Faiz Cebiroğlu
Politika’da, toplumsal sınıflara,
devletin yönetim şekline dair kullanılan kavramlar, çoğu zaman yanlış
kullanılıyor; sınıfsallıktan yoksun bir perspektifle, içi boş söylemlerle
devletler üstü bir burjuva anlayışı sergileniyor. Gününmüzde, devlet, diktatörlük gibi sınıflara ilişkin
kavramlar, en çok tersyüz edilen ve manipüle edilen kavramlar oluyor. Böylesi
bir zamanda, tekrar ”elifba”dan başlamak, zorunluluk oluyor.
Emperyalizmin, bellek silme
fabrikasına karşı, her alanda mücadele etmemiz, biz, sosyalistlere düşüyor.
Emperyalizm, yalnızca ölüm ve yıkım değil, emperyalizm aynı zamanda, insanları
küçültmek oluyor. İnsan, belleği silinerek, küçülüyor., insancık oluyor. Bu
yüzden, bizler, emperyalizmin, bellek
silme operasyonlarına karşı, her alan ve cephede karşı durmalıyız.
Emperyalizmin, politikaya dair kavramları tersyüz edip, bizleri yanıltmasına
müsaade etmemeliyiz. Etmeyeceğiz.
Çoğu zaman, tekrar, sosyalizmin
ABC’sine, alfabe’ye dönüyoruz. Önemli olan, emperyalizmin, bizleri
sürüleştirmek için kullandığı politik kavramları tekrar tanımlamak ve
taşıdıkları siyasi düzenlerin ”nasıl bir yönetim” şekli olduklarını kütlelere
iletmektir. Bu yazıda bunu yapmaya çalışacağım. Önce, önemli iki politik
kavramdan başlıyorum: Devlet, diktatörlük.
Devlet ve diktatörlük:
Üzerlerinde kitaplar yazılan bu iki kavramı en anlaşılır bir şekilde ve
sözlüksel olarak tanımlamak istiyorum.
Devlet: Sınıflarla birlikte doğan ve sınıfların yok olmasıyla
sönecek, toplumun politik örgütlenmesidir.
Devlet, hakim olan sınıfın
”diktatöryası” demektir. Köleci, feodal ve burjuva devletleri, yönetim
biçimleri farklı olmakla birlikte, özleri aynıdır: Sömürücü sınıfın
diktatörlüğüdür.
Sosyalist devrim, burjuva devletin diktatöryasını yıkar, yerine
proleterya diktatöryasını kurar. Bu sosyalist iktidarda, Komünist Parti,
partiler tüm halkın partisi / partileri olur.
Diktatörlük: Politik bir kavramdır. Bu kavram ya ezenlerin ya da
ezilenlerin devletine işaret eder.
Diktaörlük, bir devlet yönetim
şeklidir, ikidir: Özel mülkiyete, sömürüye dayalı yönetim şekli ve ortakça mülkiyete dayalı sosyalist iktidar
şekli vardır.
Devlet ve sınıf: Her
devlet bir sınıfın diktatörlüğüdür. Diktatörlük, devlet düzeni demektir. Yönetim tarzları farklı olan, sömüren ya da
sömürülen her devletin yönetim şekli, diktatörlüktür.
Her devlet, bir diktatörlüktür.
Genel anlamda, ”kahrolsun devlet” ya da ”kahrolsun diktatörlük” demek, politik
olarak, düzensel olarak hiç birşey ifade
etmez. Etmiyor. Politika dünyasında, devletler ve sınıflar üstü kavramlar yoktur.
Kavramları tanımlamaya ve taşıdıkları politik
mesajı, kütlelere ulaştırmaya devam edeceğiz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder