Faiz Cebiroğlu
Demir Bilgin’in, ”Suriye’de insan
büyüyor!” yazısında dile getirilen gerçeklere ben de bir kaç nokta ile katkıda
bulunmak istiyorum. Benim ve Demir Bilgin’in emperyalizm üzerine yazmış
olduğumuz makaleler gerçekte birbirini tamamlıyor. Benim emperyalizm üzerindeki
tahlillerim bir çıkıntı sayılabilir. Demir Bilgin’in yazıları bir girinti
oluyor. Birbirini tamamlıyorlar.
Evet, laik olan tek Arap devleti
Suriye, iki yıldır emperyalizmin saldırısı altındadır. 1946’dan bu yana
sürdürmüş olduğu anti-emperyalist, anti-siyonist çizginin düşürülmesi için,
emperyalizm en vahşi bir şekilde Suriye’ye saldırıyor; ”demokrasi”, ”insan
hakları” adına insanların kafaları testere ile kesiliyor, öldürdükleri
insanların kalpleri, açıkça ve kamare önlerinde yiyiliyor. Vahşettir.
Emperyalizm özunde bir vahşet sistemidir. Emperyalizmden yana olmak ya da
emperyalizmi desteklemek vahşi sistemi ve vahşi uygulamalarını desteklemek ve
kabül etmek demektir.
Emperyalist sistemin Suriye’ye
dayatmış olduğu bu vahşi savaş, ne yazık ki, gerici Arap ülkeleri tarafından da
destek buluyor. Bölgedeki gerici Arap ülkeleri, her zaman anti-emperyalist ve
anti-siyonist bir Suriye’den rahatsız olmuşlar; komprador – şeriatçı
düzenlerini korumak için, emperyalizmden ve siyonizmden yana tavır almışlardır.
Demir Bilgin’in deyişiyle, utançtır.
AKP Hükümeti ve Recep Tayyip
Erdoğan, Suriye’ye dayatılan bu vahşi savaşa açıktan destek veriyor, Türkiye,
El-Nüsra ve ÖSO adını alan ilkel şeriatçı, hain ve kiralık katillerin bir
merkezi haline gelmiştir. Şeriatçı AKP ve Recep Tayyip Erdoğan, gece-gündüz,
”Esad git!” diye bağırıyor.
Peki, bu durume nasıl gelindi? Türkiye neden böylesi vahşi bir politika izliyor?
Türkiye, 12 Eylül 1980’de yapılan
askeri faşist darbeyle, giderek şeriata ve islama doğru kaydırıldı. Solu ve
sosyalistleri önlemek için, Kemalizm tek başına yetmiyordu. Tek yol islamdı. Kenan
Evren, bir yandan Necmettin Erbakan’ı habse attırıyor, diğer yandan Necmettin
Erbakan’dan daha dinci bir politika izliyordu. Din dersleri, imam hatip
okulları Kenen Evren döneminde yasallaştı. Kenan Evren, yaptığı tüm konuşmaları
Kur’an süreleri ile süslüyordu. Solu ve sosyalistleri temizlemek için, Kenan
Evren tarafından tohumları atılan islam ve şeriat, ANAP ve devamı AKP tarafından bir politika
olarak kabül edildi. Devam ediyor.
Türkiye; AKP Hükümeti ve Recep
Tayyip Erdoğan tarafından adım adım şeriata doğru kaydırılıyor. Bu da gerici
arap ülkeleri ile emperyalizmin istediği ”kendi islamı” yaratma politikasına
uygundur. AKP ve Hükümetinin tüm kaynakları Katar, Suudi-Arabistan tarafından
finanse ediliyor. Bu bağlamda, ilerde, Orta-doğu’da ”islami emperyal bir ülke”
olma hülyası ile, anti-emperyalist, anti-siyonist Suriye’yi düşürmek için,
açıktan, Suriye’yi işgal edelim diyor.
Suriye, görüldüğü gibi, iki
yıldır, emperyalizmin, bölgedeki gerici Arap ülkeleri ve AKP Hükümeti
tarafından vahşi bir saldırıyla karşı karşıyadır.
Suriye, muazzam bir vatan
savunmasında, tüm bu saldırı ve oyunları bozdu, bozuyor. Suriye, Orta-doğu’da,
yeni Vietnam’ların olabileceğini göstermiş bulunmaktadır.
Suriye’ye karşı oluşturulan bu
vahşi ittifak, Suriye’nin hemen çökeceğini düşünüyorlardı. Olmadı. Zira,
Suriye’yi ve halkını tanımıyorlar. Suriye bu vahşi ittifakı ”mahcup” çıkardı!
Suriye kimdir?
Suriye, Baas Partisi öncülüğünde ve İlerici
Vatan Cephesi ile yönetilen bir ülkedir. Baas Partisi (Baas, diriliş demek)
1943 yılında Mişel Eflak tarafından kurulmuştur. Mişel Eflak, Baas Partisinin
teorisyeni ve kendisi Suriyeli bir Hiristiyandır.
1953 yılında Baas (Arap Diriliş Partisi) ile
Ekrem Havrani’nin, Arap Sosyalist Partisi ile birleşerek büyümüştür. Partinin
temel amacı; Orta-doğu’da, Birleşik Arap Devleti kurmaktır. Partinin temel
şiarı: Birlik, Özgürlük ve Sosyalizmdir!
İlerici Vatan Cephesi nedir?
İlerici Vatan Cephesi şu ittifaktan oluşuyor:
1- Suriye Komünist Partisi
2- Arap Sosyalist Birliği
3- Sosyalist Hareket
4- Arap Sosyalist Partisi
5- Demokratik- Sosyalist Birlik
Partisi
6- Suriye Sosyal Demokrat
Sendikalar Birliği
7- Ulusal Yemin Hareketi
Evet; adını Suriye Arap
Cumhuriyeti alan Suriye Devlet Başkanlığı yanında 250 üyeden oluşan bir Halk
Konseyi vardır.
Parentez açıyorum: 1924 yılında
kurulan Suriye Komünist Partisi ve 1932 yılında partinin lideri Halid Bektaş,
Suriye yönetimi ve Suriye halkı üzerinde çok büyük bir etkisi olmuştur.
Özellikle köylülük ve işçi sınıfının sendikalarda örgütlenmesine yorulmak
bilmez bir mücadele vermiştir. Geçen sene yapılan seçimlerde, Suriye Komünist Partisi
iki milletvekili çıkarmıştır. Suriye Komünist Partisi iki milletvekili
tarafından, İlerici Vatan Cephesi
İttifakı’nda yer almaktadır.
Parentezi kapatıyor ve devam
ediyorum.
Suriye’nin tarihi günleri ve
bayramları çoktur. Önemli üç tanesini yazmak istiyorum:
Bir: 17 Nisan 1947: Bağımsızlık
günü
İki: 16 Kasım 1978: Devrim Günü
Üç: 25 Mayıs 2000: Direniş ve
Özgürlük Bayramı
Suriye ekonomisi nedir?
Suriye ekonomisinin temelini,
Suriye işçi sınıfı ve köylülük oluşturmaktadır. Bunun yanında orta tabakalar,
esnaf, tarım, seyyar satıcılar gibi kendi kendine yeten bir ulusal ekonomisi
vardır. Böylesi bir yapı üzerinden, tek aile yöentimi, yani Esad aile yönetimi
zaten çıkmaz. Bu yöndeki eleştiriler ciddiyetten yoksun ve boştur.
Yurtseverliğin merkesi Suriye:
Suriye, yurtseverliğin
merkezidir. Suriye’ye 1983 – 1984 yılında Arapça Dili ve yazımı öğrenmek için
gitmiştim. İki yılda dikkatimi çeken en büyük olgu, yurtseverliktir. Yurtsever
ülküsü, Suriyelileri ortak hareket etme ve dayanışma bilincini çok yükseltmiştir.
Şunu açıkça yazabilirim, Orta-doğu’da toplumsal dayanışmanın en yüksek olduğu
tek ülke Suriye’dir.
Suriye’de demokrasi:
Suriye’de, devrimci demokrasi
vardır. Devrimci demokrasi şu bileşenlerden oluşuyor: Aydınlar, gençlik,
öğrenci kesimi, esnaf, sanatkârlar, köylüler, memurlar, subaylar gibi orta
tabakalara dayanan köy ve kent ilericileridir. Demir Bilgin’in bahsetmiş olduğu
Halk Devleti budur.
Devrimci demokrasinin
bileşenleri, yüksek bir toplumsal dayanışma ile hem haklarını, hem de
vatanlarını birlikte savunur ve birlikte hareket ederler. Böylesi bir bileşen
üzerinde, zaten, Esad ailesel yönetim olamaz. Tekrarlamış oldum.
Suriye ve halkı, kısaca, budur.
Suriye halkı, bugün müthiş bir
toplumsal dayanışma ile emperyalizme ve her türden uşaklarına karşı mücadele
veriyor.
Kahraman Suriye ordusu, sembol
Esad için değil, vatan ve ulusal
bağımsızlıkları için cephelerde tarih yazıyor.
Kahraman Suriye ordusu,
Orta-doğu’da yeni Vietnam’ların olabileceği müjdesini veriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder