Seyid
Rıza: Mihrac URAL
”SEYİDİM HATIRAN ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM
DİRENEN
SURİYE HALKINDAN SANA BİR SELAM İLETİYORUM...”
Seyid
Rıza'yı yazmak insanlığın direnme tarihini yazmak gibidir.
Spartaküs kadar Suriye'nin kahpraman komutanı Romalı istilacılara
karşı direnişin imparatoriçesi Zenubiya'yı anmak gibidir.
Tabi
ki Ehlibeyti ve kerbelayı, Hz Hüseyn'in ufukları açan direnme
destanı kerbelasını anmak bu sürecin birer halkasını anmaktır,
ders almaktır da.
O
boyun eğmemenin mihenk taşıdır. İstilacı barbarların
ahlaksızca aldatmalarının, oyunbazlıklarının, bu topraklardan
miras aldıkları tek kültür olan biat ve Bizans ayak oyunlarının
karşısında.dik durmanın adıdır. Karara bağlanmış ölümün
karşısında diz çökmeyen Seyid Rıza, Tren kompartımanına af
dilemek için iteklenip sokulunca karşısında kendini tanrı sanan,
diz çökerse de afedici olduğunu tanıtanları bulur ve suratlarını
şu sözleri haykırır;
"Ben
sizin hilelerinizi anlayamadım, onlarla başedemedim, bu yüzden
görüşmek için geldim. Ölüme gidiyorum. Bu bana dert olsun, ama
ben de size boyun eğmedim bu da size dert olsun"
Idam
sehpasına giderkende direnişinin köklerini haklılığını şu
cümleyle haykırır ve ölümsüzleşir
"Evlâdı
Kerbelayıh. Bi hatayıh. Ayıptır. Zulümdür. Cinayettir"
Bütün
bunlar, bir kez daha Suriye'nin kahraman imparatoriçesi Zenubiya'nın
"uygarlığın gücü, er ya da geç güç uygarlığını
yenecektir" sözünü hatırlatır.
Bu
gün direnen Suriye halkının bu tarihi süreçte Zenubiya'nın Roma
istilacılarına karşı direnişi (MS 270), Kerbela (680) ve Seyid
Rıza'nın destansı direnişinin (15 Kasım 1938) mirasçısı
olduğunu unutmamak gerek.
Seyid
RIZA'yı yazmak insanlığın direnme tarihini yazmak gibidir.
Spartaküs kadar Suriye'nin kahpraman komutanı Romalı istilacılara
karşı direnişin imparatoriçesi Zenubiya'yı anmak gibidir.
Tabi
ki Ehlibeyti ve kerbelayı, Hz Hüseyn'in ufukları açan direnme
destanı kerbelasını anmak bu sürecin birer halkasını anmaktır,
ders almaktır da
O
boyun eğmemenin mihenk taşıdır. İstilacı barbarların
ahlaksızca aldatmalarının, oyunbazlıklarının, bu topraklardan
miras aldıkları tek kültür olan biat ve Bizans ayak oyunlarının
karşısında.dik durmanın adıdır. Karara bağlanmış ölümün
karşısında diz çökmeyen Seyid Rıza, Tren kompartımanına af
dilemek için iteklenip sokulunca karşısında kendini tanrı sanan,
diz çökerse de afedici olduğunu tanıtanları bulur ve suratlarını
şu sözleri haykırır;
"Ben
sizin hilelerinizi anlayamadım, onlarla başedemedim, bu yüzden
görüşmek için geldim. Ölüme gidiyorum. Bu bana dert olsun, ama
ben de size boyun eğmedim bu da size dert olsun"
Idam
sehpasına giderkende direnişinin köklerini haklılığını şu
cümleyle haykırır ve ölümsüzleşir
"Evlâdı
Kerbelayıh. Bi hatayıh. Ayıptır. Zulümdür. Cinayettir"
Bütün
bunlar, bir kez daha Suriye'nin kahraman imparatoriçesi Zenubiya'nın
"uygarlığın gücü, er ya da geç güç uygarlığını
yenecektir" sözünü hatırlatır.
Bu
gün direnen Suriye halkının bu tarihi süreçte Zenubiya'nın Roma
istilacılarına karşı direnişi (MS 270), Kerbela (680) ve Seyid
Rıza'nın destansı direnişinin (15 Kasım 1938) mirasçısı
olduğunu unutmamak gerek.
-----
Mihrac
Ural – 15 Kasım 2016 / Salı – Lazkiye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder