M. Adil Çetin
(…) M. Şehmus Güzel
tarafından hazırlanan “Adil Okay ile geçerken…” adlı kitap, Ankara’da Eylül
2011 yılında Ütopya Yayınevi’nden çıkmış olup 302 sayfadır.
Çalkantılı politik
bir hayat yaşayan Sayın Adil Okay’ın hayatını konu alan bu kitap, Adil Okay ile
yapılmış bir röportaj şeklinde oluşmuştur. Nehir söyleşi tarzında bir kitap.
“Nehir söyleşiler… Bir nehir gibi durmaksızın akan, kollara ayrılan, ayrıldıkça
daha çok toprağa can veren, hakkında yeni şeyler söylenen hayatların kitap
sayfalarına dökülmüş halleri… Bir insanla söyleşmek. Sorular sormak, cevaplar
almak. Sorarak tanımak ve tanıtmak. Bir ömre tanıklık etmek. Hayatını anlatmak
ise kolay iş değil. Cesaret istiyor, dürüstlük, sağlam bir hafıza, bir oranda
nesnellik, olaylarla yeniden yüzleşebilmek… Kimisi yazar kimisi anlatır… İşte
nehir söyleşi de bu ‘anlatanlar’ için…” (Milliyet.com.tr)
Emre Aköz, bir
yazısında nehir söyleşisi hakkında şunu söylüyor: “Son yıllarda ‘nehir
söyleşiler’ revaçta. Nedir nehirsöyleşi? Kişi masanın başına oturup hayatını
kaleme almıyor da… Birisinin hakkında sorduğu sorulara cevap veriyor… Tekrar
tekrar geçmişe dönerek, cevaplardan yeni sorular çıkararak ilerleyen bir süreç
bu…”
Kitap, yaşamın
başlangıcı şiir olsaydı, Yalçın Ergönül’ü astılar, ninemin yemekleri, babam,
ilk çizgi romanlarım, anam, ilkokul ve twist, Antakya’da bayram ritüeli,
katıldığım ilk devrimci cenazesi: Mustafa Kuseyri, sünnet, yaş günleri ve
yılbaşı kutlamaları, çıraklık, ilk yazarlık deneyimi, lise yılları, ufukta
siyaset, Antakya’da sosyal ve siyasal durum, merhaba İstanbul merhaba, Adana’da
yükseköğrenim, Akademide faşist işgal kırılıyor, Adana’da Adil’e saldırı var,
Amerikalı Robert, avukatım Halil Güllüoğlu öldürülüyor, Adana cezaevinde köylü
amca, cezaevinde eğitim ve siyasi tartışmalar, radikal solda liderlerin konumu,
Adana’da hal örgütlenmesi, silahlı eylemler, Antep’te Yaşar ve Cuma
öldürülüyor, okuduğum kitaplar gördüğüm filmler, tesadüfen yakalanmak, Adil
komada apartman boşluğuna atılıyor, bir babanın mücadelesidir yazılan, kolumu
bağırtarak yeniden kırdılar, kuduz tehlikesi, nerde bu keser yav, firar ve
Pol-Der’li polislere saldırı, 12 Eylül 1980, Taşköprü Kel Erhan ve operasyon,
darbeden sonra ülkeden kaçak çıkış, arandığım halde ülkeye geri dönüyorum, ve
sürgün kapısı, kolektif özeleştiri, pişmanlığın sorgulanması, karabasanlarla
yaşamaya alışmak, sonsöz bölümlerinden oluşmaktadır. Kitabın sonunda fotoğraf
ve belgelerle 1982 Lübnan’ından 2011 Türkiye’sine Adil Okay ve Kaynakça
bulunmaktadır.
Adil Okay, daha
önce tanıtım yazısı yazdığım “Nerde Benim Oruğum…” adlı kitabın yazarı Süleyman
Okay’ın oğludur. 1957 yılında Antakya’da doğmuştur. Politik sebeplerden Adana
ve Ankara cezaevlerinde yattı. Adana cezaevinden firar ederek 1981 yılında
yurtdışına kaçtı. Lübnan’da, Filistin kamplarında kaldı. 1983′te Fransa’ya
yerleşti. Fransa’da aylık dergi ve şiir kitapları yayınladı. Yirmi yıl
sürgünden sonra Türkiye’ye dönebildi. Türkiye’de ve ülke dışında; birçok ulusal
gazete, dergi ve antolojide şiir, öykü, deneme, makale ve araştırma yazıları
yayınlandı. Ömer Seyfettin Öykü Yarışması ile Hasan Bayrı Şiir Yarışması’nda
ödüle layık görüldü. Şiirleri Fransızca ve Arapçaya çevrildi.
Kitabın oluşumunu
şöyle açıklıyor Sayın M. Şehmus Güzel; “Çok uzun söyleşiler yaptık. Bunların
tümünü kasetlere kaydettik. Soru cevap şeklinde. Adil Okay’ın çocukluğu,
herhangi bir çocukluk değil. Gençliği herhangi bir gençlik değil. Sonrası da
çok farklı. Öyle ‘Hayat Rahat ve Durgun Akan Bir Nehirdir’ havası yok bu
çocuklukta, bu gençlikte ve sonrasında.”
Yazar Adil Okay,
bugünlere bakarak bir tespitte bulunuyor: “Yorgun ve yaralı olan ama geçmişine,
bugünkü yetersiz zayıf da olsa yürütülen mücadeleye saygılı olan
arkadaşlarımıza bir şey deme hakkımız yok. Ama hiçbir iş yapmadan sadece
eleştiren, açık, hata arayanları, alkol masalarında ahkam kesen kaşarlanmış,
lümpen tipleri ciddiye almak mümkün değil. İçimizden böyle örnekler de çıktı
maalesef. Aleni dönenlerden daha zararlı tipler. Ayrıca tüccarlaşanlar, kıblesi
para olanlar, eski değerlerine sırtını dönüp küfredenler, karanlık işlere
bulaşanlar da var.” (s. 261)
Antakyalı bir insanın,
Adil Okay’ın hayatını konu alan bu kitap diğer kitaplardan farklı bir tarzda
hazırlanmıştır. Kitabın tamamı soru-cevap şeklindedir. Sorularla bir insanın
hayatı irdelenmiştir. Soruları soran M. Şehmus Güzel, cevaplayan ise Adil
Okay’dır. 2007′de başlayıp 2010′da biten bir çalışmadır.
Kaynakça: İskenderun Körfez Gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder