2 Nisan 2009 Perşembe

MÜSAMERE BİTTİ






DR.İsmet Turanlı, Antalya
dr_ismetturanli@mynet.com

KÜRDİSTAN da, Kürt halkı kimlik bilinçlenişini oyları ile siyasi tarihimize damgasını, silinemeyecek tarzda, vurmuştur.

1946 da çok partili siyasi hayata geçtiğimiz günleri hatırlıyorum.’’Seçim aleni,tasnif gizli’’ idi.Ondan evvel birde ‚’Müntehabi Sani’’ ler vardı.Bizim neslinde sandık başlarında bir kaç kuruş kazandığımız vazifelerimiz olurdu.Gene hiç unutmadığım zamanın dahiliye vekilinin bir söylemi idi.’’Hassolar,Memolar meclise girer ‚’diye yenilenen seçim kanununa karşı çıkmıştı.Hatta Özal devrinde yurt dışında yaşayan vatandaşların oy kullanmasını istemek için bizzat Ankaraya gitmiş ,zamanın dahiliye vekili Mustafa Kalemli ile görüşmüştüm.’’İsmet bey ,şayet yurt dışında yaşayan vatandaşlara oy hakkı tanırsak,o zaman meclise solcular,Kürtler girer.Çünkü onlar dışarda çok iyi örgütlenmişler.Bende kendisine şu suali sordum.Siz seçilmişlerin mi ,atanmışların mı meclise girmesini tercih edersiniz?Son umumi seçimlerdede e-muhtırasıyle askerin seçimlere nasıl müdahele etmek istediğini biliyorsunuz.

Geçmişe ait demokrasi ayıplarımızı hatırladıktan sonra şimdi bu son seçime gelecek olursak Türkiye de hala demokrasi adına Müsamere kalitesini aşamayan olaylara şahit olduk.Bütün bu kalitelisizliklere rağmen çok ciddi neticelerinde ortaya çıktığını,maalesef yorumcuların marjinal değerdeki hadiselere yoğunlaştıklarını ,sosyolojik neticeleri kavrayamadıkları,yahut cesaret edemediklerini gördüm.

AK partisi % 40 varan aldığı oylara rağmen ,tek başına iktidarı devam etmesini vatandaş teyit etmesine rağman,muhalif siyasi ve basın mensuplarının ,kendi kendilerini tatmin babında ,AK partisinin seçimi kaybettiğini söylemesi sadece taraftarlarını sevindirebilir.Muhalefetin seçim sonunda bir alternatif olamadığını,vatandaşın onlara bu selahiyeti vermemiş olmasını kaale almamaları müsamerenin bir parçası olarak kabul ediyorum.

CHP nin sahil şehirlerinde ,hatta İstanbulda dahi sahil bölgesinde seçimin kazançlısı çıkmasının analizini yapanlar diyorlar ki:Bu bölgelerde eğitimli,hali vakti iyi olanlar mukimdir,AK partisini seçenler ise daha ziyade eğitimsiz,küp kafalı,göbeğini kaşıyan,cahil,yoksul ,kömür v.s. sadaka yapılmış insanlardır.Yapılan analizlerin,teşhislerin yanlış olduğu kanaatındeyim.

Türkiyenin hiç bir yerinde % 50 nin üstünde eğitimli ,akademik tahsil görmüş insan olmadığı malum.Hali vakti yerinde olanlarında % 10 dan fazla olmadığını biliyoruz.Sadakadan mültefit olanlarında AK partiye oy vermediğide ortaya çıktı.

Sadece sahilde yaşayanların CHP ye oy vermiş olmasının mistik yahutta kimyevi (İyot teneffüs ettikleri için) sebepleri olduğunu iddia etmek mümkün mü?İstanbulda,Karadeniz dede sahilde mukim olanların CHP yi seçmiş olmasını sosyolojik olarak izah etmek mümkün mü?

Şurasını yorumcuların ekserisi ,taraf olan siyasiler hariç,halkın sağ duyu ile karar verdiğini kabulleniyorlar.Ben vatandaşın her seçimde sağ duyusu ile hareket ettiği kanaatını savunmuştum.

Benim kanaatıma göre Kürdistan da yaşayan Kürtler tarihi kararlarını bu seçimlerde bariz bir şekilde ortaya koydular.Bu durumu tehlikeli görenler olduğu gibi,AK partinin hatalı davranışlarına bağlayanlar da var.Bundan bir sene önce Diyarbakır’a ve Batman’a yaptığım geziden sonra ‚’Fıratın ötesinde Kürtler yaşıyor’’diye bir makale yazmış,Kürtlerdeki kimlik bilinçlenmesinin kuvvetlendiğine inandığımı söylemiştim.Hatta BEŞİKÇİ’nin ‚’Kürtlerde kimlik bilinçlenmesi noksanlığı var’’ demesinin artık geçerli olmadığını yazmıştım.Türkiye’nin her tarafında belediye başkanları değişebilir,fakat Kürdistanda ortaya çıkan bu netice tarihi bir karardır,başka türlü yorumlarla hadiseyi küçümsemeye çalışmanın faydası yoktur.Bazı köşe yazarları üstü kapalıda olsa bu durumun Türkiyenin bölünmesi yönünde tehlike arz ettiğini dile getirdiler.Ben bütün makalelerimde AK partisinin Kürt sorununda yaptığı açılımların,sadaka tarzında yapılan yardımların Kürdistanda oy sayısını artıramıyacağını,DTP nin dahada kuvvetleneceğini iddia etmiştim.Bunu söylerken şu veya bu partiyi desteklediğimden değilde,bugün ayan beyan olan haritayı canlı olarak gördüğümden dolayıdır.

Hulaseten:

1. Sahil vilayetlerin CHP yi desteklemesinin eğitimli,zengin insanların oturum bölgesi olduğunu iddia etmenin realite ile alakası yoktur.

2. AK partisini seçenlerin eğitimsiz,göbeğini kaşıyanlar olmadığı anlaşılmıştır.

3. Muhalefetin müsameresini ,kalitesiz şov yapmasını vatandaş oyları ile taltif etmemiştir.

4. KÜRDİSTAN da,Kürt halkı kimlik bilinçlenişini oyları ile siyasi tarihimize damgasını,silinemeyecek tarzda, vurmuştur.Bunu DTP nin başarı hanesine saymakda doğru değildir.DTP ,belkide vasıta olmuştur.Asıl gaye Kürtlerin Kürtlük kimliğinin,özgürlük arzusunun deklarasyonudur.Yanlış değerlendirmelerle Kürtlerin özgürlük mücadelesindeki hamlesini küçültmeğe kalkmasın.Şayet kendi kendilerini kandırmak istemiyorlarsa.

5. Şu soruların cevabını ben bilmiyorum.

A) Kürtler mi CHP ve MHP yi Kürdistanda görmek istemiyor?

B) CHP ve MHP mi Kürtleri sevmiyor?

C) Anadolunun batısına göç ettirilmiş Kürtlerin Kürdistana dönmesi mümkün mü?Birlikte yaşamın şartları siyasilerce belirlenebilir mi?(Almanyadan dönmek istemeyen Türkiye vatandaşları gibi)

Türkiyenin istikbali bu sorulara verilecek cevaplara,gayretlere bağlıdır.Tıpkı AB ‚ye girişi sağlayacak gayretler gibi.

50 senedenberi gelinen nokta ortada.Türkiyenin hemen hemen her sahada verdiği görüntü geçmişte doğu blokunda yaşayanlardan ileri değil.40 sene önce Leningraddaki bulvarlarda ,pantolonları ütüsüz ,amele sınıfının yürüdüğünü gözlemlemiştim.Basınımız ,Beyoğlunda aşırı boyanmış bayanlar gibi,Almanların BİLD gazetesi kalitesinde.İlimle uğraşacağına günlük politika ile uğraşan.günlük gazetelere polemik makaleler yazan öğretim üyeleri ile Universite mensubu olduklarını iddia edenlerle Türkiye hiçte iyi bir manzara arz etmiyor.Hele şu son seçimlerde yaptıkları MÜSAMERE ile halkı eğlendirmişlersede,çok şükür vatandaş bu MÜSAMEREYE son vermiş ,sağ duyusu ile partilere gereken dersleri vermiştir.Anlamayana davul ,zurna az.

Hiç yorum yok: