"Allah'ı ve Kuran'ı siyaset malzemesini yapmak çok kötü
ve gerçekleri manşet yaparak hasıraltında siyaset meydanına girmek ve dini,
mezhebi araç etmektir. Allah'ın partisi ve Allah'ın askeri diyorsanız, Hz.
Muhammed kimin askeriydi ve ona bağlı savaşçılar kimin savaşçı askerleriydi?
Kutbettin Özer
HÜDA-PAR dili Türkçe ve marşını Kürtçe okuyor ve
Türkçe propagandasını yaparak Kürt-Türk İslam Partisi olmak istiyor ve bu parti
Allah’ın partisidir diyor. Allah'ın partisi yoktur bu bir günah işlemedir.
Allah'ın askeri yoktur. Allah'ın partisi olamaz. Kuran’ı-Kerim
'de böyle bir açıklama da yok. Allah mı bu HÜDA-PARI kurdu? Allah’ın partisi
diyorsunuz?
Bana ve kamuoyuna hikâye ve masal, rivayet, yalan
edebiyatı yapmadan cevap verirseniz memnun olurum. Sonra Türk devletin
sisteminde ne zamandan beri Kürt ve İslam Partisi veya Kürt ve Türk siyasi
Partisi dile getirilmiştir?
Aksine Kürt-Türk kardeş derken Kürtler basılarak
darağacına asılmıştır, Kürt İslam hareketi kanla basılmıştır, Et ve tırnak
derken tırnak uzadıkça Kürtlerin başı kesilerek ateşe vermişlerdir. Açıkçası
Kürt adına çıkan bütün kuruluşlar inkâr ve darbelerle imhalara uğramıştır.
IŞİD, HİZBULLAH, EL-NUSRA, El-Kaide ve buna benzer bütün
gerici hareketlere bağlı olan örgütler, egemen devletlerden sürekli destek
alırken, Kürt hareketi aksine destek değil asimile, imha ve katliam deneylerle
karşı karşıya geldiler. Kürtler dinini, mezhebini Zerdüşt’ten İslam âlemine kabul
ettikleri halde Kürtlere düşman gözüyle baktılar. Üstelik tarih boyunca
baskı, barbar ve jenosit katliamlarla karşı karşıya kalması hiç eksik olmadı.
Soruyorum, acaba İslam devletleri Kürtlerin
Müslümanlarını bağrına koyup sevdiler mi? Kendi ırklarını bir Üst Irk
olarak kabul ettikleri zaman Kürtleri de Üst bir Irk olarak kabul
ettiler mi? Hayır!!! Ayrıca HÜDA-PAR, Hizbullah’tan kurulu bir siyasi
örgüttür, bütün terör örgütlerin ağı ile bağlantılıdır. Karanlık bir İslam
partisi olarak Kürdistan’ın göbeğinde ve Türk devletin egemenliğinde kurulu ve
destek gören bir gayri-Sünni Kürt ve Türk İslam Partisi-Allah’ın Partisi olarak
tanıtılmış.
HÜDA-PAR’ a sormak lazım gerçekten bu parti Allah’tan ilahi
yollarla gönderilip alın bu Allah’ın partisidir yürüttün mü dedi, yoksa
birileri mi sizleri besleyerek alın Kürtleri kandırın, nasıl olsa saf, keriz, cahil ve her açıdan
köleliği benimseyen, ezgiyi seven, çok çabuk aldanan, ırkını, cinsini inkâr ve
itiraf eden, Kimliklerini başka egemenlerin yanında mutlu gören, üst-kimlik istemeyen
ve üst kimlik -lere hayran olan ve onlara ömür boyu köle bekçiliğini
yapan ve en önde yürüyen aptal kahramanlardır. Açıkçası, IŞİD, El-Kaide,
El-Nusra Kürtleri parçalayan, Türk egemen devletin partisidir.
HÜDA-PAR gibi uyuşturucu zihniyeti taşıyan tehlikeli ve Kürtleri
kandırıp Allah’ın askeri diye lanse etmektedir.
CİZRE olaylarında HÜDA-PAR’ ın parmağıyla insanların
ölümüne sebep oldu.
Kobani ve Şengal’ de olan katliam saldırı
Ortadoğu’nun göbeğinde önemli bir sorun çıkarak uluslar arası konu olarak
gündemin ajandası oldu. Kürdistan ülkesi. IŞİD, El-Kaide ve diğer İslam
örgütlerini örgütleyen emperyalist ülkeler ve onların kuklası Türk
devletinin İslami Örgüt-lere maddi, manevi ve stratejik destek vererek
ilk başından beri devam etti. Buna bağlı kukla devletler de bu ateşin içine
girdi. İslam dini ve Mezhebi adı altında örgütleyen Örgütler, güya Arap
Baharı denilen demokratik iç isyanlar başlatarak yenileme, değişim ve
dönüşümle demokratik sisteme geldiğine inanarak bedel verdiler. Arap Bahar’ın
gelmesinden sonra Ortadoğu daha da kıvılcımlaştı ve Ortadoğu ülkelerini ateşe
vermiş oldu. Başarılmayan son nokta Suriye’de Esad ayakta dimdik durdu ve
karanlık cephede İslami örgütlerle doldu ve taştı.
İslam Örgüt Hareketleri, Bağdat’ı, Şam’ı ve Ankara’yı
kuşatma hedefli amaçlı değildi, bunları maksatları Kürtleri alttan kuşatma ve
Kürdistan’ı Ortadoğu coğrafyasından silmekti. Suriye’de PYD-PKK güç
alternatif haline geldi. Rojava ’nın kurtarıcısı ve koruyucusu oldu ve
savunmaya devam etmektedir. Tabii ki (Suriye’deki Kürt olumsuzluluklarını
tartışmasız bitarafa bırakalım, şimdi onun sırası değil).
İŞID’in aniden Musul’u işgal etmesi ve Bağdat ordusu IŞİD’de
soğukkanlı bakması ve seyretmesi bütün dünyayı şaşırttı. ABD, BB-Londra ve
İsrail, Ortadoğu’da çizmiş olduğu kader-projesine denk gelmeyen IŞİD
hareketine karşı tavır alarak Avrupa’yı devre soktu. İlk Almanya devleti Peşmerge’lere
maddi ve manevi yardımda bulundu, arkasında Fransa devleti de Kürtlerin yanında
yer alarak sonuna kadar yanındayız dedi. IŞİD’leri çılgına uğratan şey, Peşmerge
ve PYD Kürt Askeri Güçlerin birlikte IŞİD’ e karşı aynı
cephede savunma alanında yer almasından dolayı İslami hareketlerini şaşkınlığa
uğrattı.
İŞID ne yaptı?
Kürtleri destekleyen ülkelere karşı eylem
Gerçekleştirdi. Paris olayında katliamı gerçekleştiren Uluslar arası
Terörist Örgütü İŞID ve I ŞİD ’in yerine El-Kaide eyleme
sahip çıktı. Yani sağ gözüm değil sol gözüm eylemi yapıldı.
Fransa’da IŞİD’in kanlı eylemini proteto ediyor ve
katilleri örgütleyen örgütleri derhal uluslar arası yargılanmasını istiyorum.
Fransa’da 12 günahsız insanlar katledildi ve bunun yanında da birçok insanlar
da ağır yaralandı. İki (2) İslami Teröristleri yakalanması için 80 kadar
polislerin arkalarına düşmesi normal görülerken, Kürdistan ili olan Şengal
ve Kobani’de binlerce insanlar öldürüldü, kafaları kesildi, Kürt kadınları
rehine alınarak taciz edildi, yüzlerce Kürt kadınları da Araplara satıldı.
Avrupa ve dünya ülkeleri Kürdistan’daki katliamı görmezlikten gelerek 57
ülkenin Fransa’ya gidip acıyı paylaşması ve başsağlığı dilemesi düşündürücüdür.
Bütün dünya yazar ve aydınlara düşen kalemşorlara bir görev düşüyor, bu
ikilim ayırmanın ve farklılıkların üzerinde mutlaka tartışılmalı ve
yazılmalıdır.
Egemen ve İslam-i siyasi Hareketler Kürdistansız bir
Ortadoğu olmasını isterler.
Önce Kürt kazanımları yok olsun, Kürt halkı silinsin,
Kürtsüz yeni bir Ortadoğu projesi olsun. Irak, İran, Suriye ve Türkiye’de
devlet-destekli kurulan bütün İslami partilerin amacı da yukarıda yazılanın
aynısıdır. Kürdistan’da HÜDA-PAR bu dava için her yerden destek alarak
yürütüyor. Buna benzer tuzak; Kürdistan’ın bağımsızlığına karşı gelen,
çarpık ve akla yatmayan teoriyle gündemi dolduruyor. Maalesef ‘’BARIŞ’’ çığlığını
atan bazı Kürt örgütleri de Kürtlerin kaderini ve geleceğini bile bile
cehenneme attıklarının farkındalar, farkında oldukları halde teslim olmayı
tercih etmişlerdir. Gündemde Kürtlerin konumu, egemen ülkede iktidar mücadelesi
değil, bilakis Kürdistan ulusal iradesi söz konusudur…
Kürtlere sesleniyor ve kulaklarını çınlatmak
istiyorum;
Önce Kürdistan bağımsızlık uğruna çalışın, uluslar
arası devlet olarak tanınsın, kendi idarenizi, yönetiminizi Anayasanızın
çerçevesinde şekillensin ve fiiliyatta resmileşsin ondan sonra ne yapıyorsanız
yapınız, özgürsünüz.
Kürtlerin siyasi Hareketi egemen ülkelerde iktidar
için değil, kendi ulusal bağımsızlığını kazandıktan sonra Kürdistan ülkesi
sınırlar dâhilinde diğer ülkeler gibi siyasi çalışmalarına başlar. Çoğulcu
siyasi partiler arasında en güçlü siyasi parti hangisi ise o parti iktidara
gelir. Bunun dışında hiçbir şeyin Gerçekleşmediğine inanıyor ve bunun dışında
hiçbir alternatifin olmadığını düşünüyor ve görüyorum. Türk, Türk’e ne Kadar
sahip çıkıyorsa, Kürt Kürt’e de o kadar çıkarlarına sahip çıkmalıdır.
Son sözüm; Kürtlerin ve Alevilerin ortak hedefi ve ortak
birlikleri her şeyden önemlidir. Ve bunun yanında Kürt, Türk İslami Parti
Allahın partisi, askeri, Cihadı memnun eden İslami amaç mı, ya da Allah’ın
Partisi mi adını bile duymak istemiyorum.
Dr. İsmail Bşikçi;Ulusun ve vatanın özgür olmadığı
durumlarda aile kurumunun özgür olması, akrabalık ilişkilerinin bir değer ifade
etmesi de olası değildir.
Bayram gelmiş neyime, Kan damlar yüreğime
Sevgi ve Selamlarımla
Kutbettin Özer / 12.01.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder