Faiz Cebiroğlu
ve N.Demir Yılmaz’dan
iki yeni kitap var.
F. Cebiroğlu, Eylemsel Yetke - Pedagoji Yazilar 2 / N.Demir Yılmaz
ise "İyi ki Adam Olamamışam."
N. Demir Yılmaz; öykülerinde; ”Köyden kente ve başka ülkelere göç olgusunu işliyor.
N. Demir Yılmaz; öykülerinde; ”Köyden kente ve başka ülkelere göç olgusunu işliyor.
----------------
“ÇÜRÜYEN VE YÜRÜYEN”E AYNA TUTAN ÖYKÜLER”
Müslüm Kabadayı
Doğa-insan arasındaki nesnel
çatışmanın, birey-toplum yanında kahramanlar arasında ve kahramanın kendi iç
dünyasındaki çatışmayla öznel boyut kazandığı andan itibaren öykü vardır. Bu,
insanın ve toplumun gelişimiyle doğanın değişiminin öyküsüdür aynı zamanda.
Yaşamın tüm alanlarında eylemsel
bilinçle kendini geliştirmesi gereken bireyin dünyasını çelişki ve çatışmalarla
kuşatan sınıflı toplumlarda, öykülerin tema-konu ve içeriğini belirleyen temel
unsurun, sınıf çatışmasının bin bir yansıması olduğunu biliyoruz. Bu
“yansımaların yansılayıcısı” olan yazarların dünya görüşlerine, algı-imgelem
gücüne göre de edebi yapıtların biçimlendiğini söyleyebiliriz. Burada önemli
olan; gerçekçi, özellikle toplumcu gerçekçi edebiyatın yaratıcısı olanların,
olay-kahramanlar-dönem-toplum biçimi bakımından çelişki ve çatışmaları tanıklık
etmenin ötesine geçip gelmekte olanın ipuçlarını, görüngülerini, sezgilerini
nasıl verdiğidir. Bu açıdan bakıldığında edebiyatımızda Sabahattin Ali ve Orhan
Kemal, öykü ve romanımızın güçlü kalemleridir. Onların çizgisinden günümüze
gelen ve geleceğe yol alacak olan “yeni kalemler” söz konusudur. “İyi Ki Adam
Olamamışım!” adlı ilk öykü kitabıyla N. Deniz Yılmaz, “yeni kalemler”den biri
olmaya aday olduğunu göstermektedir.
Onun öykülerinde Türkiye
toplumunun son 40 yıldaki yaşadığı önemli çelişki ve çatışmaların izlerine
rastlamak mümkündür. Köyden kente, başka ülkelere göç olgusunun yeni durumunu
yansıtan Selim Kara ve Ramo karakterleri önemlidir. Asker kökenli bir yazarın,
son yıllarda bir sektör haline gelen “güvenlik hizmetleri”nde çalışanların
gerçekliğini ustaca kaleme aldığı öykülerdeki sınıf atlama çelişkisinin,
kahramanların vicdanında yarattığı yarılmayı betimlemesi, takdire değerdir ve
bunun edebiyatımızda yeni bir konu olduğu da söylenebilir. Yine “Bayrak” adlı
öyküde, kökeni ve inancı ne olursa olsun bir insanın yurt sevgisi ve
bağımsızlık bilincinin, hamasetin aşılarak halklar arasındaki kucaklaşmanın
çimentosu olduğu sezdirilirken, estetik düzeyin yakalanması da önemlidir. “Yeni
Gitarcı/ Eski Gitarcı”da, ordudaki çelişkiler ve oradaki insani durumların
“içerden biri”nin diliyle öykülenmesi, edebiyatımızın kazanımlarından olacaktır.
N. Deniz Yılmaz’ın, insani durum
ve duyarlıkları, böylesine yalın ve aynı zamanda mizahi bir dille
öyküleştirdiği “İyi Ki Adam Olamamışım!” kitabının, okur tarafından özenle
okunacağını ve eleştirmenlerce titizlikle değerlendirileceğini düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder