Dr.İsmet Turanlı
Sene 70 li yılların sonuydu.
Terrörist faaliyetler azıtmış, her gün 30 a yakın sağdan soldan gençler
karşılıklı birbirlerini katlediyorlardı. Gerek siyasiler , gerekse asker
kararlarıyle, eylemleriyle duruma hakim olamıyorlardı. Ecevit hükumetleri,
muhalefet partileri acizlik içinde idiler. Ben ilim adamı duruşumla kafa
yoruyor, saldırganlık mevzuundaki literatürü tetkik ediyor, Orhan Veli’ye
nazire, toplantılarda kürsüye çıkıp şöyle haykırıyordum. Bir taraftanda
duygusal açıklamalar yapıyordum. Şimdi o günleri düşününce boyumu aşan
çalışmalar yapmıştım.
‘’ Dokunabilirmisiniz
gözyaşlarıma KURŞUNLARINIZLA?’’ diyordum. Kimler vardı o zamanlar dostlarım.
Milliyet gazetesinden Türkiyeden kaçıp gelen Örsan Öymen, Brükselde gene
Milliyetten Mehmet Ali Birand. Milliyetin Köln temsilcisi Orhan Türel.
Evvela Hayvanlardaki saldırganlıklar hakkında
ilmi araştırmalara mehaz olarak SOZİALBİOLOJİ kitabını hatmettim. Sonra Filozof
ERİCH FROMM’un ANATOMİE DER MENSCHLİCHEN DESTRUKTUVİTAET ( insanın
saldırganlığının Anatomisi ) analizi kitabını tetkik ettim. Ve Terrörizmin
tedavisi adında 100 sahifelik ilmi bir manuskrip hazırladım. Bizdeki
siyasilerin, eli kalem tutanların problemin derinliğini farkedemediklerini,
sosyologların ilmi analizine ihtiyaç olduğunu farkettim.
Daha, daha AGGRESSİON
(Saldırganlık) mevzuundaki yabancı yayınları gözden geçirdim. Nihayet Mehmet
Ali BİRANDile Kuşadasında buluştum. Orada , Hacettepeden kıymetli dostum Prof.
Yılmaz Sanaç’ta vardı. Birlikte yemek yemiş, Mehmet Alinin hazırladığı 12 Eylül
kitabına katkımı sağlamak için Manuskriptimi vermiştim. O kitabı hazırlarken
Demirel ve Ecevit’te kendisine 150-200 sahifelik yazılarıyle katkıa
bulunduklarını söylemişti. O kitabındaTerröristin Anatomisi hakkındaki bölümünü
benim yazımdan almıştı.
İnsanlardaki davranış ları
(BEHAVERİSMUS) izah eden teorileri SKİNNER ortaya atmıştı. Keza Sosyolog KONRAD
LORENZ’in Aggression teorileri vardı. FREUD’da Agression ( Frustration ve
Aggression theorisi) tabirini izah ediyordu. İnsanlardaki instiktiv insanları
ölüme götürme geninin varlığından bahsediliyordu. Köpek balıklarında mevcut
olan bu genin Geyiklerde ve Ceylanlarda mevcut olmadığı iddia ediliyordu. Bu
TRİEB’İn politik ve sosyal etkileri, psikoanalitik analizleri saldırganlık
hakkındaki düşüncelere aydınlık sağlıyordu. Bu instiktin beyinlerdeki neuro-fizyolojik
temelleri araştırılmıştı. İnsanlar avcılıkla öldürme kabiliyetine haizdi.
Sonraları harplerle insanoğlu saldırganlığını sürdürmüştür bugüne kadar. İşte
son günlerde ki Paristeki katliamlara kadar. FREMDENHASS (Yabancı düşmanlığı)
(XENOPHOBİE), Sadismus, Hitlerin antisemitusmus, Stalinismus örnekleri gibi.
Leningraddaki Eremitage
müzesinde büyük ressamları REPİN’in eski harplerin sonunda kellerden yapılmış
türbeleri tablolosu beni irkiltmişti. Mesela Cengiz Hanın. Madride El Prado
müzesinde gördüğüm GOYA’nın bir asinin bir manga asker tarafından kurşuna
dizilirken seyircilerin gözlerindeki dehşet keza beni çok etkilemişti. Kadim
dostum Fikret Otyamın sergisine İnöniye arz ettiği bir askerin süngüsüyle yaşlı
ihtiyar bir kadına saldırıken fotoğrafı hatırımdan çıkmıyor.
Gelelim teröristin
anatomisine. Mehmet Ali 16 yaşındaki Ferhat Tüysüzün ifadelerini kitabına
almıştı. Merak edenlerin 12 Eylül kitabını okumalarını tavsiye ederim. Bir
parmağın tetiğe değmesinin insanda nasıl saldırganlığı, öldürme hissini
gıdıkladığı psikologlarla İZAH EDİLMİŞTİ.
Türkiyedeki terrörizmin
temelinde yatan KÜRT SORUNUNU da o zaman yazmıştı. Bu hususta ona yardımcı
olmak için Brüksele gidip kendisine 10 yakın yabancı neşriyatı vermiştim.
Minorskynın. Nikitin v.s. Bundan seneler çnce Fethullah hakkında yazdıklarıda
bugünlerde yayınlanınca onun ne derece ileri görüşlü bir gazetci olduğu
anlaşıldı. Bende 6 sene önce Diyarbakırdaki Kürt hekimler konferansından sonra
Fethullahın universitelere nasıl öbeklendiğini yazmıştım. Cumhuriyetten Hikmet
Çetinkaya Fethullah hakkında kitablar yayınlamıştı.
Geçen sene Pariste Fransız
akademisi Kanadalı bir profesöre Laparoskopideki katkıları için bir tören
hazırlamıştı. Bu mevzuda dünyada , ta 1958 de yaptığım araştırmalardan dolayı,
benide duayen olarak davet etmişti. Gare de Lazarre’n karşısındaki kahvede
kahvemi yudumlarken 3 PKK lı genç kadının katledildiğini öğrendim. İçim sızladı
o genç özgürlük savaşcısına.
Parist4n bir hatıramda 1958 de
Sorbonn daki Kürdoloji enstitüsünün kurucusu Kamuran Bedirhaanı ziyaret etmiş,
1964 de ,ise o Bonn’a gelip Alman hükumetinden Kürt gençlerinin Almanyadan burs
alması için girişimlerde bulunmuş ve benden Türkiyedeki Kürt universite
mezunlarının doktora yapması için sağladığı bursa layık on gencin adını vermemi
istemişti.
Bir başka hatıratımada burada
değinmek istiyorum. 1944 de zannediyorum Lalelide MUSA ANTER’in FIRAT talebe
yurdunda Kemal BADILLIyı abimin tanıştırması. Kürtçe-Arapça bir lügat
hazırlıyordu. Geçenlerde vefat haberini aldım üzüldüm. Kimler geldi, kimler
geçti yaşamımda, o güzel insanlar. Lozan da İsmet Vanlı, Stockholmde
ilmiaraştırma yapıp yayınladığım Dr.Salahattin Rastgeldi,nihayet kuzenim, kürt
sorununa çare arayamak kurduğu partisi ile tanınmış HEMREŞ (Hamdi Turanlı).
1980 yazdığım Terrörizmin
tedavisi Manuskriptimi bulursam arşivimde, yeniden yayınlamak isterim.
Ben Paristeki katliamın bir
başlangıç olduğunu tahmin ediyorum. Annem derdi ki ‘’ Oğlum beterin, beteri
vardır’’. Korkarım beterin beterinleri yaşayacağız, insanlardaki bu AGGRESSİON
instinkti olduğu müddetçe.
Köln, 08.01.15
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder