5 Ocak 2011 Çarşamba

Seçmeli anadil eğitimi için imza toplanması bir nevi REFERANDUM’dur


Dr.İsmet Turanlı
dr_ismetturanli@mynet.com


DTP milletvekili Sırrı SAKIK seçmeli anadil eğitimi için bir imza kampanyasını başlatmıştır. Bu çok tarihi silahsız bir eylem gerek yazılı ve gerekse görsel basında ilgi görmemiştir. Demokrasiye ve özgürlüklere önem verdiğini söyleyenlerin sessiz kalması hayretimi mucip olmuştur.

Gerek MGK nın, Genel kurmayın ve hükumetin DTK nin özerklik ve anadilde eğitim mevzuunda tartışmaya açtığı taslak gayri ciddi bir tarzda çarpıtılarak kamuya duyurulmasını da anlamak mümkün değil. Parti başkanı samimi bir serahatle açıkladığı gibi bu taslakta resmi dile bir itiraz olmadığını ve özerklikten kasıtta yerel idarelerin yetki sahalarının genişletilmesi olduğudur. Bu hususta AK Partisinin getirdiği kanunu zamanın cumhurbaşkanı veto etmişti.

Bugün başbakan üst ve alt kimliklerden bahsetti. Demek istediki; Türk! Milletin (yahut yurttaşların) üst kimliği, Kürt alt kimliği ise diğer alt kimlikler gibi Türk milleti üst kimliğinin altında algılanmalıdır. Başbakan diğer milliyetçi siyasiler gibi Türkiye vatandaşlığı ile Türk olmanın ne mana ifade ettiğini anlamamakta israr ediyor. Benim çifte vatandaşlığım var. Biri Türkiye, diğeri Almanya vatandaşlığı. Ama ben Alman değilim. Eşiminde Türkiye vatandaşlığı vardır fakat kendisi Alman’dır. Almanya da çifte vatandaşlığı olan Türklerin hiçbiri kendini Alman olarak deklare etmez. Almanya vatandaşı Türk olduğunu söylerler.

Cumhurbaşkanı GÜL’ün Diyarbakır ziyaretinde hemen hemen bütün Kürt kimliği olanlar Anadilde eğitim mevzuunda aynı duyarlığı gösterdiler ve DİL eğitimi mevzuunda Hükumet gibi düşünmediklerini ve seçmeli anadilde eğitimin insani ve demokratik bir hak olduğunu söylediler. Artık kalkıpta şu ve bu partinin Kürtleri temsil etmediklerini söylemek egemen sınıfın kendi kendini kandırması halidir. Herhalde MHP , CHP hatta AK partisi Kürtlerin temsilcisi sayılmaz. AK partisi bu söylemini devam ettirirse önümüzdeki seçimlerde büyük oy kaybına uğrayacağını söyleyebilirim.

Başbakanın batıda yaşayanların hoşuna gitsin diye böyle bir kurnazlığa başvurmasını millet yutmuyor. Ayni şekilde Kılıçdaroğlu’nun ve başkanvekili Gürsel Tekin’in Kürt kelimesini ağızlarına almayışları batıda oy kaybına sebep olacağını düşünmelerindendir. Kürtlüğünü ve aleviliğini inkar eder gibi görünsede içinden ve vicdanındaki kimlik belirlemesinden kendini soyutlayamaz. Bu tam bir şark kurnazlığıdır. Kürtlüğünden bahseden bir CHP li başkanlık mevkiinde durabilir mi? Onun için onu utandıracak bir söz söylememek gerekir. Okadar empatiyi Kürt siyasilerinin yapmaları elzemdir. Zaten Kürdistana gidemeyişi ve CHP nin, MHP nin oralarda oy alamamalarının sebebi Kürt kimliğini kabul etmediklerindendir.

Gelelim İMZA TOPLAMAĞA. Bence bu çok ciddi bir nevi REFERANDUM değerinde bir aksiyondur. Kimsenin itiraz edemeyeceği silahların gölgesinde olmayan, Kürtlerden gayri CHP lilerin, hatta MHP lilerinde , diğer azınlıklarında destekleyecekleri bir atılımdır. GÜL’ün ziyaretindede gördüğümüz gibi bütün Kürtlerin ittifak ettikleri bir pozisyondur.

Başbakan tek dilden bahsediyor. Kürtçeyi oda bilinmeyen bir dil mi kabul ediyor?. Kadınların % 50 si Kürdistanda Türkçe bilmiyorsa, onlar içinde Türkçe bilinmeyen bir dil değil mi? Bilmedikleri bir dil tek dil mi? Bilmedikleri o tek dille mi konuşsunlar? Bu sorun milyonların sorunudur. Derin devletten, TSK dan, MHP den neden bukadar korkuyorsunuz?

Siz PKK yı bitiremezsiniz. Fakat PKK kimbilir kaç hükumeti bitirdi. Kürt sorunu bitmeden PKK sorunuda bitmez. Nekadar teröristik saldırılarıda olsa. Siz onların teröristik yanı ile değil temsil ettikleri haksızlıkların ortadan kalkmasına bakın. Kürtlerin anadil problemi kardinal bir problemdir. Birinci problemleridir. Ana dilini öğrenemeyen bir halk yok olmağa mahkumdur.

Kıbrıs’ta, Bulgaristan da, Almanya da, İsveç’te Türkçe eğitimi olmasa o yurttaşlarımız anadillerinde konuşamazlarsa sizin vijdanınız sızlamaz mı? İsyan etmezmisiniz? Bu bir insanlık suçu demezmisiniz.?

AB nin şartnamesinde azınlık dillerinin öğretilmesi olduğuna ngöre Türkiye bu maddeye riayet etmediği takdirde AB ye girme şansı olabilir mi? Başbakan yaptığı icraatleriyle halkı memnun edeceğini zannediyor ve demokrasi yönünden eksikliklerimizi görmek istemiyor. Diyarbakır da GÜL’e yapılan müracaatların % 90 ı işsizlik mevzzunda imiş. Gelirin adil bir şekilde dağıtılmadığı ve fakirlerin dahada fakirleştiği kapitalist sistemin zaafiyetinden kurtulma çarelerini düşünmek mecburiyetinde değilmisiniz? UNO’nun bir çok skalasında çok aşşağılarda olmamız sizi rahatsız etmiyor mu?. Sadece imar icraatları sizi tatmin edebilir, fakat batı ile kıyasla eksikliklerimizi ıska geçmek milletin gözünden kaçmıyor ve muhalefette bunları seçim propagandası yapacağı ve sizi sinirlendireceğini tahmin ediyorum. Bardağın sadece dolu tarafını temcit pilavı gibi zikretmeniz oy toplamanıza yetmeyeceği ve asıl muhalefetin mutfak olacağı, asıl muhalefetin yüzbinlerce insanın hapisahnelerde çürümekte olması, azınlık yahut etnik sınıfın isteklerinin marjinel, hatta vatan hainlerinin istekleri olduğunu zannetmeniz seçimlerde size pahalıya mal olacağınıda bilmeniz, sadece partiniz için değil, yurttaşların ciddi yaşam zorlukları olduğunu unutmamanız gerekir.

İMZA toplamayı Kürtlerin ciddiye alıp gereken organizasyonu planlamaları lazımdır. Mesela::

Köy, köy gezmek ,imza toplamak.

Camilerin, Kampusların önünde, Taksim meydanında, Kızılay meydanında, Sultan Ahmette v.s. meydanlarda imza toplama kampanyaları yapmak gerekir.

Bu insani ve demokratik hakkı destekleyeceklerin bulunduğu yerlerde imza toplama kampanyaları geliştirmeleri lazımdır.

Hazirana kadar 10 milyon imza topladıkları takdirde bu hakkın temsilcileri kimlerdir açığa çıkar. Almanya Leipzig şehrinde 80 kişi yürüyüşe geçince DDR devleti yıkılmıştı. Şimdi milyonlar imza toplarsa kimsenin itirazı kalmaz. Tıpkı Plebisit gibi, REFERANDUM gibi temsilcilerin aslilleri karar vermiş olur. Buna ne Erdoğan, ne Öcalan, ne Barzani nede bir başkası karşı çıkabilir.

Bu aksiyon ne silahlı PKK nın , ne partilerin kararıdır. Mühim olan bu aksiyona halkın bilinçlendirilmesidir. Bu çok önemli tarihi bir fırsattır. Bu aksiyonu başlatan Sırrı Sakık’ı kutluyorum. Tebrik ediyorum. Çok çalışmak lazım. İşte en ucuz, en kansız, en demokratik eylem.

Tarihi bir karara öncülük edecek eylem.

Köln. 03.01.11

Hiç yorum yok: