Dr.İsmet Turanlı
Kürt sorunu deyince, Türkler
ne anlıyor? ”Türkiye’ de PKK diye bir terörist organizasyonu var ,bunlar
silahlarını gömsünler gelip Türk adaletine teslim olsunlar.”
PKK ne diyor?
Avrupalıların düşündükleri ise,
Kürdistan 1926 da emperyalistler tarafından dörde bölünmüş ve aslına rücu yani
Osmanlı’da olduğu gibi dört devlet, Kürdistan’dan çekilmedikçe sorun hal olmaz.
Irak’ta, Barzani idaresinde
bir federatif otonom bir devlet kuruldu. Türkiye bunu kabullenmiş görünüyor.
Suriye’ de Rojava bölgesi özerkleşme yolunda. İŞİD’te, bu bölgeyi Arap İslam devletine dönüştürmek
istiyor.
İran ne Kürtlerin özerkliğini,
nede Azerilerin özerkliğine taraftar.
Avrupalılara göre Kürdistan dört devletin
işgalindedir. Bu bölgeden Araplar, Türkler, Persler çekilmeden PKK gibi
örgütler silahlı mücadeleye devam edecekler.
Türkiye, çözüm falan derken
gene aynı noktaya
geldi. PKK’ yi ve İŞİD’i
yok etmeden , silahlı mücadele etmeden işgalden vazgeçmez. 30 senedir devam
eden isyan yeniden alevlenmiş durum da. Olan birinci derecede Türk ve Kürt
gençlerinin katliamından vazgeçilmeyecek, barışcıl bir istikamete girmek ümidi
yok olmuş durumda.
Almanya, ikinci dünya
savaşından sonra 45 sene ikiye bölük yaşadı. Vaktaki aradaki suni, utanç duvarı
kalkınca barış devri başladı.
Almanlarla / Fransızlar
yüzlerce senedir kanlı bıçaklı idiler. Günün birinde iki akıllı siyaset, devlet
adamı, Adenauer ve Fransız Schuman oturup bu duruma son verdiler. Aralarındaki hududu
kaldırdılar. Diğer Avrupa devletleride onlara uyarak hudutları kaldırdıkları
gibi tek para modeline geçtiler. Daha doğrusu Ortak Pazar kuruldu.O günden beri
Avrupda barış devri başladı. Demek ki Ortadoğu’da da hudutların aslına ruci
yani Osmanlıdaki duruma dönmesi lazım. İşte bunu Türkiye yapamayacağı için Kürt
sorununu da çözemezler. Hudutları açmak
yerine Suriye’deki PYD’ yi dahi terörist ilan ettiler ve onların özerkleşmesini
kabullenemiyorlar. Türklerin arzusu (A) ise, Kürtlerinki de (B) olduğuna göre,
çözüm Avrupanın yaptığı gibi AB’ yi kurmak.Günün birinde bu hale dönülecek;
zira ömrübillah PKK isyanı süremez. Kısa zamanda kaç gencimizi kaybettik.
Analar yeniden ağlamağa başladı. Türkiye, İsrail gibi araya yeni duvarlar
örmeğe çalışıyor.
Çin’de de, zamanında Çin
duvarları, halklar arasına örüldü.Fransızların Majino hattı çözüm getirmedi.
İsviçre dört lisanlı, hiç
duvar örmeden, yetimleri, şehitleri olmadan dünyanın en zengin en demokrat
devleti oldu. Lüxemburg dört dilli fakat modern ve zengin bir devlet oldu.
Fnlandiya, İsveçlilerin
istilasından kurtulup özerkliklerine kavuşunca dünyanın en medeni, barış içinde
yaşayan en demokrat ve ve en zengin devletler arasına girdi.
İngiltere, bütün
müstemlekelerinden vazgeçtiği gibi, adadaki İskoç, Galler v.s. otonomi
öngörmekte. Hulasaten dünyanın her yerinde milletlerin ararsına duvar
çekeceğinize duvarları yıkmanız gerekir; bu bir nevi teslimiyet sayılmaz.
Gençlerin akan kanının akmasına,,kana susamışlar gibi seyirci kalmanızla mümkün
değil. Benim küçük aklımla tarihe bakışım, insanların barış içinde , sağlam,
refah içinde yaşamaları için şart.
Avrupa da Erdoğana karşı bir
nefret uyanmıştı. Hatta yurtta da Arınç’ın dediği gibi bir Erdoğan nefreti mevcut. Sebepse onun radikal, şovenist olup
günün birinde Orta doğuda savaşa bulaşacağı korkusu idi. Gidiş o istikamette.
Günahın ne demek olduğunu
bilmeyenler gençlerimizin kanının akmasına dur demeyeceklerdir.
İnşallah Avrupalılar
düşüncelerinde haklı çıkmazlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder