetle Rumlar mukimdi.Osmanlılar zamanında yerleştirilmiş olan Türkler ekalliyette idi.Vaktaki Rumlar adayı İngiliz işgalinden kurtarıp,özgürlüğünü isteyince Türklerle,Rumlar arasında kavga başladı.Ve bu kavga silahsızda olsa devam etmektedir.Rumlar ,Türkiye de Tayyip Erdoğanın dediği gibi ,TEK DEVLET,TEK MİLLET diyorlar.Türkleri ekalliyet olarak kabul ediyorlar.

KIBRIS’ın durumu ile KÜRDİSTAN’ın durumunda ben bir benzerlik görüyorum.Nedense Kürt politikacılar tarafından bu durum pek dile getirilmiyor.

Türkiye Kürtleri ana unsur saymadan,TEK DEVLET,TEK MİLLET,TEK DİL diyorsa ayni iddiayı sürdüren Kıbrislı Rumların Adada tek devlet,tek millet tezini kabul etmeleri gerekir.Ayni tez Türkiye de başka,Kıbrısta başka kabul edilemez.Türkiyenin ya Kıbrista Türklerin ekalliyetini kabul etmesi,resmi devletin Rum devleti olmasını kabul etmesi lazımdır.Yok Kıbrısta Türklerin ikinci bir devleti,milleti olduğunu iddia ederse o zaman Türkiyedede Türklerin ve Kürtlerin milletlerini kabul etmesi gerekir.Demek istiyorum ki Türkiye bu ikileme son vermeli,YA KIBRISTAKİ Statütüyü kabul edecek,YAHUTTA Türkiyede sırar ettiği statütüyü Kıbrısta kabul edecek.

Başa dönecek olursak .Nasıl Kıbrısta bir bölgede Türkler yoğun yaşıyor ve o kara parçası Türklerindir diyorsak.Türkiyedede Kürdistanda Kürtler yoğun yaşıyor ve o bölge binlerce senedenberi Kürtlerin mukim olduğu bir kara parçasıdır.

Türkler politik etik olarak Türkiyede Kürtlere tanımadıkları hakkı Kıbrısta Türkler için isteyemezler.Oda politik etiğe sığmaz.

Gerek Kıbrısta ve gerekse tek devlet,birlikte yaşam isteniyorsa ,Referandumla bu duruma halkın karar vermesi gerekir.Benim intibam Kıbrıstaki halklarda ,Türkiyedeki halklarda bölünmek istemiyorlar. O zaman birlikte yaşamın etik kurallarını siyasetin tesbit etmesi lazım.Kimsenin kimseye lütufta bulunmasına lüzum yok.Yeterki her iki halkta eşit haklara kavuşsun.Kimse kendini diğerinden üstün zannetmesin ve ekseriyet ekalliyeti küçümsemesin.Çünkü Aklın yolu birdir.

Kürt Konferansına Tavsiyelerim.

1. Hudutları hesaba katmadan sanki dört devlet (Türkiye,İran,İrak,Suriye) içinde yaşayan Kürtler ,İSVİÇRE misali Kantonlarmış gibi MÜŞTERİKİYAT prensibine hizmetle,siyasi ve askeri mevzular hariç,çalışmaları gerçekleştirecek institutionları kurmalı ve bunlar ilerisi için YOL HARİTASINI çizmelidir.

2. PETROL ve SU : Bu mevzu Kürdistanın zenginliğini temin ettiği için 4 devlet içinde müşterek bir Petrol politikası ve ticaretini tesbit etmelidir.Ayni tarzda Fırat ve Diclenin Su zenginliğinide Kürdistana uygun bir su politikası tesbit edilmelidir.

3. Kürdistanın inşası ve ticaretinin gelişmesi için Erbil merkez seçilirken,Kültür ve Edebiyatının,Kürt dilinin gelişmesi için Amed(Diyarbakır) merkez addedilmelidir.

4. Sağlık ve sosyal hizmetlerdede müşterikiyat prensibinden hareketle,Çocuk ve ana ölümlerinin önüne geçilmesi için müşterek atılımlar yapılması planlanlamalıdır.
Bu konferansın gayesi sadece PKK nın silah bırakması gibi kısa vadeli değilde bence ilerisinin planlaması gerekir.Kürt sorunu PKK ile özdeşlenmemelidir.PKK vazgeçsede Sorun bitmez.Sorunun bitmesi Kürtlerinde dünya sathında haysiyetine kavuşması için yukarda bahsettiğim planın gerçekleşmesi gerekir.

BERMUDA İngilizlerin müstemlekesi bir adacıktı.Burada zenciler ve az sayıdada beyazlar (yerli olmayan) yaşıyordu.Jamaikalı bir sportmen doktor (zenci),buraya geliyor.Çok tanınmış bir atlet.Önce spor klübü,sonra senika ve nihayet parti kurarak o zencilere oy hakkı tanıtıyor.Yoksul zencilere eşit haklar tanıtıyor ve bugün o yerlilerde zengin ,eşit ve müreffeh yaşıyorlar.

Birde Singapur misali çok enteresandır.Oranın sosyal demokrat fakat oldukçada diktatör bir başbakanı ora halkını sefaletten kurtarıyor.O şehir-devleti bugün 250 milyarlık ticari kapasiyete kavuşuyor.Çalışan,eşit insanlarla.ki çok çeşitli etniğe sahip ,kozmopolit bir halkı vardır.
Yukardaki misallerde gösteriyor ki Kürtlerde Kürdistanda doğal zenginlikleri ile birlikte,eşit olarak çalışırlarsa kısa zamanda ezilen bir millet olmaktan kurtulurlar.

Silahla değil akılla ,çalışmakla tekamül,ve özgürlük mümkündür.diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok: