29 Ekim 2009 Perşembe

ORDUYU, COSTA RİCA GİBİ LAĞVEDİN!



”…Türkiye de COSTA RİCA gibi Orduyu lağvedip, harcanacak paralar sağlık ve eğitime verilebilir. Son MUTLULUK anketlerinde Costa Rica halkının birinci sırayı alması bize örnek olur.”


Dr.İsmet Turanlı
dr_ismetturanli@mynet.com

45 Sene önce idi. Asistanlarımı eve davet etmiştim. Onlardan biri ‘Bırakın canlı hayvanları, nebatları da yok etmememiz lazım.’’ dedi. Hayret etmiştim bu isteğe. Peki insanlar kendilerini nasıl besleyecekler? Diye sorduğumda beni aydınlatıcı, hatta ikna edici cevapları vermişti. Hayvanlardan elde edilen yiyecekler beslenmeğe kafi, nebatlarda ayni tarzda. Şimdi bakıyorum tabiatı koruma cereyanları aydınlar tarafından siyasileşti. Tabiatı tahrip eden sanayi artıklarına karşı dünya çapında anlaşmalar imzalanıyor. Türkiye'yi ağaçlandırma kampanyaları rağbet görmeye başladı.

Türkiye'de maalesef hâlâ insan katliamı gazetelerin üçüncü sayfasını dolduruyor. Televizyonlarda kriminel diziler, haberler ön sırada. İnsan katliamında virus salgınları, kanser hastalığı tebabetin hala yumuşak karnı olmaktan çıkamadı.

Para hırsının yarattığı ahlaksızlıklar, silah ticaretinin devlet politikaları savaşların devamını sağlıyor.

İnsanların akıllandığı, çevreyi koruma tedbirlerinin yanında ordularında insan katliamında vasıta olmasını red eden siyasi cereyanlar gençler arasında rağbet görmesi sevindirici. Nato karşıtları gibi, GREEN PEACE’ciler gibi. Yeşiller partileri gibi.

AB'de hudutların açılması politikası bizde de Davutoğlunun komşularımızla sıfır sorun politikasını gerçekleştirmeğe çalışması meyvelerini vermeğe başlamış, Suriye ile sınırlar açılmıştır. Bu Irakla ve diğer komşularımızla da gerçekleştirilirse, komşularımızda düşman devletlar olmayacağına göre ORDU’nun savunma gerekçesi ile meşruluğu da ortadan kalkar. O zaman Türkiye de COSTA RİCA gibi Orduyu lağvedip, harcanacak paralar sağlık ve eğitime verilebilir. Son MUTLULUK anketlerinde Costa Rica halkının birinci sırayı alması bize örnek olur.

Hasan Cemal ve diğer köşe yazarları da ortaya çıkan son belgenin orijinalliği kanıtlanınca Ordunun asli vazifesi sınırları korumak şeklinde değişmesi gerektiğini vurguluyorlar. Komşularımızla sıfır problem olduğu gerçekleşip te, AB devletleri gibi sınırlarımızı açtığımız takdirde ordulara lüzum kalmayacaktır. O zaman "Yurta Sulh, Cihanda Sulh" hayal olmaktan, UTOPİ olmaktan çıkar. Asırlar sonrası da olsa MEVLANA’nın tavsiyesi,’Kim olursan ol, GEL !’’ diyebileceğiz.

Antalya, 28.10.09

Hiç yorum yok: