15 Şubat 2012 Çarşamba

Muhafazakâr-demokrat mi dediniz?



Murat Çakir
cakir@rosalux.de

Gunumuz dunyasinin en belirgin emarelerinden birisi kavram kargasasidir. Kavramlarin gelisi guzel kullanilmasi, içeriginin degistirilmesi kisisel bir hata degil elbette. Bilinçli bir tercih ve kamuoyunu manipule etmek için basvurulan bir araç.

Neoliberal efsanelerin basarilarinin sirri da biraz burada yatiyor. Solun ve emek hareketinin »ozgurluk, esitlik ve demokrasi« kavramlarinin içini bosaltip, ozgurlugu sermayenin ozgurlugune, esitligi istihdam piyasasinin esneklestirilmesine ve demokrasiyi, en temel dayanagi olan kamu mulkiyetini ozellestirerek demokratiksizlige indirgeyen neoliberal soylem, bu efsanelere genis kesimlerce inanilmasini saglayan onemli bir etken.

Efsaneleri yaymanin çesitli yollari var. Efsaneye bir de »bilimsel arastirma« basligini taktiniz mi, tamam. Artik efsane, »empirik verilere dayanan bilimsel gerçek« oluverir.

Basindan okudugum kadariyla AKP bu yil »Sosyal Bilimler Tesvik Odulu«nin ikincisini verecekmis. Parti kurmaylari universitelere mektup gondererek, »AKP’nin parti çalismalarini inceleyen arastirmalar yapilmasini« istemisler. Odul de bu arastirmalara verilecekmis.

Goruldugu kadariyla AKP kendi efsanesine »bilimsel« destek ariyor. »Bilimsel« olarak ah ne kadar »demokrat« olduklarini kanitlayacaklar. Zaten Basbakan Erdogan geçen Çarsamba gunu bir konusmasinda partisinin »muhafazakâr-demokrat kimligini«, uzerine basa basa vurgulamisti. Hos, kimi tarafgir yazarlar daha da ileri gidiyor ve AKP’yi »merkez partisi« olarak nitelendiriyorlar, ama gelin biz bu »muhafazakâr-demokrat kimligi« bir inceleyelim.

Yalniz iddiayi sosyal bilimler temelinde degil de, siyaset bilimine basvurarak ele alalim. Ornegin Avrupa’daki siyaset bilimcileri bir siyasî partiyi analiz etmek için, o partinin karakteristik ozelliklerine ve programatigine bakarlar. Sagci veya sag populist / asiri sagci partileri ele alalim mesela. Siyaset bilimi, bir partinin sag populist / asiri sagci oldugunu tespit etmek için 58 farkli kriter kullaniyor.

Bunlarin basinda milliyetçilik, yabanci dusmanligi, açik/gizli irkçilik, refah sovenizmi, karizmatik lider saksakçiligi, duygusallastirma yoluyla taraftarlarini politize etme, rovansist tarih anlayisi, homofobi / transgender karsitligi, paternalist toplum muhendisligi, populist soylem ve militarist devlet anlayisi yer aliyor. Bu kriterlerin sadece bir kaç tanesi bir partiyi en azindan sag populist olarak karakterize etmek için yeterli sayiliyor.

Muhafazakâr-demokrat partiler ise, her ne kadar gelenekselci, tutucu ve milliyetçilige hayli yakin olsalar da, burjuva demokrasisinin temel degerlerine, yani hukukun ustunlugune, kuvvetler ayriligi ilkesine, gorunumde dahi olsa, parlamentonun demokratik kontrol haklarina sadiklar. Oyle de olmak zorundalar, çunku gelismis kapitalizmin islerliginin temelini (burjuva) demokratik hukuk devleti garanti ediyor. Bu nedenle muhafazakârlar kendilerine »sag populist« denmesini bir hakaret olarak algiliyorlar. Çunku siyaset bilimi sag populizmi / asiri sagi burjuva demokrasileri için ciddî bir tehdit olarak nitelendiriyorlar.

Eger siyaset biliminin kriterlerini kistas alirsak, AKP’nin, birakin »merkez partisi« olmayi, muhafazakâr-demokrat olmaktan uzak sag populist ve asiri sagci bir parti oldugunu tespit ederiz. Çunku AKP »karizmatik Fuhrer«e bagli, milliyetçi, irkçi, sovenist, militarist, homofobik, tutucu, din ve mezhep ayirimciligi yapan, yayilmaci dis politikasi olan otoriter bir partidir. »Demokrasi«ye abartili vurgu yapan populist soylemi, pratigi ve gundelik yasami tutuculastirmasi / islamîlestirmesi ile açik tezat içerisindedir.

Boylesine bir partinin bir ulkeyi »demokratiklestirebilecegini« iddia edebilmek için bilimi bir hayli egmek gerekmektedir. Elbette parayla, odulle bu iddiayi »bilimsel« arastirmalarla temellendirecek »bilimci« bulmak olanaklidir. Ama »bilimseldir« denilince bilimsel olunamayacaktir.

Peki, AKP’nin »ne oldugunu«, yani sag populist ve asiri sagci parti oldugunu soylemek nasil bir sonuç çikartacaktir? En basta AKP’nin »demokrasi« soyleminin gerçekten bir takiyye ve temel amacinin ulkeyi demokrasiden arindirilmis alan hâline getirmek oldugu sonucu çikacaktir. Ve buradan da, neoliberal-islam sentezini siyasetine temel yapan AKP’ye karsi mucadelenin, demokrasi mucadelesi oldugu sonucunu.

Buyrun, sayin tarafgirler, aksini bilimsel olarak ispatlayin bakalim.

----------
Blog: http://kozmopolit-blog.blogspot.com/

Hiç yorum yok: