3 Aralık 2011 Cumartesi

ERDOĞAN’IN NİYETİNİ OKUDUM (!)

Dr.İsmet Turanlı
dr_ismetturanli@mynet.com


Dün televizyonlarda Balbay’ın eşi çocuklarının babalarını özlediğini ifade etti. Bu ifadelerin aynisini ablam 27 Mayıs faciasının ertesinde ada kumandanına ‘’Çocuklarım babalarını özlediler’’ dediğini hatırlattı. O günlerde Balbay’ın gazetesi CUMHURİYET pür neşe, ellerine kına yakmış gibi, 27 Mayısı bayram ilan ediyordu. O zaman ablam mağdurların arzusunu dile getiriyordu, şimdi darbe planları hazırlayan, günlüklerini tutan Balbay için duygusal sözler ediliyordu. Kaderin cilvesi.

27 Mayıs da Yassı ada zulmüne tabi olanlara Düşükler tabirini ilk defa dile getirdiğini söyleyen bir CHP milletvekili, gel zaman, git zaman Almanya da oturma izni almak için benden rapor almağa geldiğinde eylül askeri darbesinde milletvekilliğini kaybetmişti. Kendisine siz o meclisin Düşüklerinden misiniz? Diye sormuştum.

Fikriniz ne ise Zikrinizde öyle olur.(!)

CHP’nin kendini çok akıllı zanneden bir bayan milletvekili var. Diyor ki;’’ Bir Tuncelilinin parti başkanı olması en güzel özür dilemek sayılmaz mı?’’ Bir insan kendi ifadesi ile kendisini böylesine tekzip edebilir mi? Dersim kelimesi yerine hala Tunceli demesi özür dilemediklerinin teyidi olamaz mı? Bu bayanın Bahçeli ile benzer bir hususiyeti de, değil gülmeyi, tebessüm etmeği dahi becerememesidir. Bu gibi insanlar devamlı depresyon içindedirler ve ‘’Musculus risorius’’ları ,yani gülme refleksini mümkün kılan adalelerinin dumura uğramış olmasıdır..

Başbakan Erdoğan devlet adına özür dilediğini söyledi. Çünki o artık kendini Devlet başkanı olarak görmeğe başladığının, yani fikrine göre Zikri de bu yönde olduğuna alamet sayılmaz mı?

Başbakanın NİYETİNİ okudum (!)

1. DERSİMden özür dileyerek Kürtlerin ve Alevilerin gönlünü almak istedi. Taraflarca da bir devrim olarak algılandı, gayri samimi, CHP yi, Kılıçdaroğlunu köşeye sıkıştırma taktiği olarak da ifade edilmesine rağmen.

2. Bedelli kanununu çıkararak gençleri ve ailelerini memnun etti. Hiçte adil olmamasına rağmen.

3. Yapılacak tahsilatın şehit ailelerine verileceğini açıklayarak, ilerde PKK için yapılacak düzenlemelere fazla itiraz olmamasını planladı.

4. Yerel idarelere imkânları artırarak ( Sezer’in veto ettiği kanun) BDP nin sesini kısmasını temin edeceğini düşündü. Yeni anayasada ( Anayasal vatandaşlık ve anadilde seçimli dil eğitimi serbestisi getirilecek), PKK lılara yarı af ve Öcalan’a ev hapsine geçilmesi için USA dan magnetik kelepçeyi ısmarladı. Şubatta bu kelepçelerin geleceğini basın duyurdu. En mühim mi KAN AKMASINI DURDURACAK. Türkiye de barışı sağlamış olacak.

5. Başkanlık yahut ta yarı başkanlık sistemini getirerek Cumhurbaşkanı olmağı hak ettiğini kamuya kabullendirmiş olacak.

6. Bu niyetlerin önüne geçecek Muhalefet de mecliste yok. Türkiye’nin bu gelişimlerden yararlı çıkacağını düşünüyorsam da Erdoğan’ın TEKADAM konumunu perçinlemesi tehlikeli olabilir. Tehlikelin ilk alameti Suriye’ye savaş ilanına karar vermesi ile ortaya çıkabilir.


Antalya, 01.11.01

Hiç yorum yok: