14 Kasım 2010 Pazar

YAŞAM MARATONU



Dr.İsmet Turanlı
dr_ismetturanli@mynet.com


Yeryüzünde aşağı yukarı 7 milyar insanoğlu yaşamaktadır. Bir o kadarı da dünyayı terk etmiş. Demek ki, 15 milyar insan FARAZA Maraton koşusuna çıksa , kimlerin nereye kadar, ne zamana kadar nefesi yetecek teste tabi tutsak , acaba netice ne olur?.

Geçmişte dini dogmaları ortaya atanlar en önde yer alırlar. Asırlar geçtiği halde Brahma, Musa, İsa, ve Muhammed bugün dahi hüküm sürmektedirler. Hiç bir teknolojik destekleri olmadığı halde milyarlarca insan yaşamlarında onların ön gördüğü ritüelleri sürdürmektedirler.

Onların ardından ilim dünyasına eski Yunan filozofları, daha sonra Avrupalı filozoflar hükmektedirler.

Onları takibende Mozart, Beethoven gibi büyük sanatkarlar, Goethe, Shakespear , Tolstoy gibi yazarlar ölmezliklerini korumaktadırlar.

Bize gelince Mevlana, İbni Sina, Mimar Sinan, liderlerden Fatih ve nihayet Atatürk bu yüzyılda da ölmezliklerini muhafaza etmişlerdir.

Kürtlerden de Selahaddin Eyyübi, Ahmedi Xani, Yaşar Kemal tarihe ve edebiyata isimlerini kazımışlardır.

Koşunun daha başlarında nefesi tükenenlerse, mevsimlik otlar gibi, fizyolojik yaşamı bitince hazanda savrulkan GAZEL’ler gibi sessizce kaybolanlardır.

Bu iki gurup arasında, kendilerini çok mühim addeden, kibirli, kendilerini bulunmaz Bursa kumaşı zanneden, ancak onların varlıkları ile tarihin gerçekleştiğine inananlar var ki, sözüm o kazip şöhretlere. Elbette içlerinde insanlığa hizmet etmişler, eserler bırakmış olanlar vardır. Maraton koşusunda bir kaç kilometreye varabilmişlerdir. Gözleri yumulduğunda da yaşayan nesillerin onlarca sene rahmet dualarını almışlardır.

Kötü örnekler ise, bir kaç kuruş sahibi olunca üstün bir varlık olduklarına inananlar, ordularda zamanla üst rütbelere kavuşup , resmi törenlerde hala kılınç kuşananlar, hasbel kavel pseudo(sahte) öğretim üyesi, yahut siyasette bakanlık koltuğuna oturmuş olanlar GÜLÜNÇ insanlar olduklarının farkına varmazlar.Ne demişler zamanında ‘’Gururlanma padişahım, senden büyük Allah var.’’ İşte onlar hergün yazılar kaleme alırlar, talebelerin önünde çalım satıp ezberlerini okurlar, siyaset arenasında, kürsülerde yırtınırcasına nutuk çekerler, vaazlar verirler. Geriye bakıp tarihe imzasını atanların eserlerini görmezden gelerek suya imzalarını atarlar.

Bir de, Madame Tissaud’nun bodrum katında boy gösterenler vardır. İnsanları katledenler, canını yakanlar,Neron gibi, Cengiz Han gibi, Hitler gibi canilerde gelip geçmiştir insanlık tarihinde. Maratonda ayaklar altında kalıp ezilmişlerdir.

İşte tarihi bir Maraton koşusunda , perspektivinde değerlendirecek olursak kendimizi de , etrafımızdakileri de öylesine değerlendirip salim bir kafa ile tevazuyu yakalayabiliriz. Bu bir beyin cimnastiğidir. Ciddiye alanların, ciddi insanlar olacağı düşüncesiyle.

Bir çift sözümde ‘’ Kürtçe’ye bilinmeyen bir dil’’ diyen hakimlere. Siz hiç bir yabancı dil biliyor musunuz? Biliyorsanız şayet, böyle ağır cezalara çarptırılacak bir davanızda o bildiğiniz yabancı dilde mi yoksa anadilinizde mi savunma yapardınız.? İşte bu ağır ithamla burnunuzdan kıl almak istedim(!)

Antalya

Hiç yorum yok: