29 Nisan 2012 Pazar

KÜRT devletini istemeyen tek ülke TÜRKİYE




DR.İsmet Turanl
 50 li seneler de kurulan BAĞDAT paktı görünüşte Sovyetlere karşı idi. Türkiye’nin maksadı ise müstakil bir Kürt devletinin kurulmasını önlemekti. Bugün de Irak’ın yahut Suriye’nin parçalanmasını istemeyişinde ki asıl gaye oralarda özerkleşebilecek Kürt bölgelerinin Türkiye dede de Facto bölünmüş olan kuzey Kürdistan’ın bu gelişmeye katılacağıendişesidir. Türkiye hatalı bir ümitle kendini avutmaktadır. Kürdistan’ın dışa açık bir hududu olamayacağından Türkiye’nin hamiliğine muhtaç olduğudur. Son zamanlardaki gelişmeler, benim de kaç senedir sözünü ettiğim, Kürtlerin artık dörde bölük yaşamak istemediği ve eninde sonunda bu dört bölgenin birleşeceğidir. Son haberlere göre Suriye ve İran’ın Kürtlere özerklik tanımak istemeleridir. Maliki’de Irak’ta Şii iktidarınısağlamlaştırmak için Kürtlerin ayrılmasına karşı çıkmayacaktır. Barzani de Eylül de referanduma gideceğini USA ziyaretinden sonra açıkladı. Şu anda Orta doğu da USA’ nın en güvendiği İsrail’den başka tek ülke Kürdistan olacaktır. Ayrıca USA Kerkük petrollerindeki ortaklıklarınıbırakmak istemeyecektir. İsrail ‘in Kürdistan da ki eğitim faaliyetleri bilinmektedir. Böylece Türkiye’nin Kürdistan’ın dışa açılım kapısı olamayacağı düşüncesi sakattır. Zira İran, Suriye ve Irak’la Kürdistan iyi ilişkiler kurarsa Türkiye’ye muhtaç kalmayacaktır. Türkiye Kürtlerini muhafaza etmek için Barzani ile şimdiki sıcak ilişkilerini muhafaza edemeyecektir.
Türklerin dostluklar babında zayıf bir karakterleri vardır. Önce sıcak ilişkiler kurar sonra ufak bir menfaat kaybına maruz kalınca düşman konumuna girer. İnsani ilişkilerinde de böyledir. Ben şahsen aşırısevgi gösterenlerden korkarım. Onların, kıymeti Harbiye si olmayan bir çıkar zedelenmesinden sonra düşmanca hakaretlerine maruz kalmışımdır. Bakın Suriye ile ne sıcak ilişkiler gerçekleşmişti. Birlikte bakanlar kurulu toplantıları yapmış, sınırları açmış, vize zorunluğunu kaldırmıştı.Irak ile İran ile çok dostane anlaşmalar imzalanmıştı. Nerde ise onlar ile de sıfır probleme doğru gidilirken Kürtler yüzünden gerginlik yaşanmakta. Davutoğlu’nun teorik sıfır problem nazariyesi çarşıya uymadı.

Bugün dünya da sahile açılımı olmayan kaç devlet mevcut. Macaristan, Çek, Slovakya, İsviçre, Özbekistan, Türkmenistan, Afganistan ve birçok güney Amerika ve Afrika devletleri var.
Türkiye de muhalif partiler de bugün dış politika da zor günler geçiren iktidara yardımcı olmaları gerekirken âdeta DÜŞMAN DEVLETLER GİBİ DAVRANIYORLAR. MHP Kürdistan devletinin kurulmakta olduğunu kabul ederken Barzani’ye çok terbiyesizce tabirlerle hakaret etmektedir. Fırat’ın ötesinde partisinin varlığından söz edilmiyor. Yani Kürtler bu şoveniz, milliyetçi partiyi görmek istemiyorlar. Bazımilitanları bu hakikati kabul etseler de, ayrılmak isteyenler güney Kürdistan’a gitsinler diyecek kadar çirkinleşiyorlar. Kürtlerin Türklerden de evvel o bölge de asırlardır yaşadıklarını bilmiyorlar mı? YoksaHallaçoğlu’nun dediği gibi Türkiye de ki Kürtler de aslında Türk mü?

CHP nin Kürt politikası saydam değil. Partinin MHP gibi Kürdistan da hiç etkinliği olmadığı gibi Tanrıkulu gibi birçok Kürt politikacısı Kürtlerin insan haklarını savunduğu aşikâr.
Türklerin başka bir yanlışı da BDP’nin 2,5 milyon oyu olduğunu kabul etmelerine rağmen bu oy sahiplerinin aileleri ile birlikte en azından 5 milyon olduklarını hesaba katmamaları. 2,5 milyon AK partinin oyu olduğuna göre onlarda en azından 5 milyonluk bir nüfusa icabet eder. Doğu da ve Güney doğu da, Kuzey Kürdistan da 10 milyon Kürt yaşamakta ve sadece BDP, PKK değil, Kürt halkı artık self determination, ana dil de eğitim hakkınıistemektedirler. En azından Kürdistan dışında da bir 10 milyon Kürt yaşamaktadır.

20 milyon nüfuslu, dörde bölük yaşamak zorunda kalan başka bir millet var mı dünya da? Peki bu millet ilelebet dörde bölük mü yaşasın dediğim de en fanatik milliyetçi Türk’ten bile cevap alamıyorum.
AK parti TBMM’de çoğunlukta olduğu için her istediğinin yapılmasını istiyor diye itiraz edenler Türklerinde Türkiye de çoğunlukta olduğu için çoğunluğun istediğinin kabullenmesi gerektiğini söylerken tenakuza düşmüyorlar mı? Tükürüğümüz bile sizi boğar diyecek kadar çirkinleşen bir bakan kabine de yer alabilir mi?

Türkiye’nin reel politikayı ciddiye alıp çıkmazdan kurtulması için Kürdistan ile, hatta Kuzey Kıbrıs Türk devleti ile federasyona gitmesi yahut ta küçülüp daha homojen ve kişi başına daha zengin bir devlet haline dönüşmesi mümkündür. Bu yapılanmanın önünde ki en büyük engel Türklerin kibiridir.
Kürdistan devletinin UNO tarafından kabulü halinde PKK’nın varlığına da ihtiyaç kalmayacaktır. Türkiye’nin komşularında ki siyasi gelişmeleri ciddiye almaz, onlarla düşmanlığıkörükleyici politikalardan vazgeçmez ise vahim neticelerine katlanması ve izolasyonu muhtemeldir. Kürdistan devletinin kurulması bir normalleşme sürecidir. BirASLINA RÜCU sürecidir.

Antalya. 28.04.12

Hiç yorum yok: