22 Kasım 2008 Cumartesi

”Beşikçi Kürtlerin Ziya Gökalp'i”



Abdullah ÖCALAN

”İsmail Beşikçi'nin kendisi hakkındaki iftiralarına da değinen Öcalan, 'İsmail Beşikçi, benim devlete karşı görüşlerimi bilmiyor mu? Neden böyle konuşuyor? İsmail Beşikçi Kürtlerin Ziya Gökalp'idir. Ziya Gökalp Türkler için neyse İsmail Beşikçi de Kürtler için öyledir. Beşikçi Durkheim sosyolojisinden, Marksizmin en katı halinden ve Ziya Gökalp'ten etkilenmiştir. Kendisi katı bir pozitivisttir. Bunlar hiç değişmiyorlar. Şimdi Güney'de Kürt devleti kurulmakla Kürtler özgürleşecek mi? Hayır. Amerika her şeye hâkim. Bunlara göre Kürt mücadelesi eşittir Kürt milliyetçiliği, Kürt milliyetçiliği eşittir Kürt devleti. Her şeyi böyle görüyorlar. O çok güvendiği adamları Güçlü, Kotan onlar nerede? Buraya gelen avukat Ahmet Zeki Okçuoğlu nerede? Suriye'de İran'da Irak'ta Türkiye'de ayakta olan, direnen bizleriz. Bunların bir eylemi, bir tepkisi var mı? Bir miting bile yapabiliyorlar mı? Hayır. Ben Cumhuriyet'e karşı olmadığımı söyledim. Ne var bunda, yanlış mı? Yanlış bunun neresinde? Cumhur halk demek, Cumhuriyet de cumhurdan geliyor. Eğer insanlar özgürce bir arada yaşayabileceklerse bu durumda ben bölünmeye karşıyım. İsmail Beşikçi'ye söylüyorum, her bölünme devrim değildir. Onlara göre bir devlet kurulsa her şey biter, sorun çözülür! Ermenileri Anadolu'dan çıkartarak Ermenistan'a sıkıştırdılar. Size devlet kurduk dediler, sorun çözüldü mü? Hayır. Bunlar gerçek Ermeniler değil. Gerçek Ermeni halkından kopuk bir devlet. Şimdi de Kürtleri Güney'e sıkıştırıp sorunu çözdük diyecekler! Ama bunlar gerçek Kürtlerden uzak bir devlet. Hepsi sahte devletçikler. Güney'de kurulan devlet, gerçekten Kürt devleti mi olacak! Kürt halkını Amerika mı temsil edecek? Talabani Barzani mi temsil edecek? Hayır. Hiçbirisi Kürt halkını temsil edemez. Ben de temsil etmem. Kürt halkı kendi kendisini temsil eder. Kürt halkının tercihi ne Apo, ne Talabani ne Barzani ne o ne bu? Kürt halkının tercihi kendi özgür iradesidir' şeklinde konuştu.

Teslim olmadım olmam da

Öcalan, şunları söyledi: 'Ama ben burada da hiçbir zaman teslim olmadım, olmam da. İsmail Beşikçi bunu iyi bilsin.' diyen Öcalan, şunları dile getirdi: 'Beni burada hangi koşullarda yaşıyor sanıyor. Burada, odamın penceresinden görünen iki ağaç vardı, şimdi yok, iki gün önce onları da kestiler. Bunu aslında anlatmak istemiyordum ama artık anlatıyorum. Bu ağaçları niye kestiler? Bu ağaçlara kuşlar konuyordu, kuş cıvıltıları oluyordu, rüzgâr estiğinde hareketleniyordu, yeşillikti, benim bunları, canlı varlıkları görmemi istemiyorlar. Bu nedenle kestiler, baktığımda artık ağaç göremiyorum. Benim bir ağacı bile görmeme tahammül edemiyorlar. Yine geçen gün odamı darmadağın ettiler. Bütün evraklarımı, mektuplarımı dağıttılar. Mektuplarımı bağlayacak bir ip bile bırakmadılar, parçaladılar. Bu dağınıklığı düzeltene kadar ayakta kalacak halim kalmadı. Teslim olsam durum böyle mi olurdu? Ben burada bu koşullarda her gün zehir yerim ama Amerika'nın, İngiltere'nin ve hiçbir gücün denetimine girmem. Burada olmamın sebebi de onların denetimine girmediğimdendir.'

Marksizmi aştım

'Marksizmi aştığımı söylemiştim. Milliyetçiliğin Marks'ı bile etkilediğini söylüyorum. Marks'ın yaptıkları İngiliz ve Alman milliyetçiliğini aşamadı. Milliyetçiliğin de İbrani kabileciliği tarafından oluşturduğunu söylüyorum. Yani bir kabile milliyetçiliği olduğunu söylüyorum. Şimdi ben kendi milliyetçiliğimi dayatırsam sen kendi milliyetçiliğini dayatırsan sorun çözülür mü? Ben bunu aşmaya çalışıyorum. Bu milliyetçilik nasıl Marks'ı denetimi altına aldıysa beni de denetim altına almaya çalıştı. Ama ben, Marks'ı ve Lenin'i aştım çok daha derinlikli düşüncelere ulaştım. Ama Beşikçi onlar bunları aşamadılar. Ben her türlü milliyetçiliğe, bilimciliğe, dinciliğe, cinsiyetçiliğe karşıyım.

Alman ve İngiliz milliyetçiliği Türk milliyetçiliğini de etkilediler. Türkiye'de Türkçülüğü savunanlar Türk mü? Yönetim kademesindekiler; Şu anki Araplar, gerçek Araplar mı? Şu anki Kürtler gerçek Kürtler mi? Hayır. Bunların hepsi yapay, sahtedir. Türkeş onları ortaya çıkardılar, sonra da bu İngiliz milliyetçiliği Erbakan'ı devirip, Demirel onları iktidara getirdiler. Otuz yıldır da bugünkü iktidar için hazırlık yaptılar. Otuz yıldır iktidarda olan İngiliz kliğidir. Melik Fırat, Şeyh Said'in torunu. Ancak Şeyh Said'in mirasını yedi, kırk yıl milletvekilliği yaptı, Kürtler için ne yaptı? Hiçbir şey yapmadı. Ben Şeyh Said'e saygılıyım. Şeyh Sait'le ilgili çözümlemelerim var. Melik Fırat, Şeyh Said'in mirasını satmıştır.'

Siyaset felsefesi yapıyorum

Öcalan, şöyle devam etti: 'Ben daha önce de buradan liderlik yapmadığımı, yapamayacağımı belirtmiştim. Bunun doğru olmayacağını söylemiştim. Zaten doğru da bulmuyorum. Çünkü ben biliyorum ki demokrasi, bir kişiyle gelmez. Bir kişinin söylemesiyle, bir kişinin talimatıyla demokrasi oluşmaz. Ben dâhil Kürt halkı kimseye tabi olmasınlar. Halk kendi öncülerini seçer, öncü görevini layıkıyla yerine getirmezse onu değiştirir, bir başkasını seçer. Ama ben bir siyaset felsefecisiyim, siyaset bilimcisiyim. Kendimi siyaset teorisyeni olarak tanımlayabilirim. Benim bilgi birikimim, siyaset teorisyenliğimi gösteriyor. Ben bu nedenle buradan düşüncelerimi ifade ediyorum. İnsanlar bunları kullanıp değerlendiriyorsa bu onların kendi özgür tercihleridir. Ben kimseye benim için eylem yapın demedim. Ama İran, Irak, Suriye ve Türkiye'de bu kadar insan sokaklara dökülüp kendi ağızlarıyla Apo diyorlar. Ben bunları yapın demedim. Ama bu insanlar beni gönüllerine yerleştirmiş. Buradan benim için eylem yapan, tepkilerini ortaya koyan insanlara da şunu ifade ediyorum; siz benim için bu demokratik tepkinizi ortaya koymuyorsunuz, kendiniz için bu tepkileri ortaya koyuyorsunuz. Kürt halkı benden çok daha acınacak haldedir. Benim bütün amacım Kürt halkına demokrasiyi özümsetmektir, onları yönetmek değil, kendi kendilerini yönetecek duruma gelmelerini sağlamaktır. Halkımıza da vasiyetimdir. Kimseye tabi olmasınlar, kendi özgür iradeleriyle hareket etsinler, karar versinler, bu ben olsam bile.'..”

(…)

21 Kasım 2008 tarihli Görüşme Notlarından

ANF/İSTANBUL

Hiç yorum yok: