Mihrac Ural
Can Dündar ve Erden Gül halkın bilgi alma hakkı
gazeteciliğin bu hakka olan sadakatiyle ilgili araştırma yazma çabası zindana
atılmakla sonuçlandı. Bu yüz karası girişim siyasi baskıların ürünü olarak
gündeme geldi. Tahliye oldular ama kurtulamadılar, yargılama sürdü. Bu günde
son duruşmaya gittiler. Adaletin en kötü haline bile güveni olmayan diktatörlük
rejimi mafyacılarıyla lümpenleriyle kendi orman kanunlarını ikame etmek için
harekete geçtiler kurşun sıktılar öldürmek istediler; yerinde infazdır bunun
adı, bu yargısız infazın ta kendisidir.
Şiddetle kınıyorum twitimde de yazdığım gibi bu tetikçilere
tetik çekecek onurlu devrimciler kalmadı mı diye soruyorum?
KONUYLA İLGİLİ
TWİTLERİM
-Can Dündar’a sıkılan kurşun, diktatörlüğün halka sıktığı
kurşundur, söz hakkına araştırma yazma hakkına gazeteciliğe akademisyenliğe
sıkılmıştır
-Bu ülkenin düşünme, araştırıp yazma özgürlüğüne sıkılan
kurşunlara karşı artık çok sert cevap vermenin zamanı gelmiştir. Sustukça sıra
bizde
-Mahkemelerin adaletsiz kararlarını bile yeterli görmeyen
algılar "katli vacip" diyerek orman kanunlarını ikame ediliyor
-Bazen düşünüyorum da, bunların tetikçilerine tetik çekecek
sol kalmadı mı diye. Hemen "provokasyon yapmayın”cılar gelir aklıma. Yetti
artık
-Diktatörlük rejimi adalete asla güvenmez mafya ve
lümpenlerini harekete geçerek orman kanunlarını uygulatmaya çalışır. Kuruşunun
anlamı budur
----
6 Mayıs 2016 / Cuma - Lazkiye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder