demir.bilgin@yahoo.dk
Mutlaka
dikkatiniz çekmiştir. Türkiye’de bir ”safsata” var, ulus ve
ulusalcılık safsatası. Bu safsatacı takım, genellikle, AKP ve
Recep’e, açıktan ya da gizli destek veren, ”yetmez ama evet”
diyen kesimlerden oluşuyor. Bu safsatacı takım; ”Kürt halkının
demokratik taleplerini ister ama ”Kürt Ulusu” istemiyorum, der.
Bu safsatacı takım; ”Türkiye halkına evet der, ama ”Türk
Ulusu”na karşıyım, der. Bu safsatacılar ne diyorlar, kendileri
de bilmiyor. Bilmez. Bunlar, safsatacıdır, bilmez!
Safsata,
Arapça bir sözcüktür. Laf ebeliği yapmak, demektir. Laf ebeliği,
gelişi-güzel söz söyleyen, söylediği sözlerin anlamını
bilmeyenlere deniyor. Ne yazık ki, Türkiye’de ve Türkiye solunda
da, böylesi, ”sofistik” insanlar çıktı. Üzücüdür.
Bu
sofistik ya da safsatacı takıma, küçük bir not yazmak
istiyorum. Notum, ulus’un tarifi. Başlıyorum:
Ulus,
Latince, natio demektir. Natio aynı zamanda doğum demektir.
Ulus,
tarihsel bir doğumdur.
Sınıf
– devlet / ulus – devlet, doğumdur.
Sınıf
– devlet, ulustan önce doğumdur. Ulus – devlet, feodalizmin
çözülüp, yerini kapitalizme terk ettiği aşamada sahneye
çıkmıştır. Tarihsel bir doğumdur.
Natio,
yani doğum, yani ulus, tarihsel olarak ortaya çıkan ve belirli
değerlere ve ögelere sahip olan bir insan topluluğudur.
Feodalizmin çözülüp, kapitalizmin iktidarı devr aldığı evrim
tarihinde ulus; dil, toprak, ekonomi, psikoloji, kültür ve yaşamda
kendine özgü hatlarla belirlenen bir doğum ve oluşumdur. Ulus,
budur.
Ulus,
feodalizmin çözülüp dağılmaya ve yerini kapitalist sisteme
terkettiği, insan toplumunun bir evrim tarihidir. Evrim tarihinde,
kapitalist uluslar vardır. Sosyalist uluslar da vardır. Ulus, bu
bağlam ve tanımda, bir bağ oluyor. Biz, insanlar, ”toplumsal
hayvan olarak” hep ”bağ” ve ”bağ” oluyoruz. Bağımız
tek değil, ikidir: Birincisi, kapitalist ulus bağı ve ikincisi,
sosyalist ulus bağıdır. Kapitalist ulus, özel mülkiyete;
sosyalist ulus, ortak mülkiyete işaret eder…
Ulusal
safsatacılar ne diyor? Yüksek sesle soralım:
Eyy…
safsatacılar, ulus ve ulusalcılık derken, ne demek istiyorsunuz?
Kendi
cevabımı yazayım. Tarihten başlayayım; 1919 yılında,
Almanya’da, Hitler tarafından tohumları atılan Nasyonal –
Sosyalist Parti mi? Bu partinin kurduğu düzen faşizmdir.
Almanya’da, Almanca ve tüm dünyada Hitlerin, Nasyonal-sosyalist
partisi; ”terörist – faşist bir diktatorya olarak” biliniyor
ve böyle tanımlanıyor. Bu tanım, günümüzde; ”halklar
arasında, nefret, düşmanlık ve kin yaratmaya çalışan; böylesi
ırkçı ve gerici bir politikayı savunan kişilere denir.
Peki
bu tarihsel tanım dışında, ”ulusalcılık” derken neyi
kast-ediyorsunuz?..
Evet...ulus
vardır, ulus vardır. Kapitalist ulus vardır. Sosyalist ulus
vardır.
Biz
mi, kapitalist ulus Türkiye’sende yurtseverleriz. Yurtseverlik mi,
ortakça düzen kurmak için halkla ve halklarla bağlılığın
tarifi demektir. Halka ve halklarla bağlılık hem yurtseverlik, hem
de enternasyonalizm oluyur. Budur.
Notumu
bitiriyorum.
Ulusalcı
safsatacılar, bundan böyle ne yapar, bilmiyorum.
Bundan
böyle, hangi safsataya başlarlar, merak ta etmiyorum.
Benim
bildiğim, devrimcilik, ilericilik ve yurtseverlik, safsata ile, laf
ebeliği ile, sofizm ile yürümez! Yürümüyor.
31
Mayıs 2013, Taksim intifadası bunu göstermiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder