Faiz Cebiroğlu
6 Mart 1927 doğumlu Kolombiyalı yazar, 17 Nisan 2014
yılında, Meksika’da, Meksiko City’de fiziki olarak aramızdan ayrıldı. Gabriel
García Márquez, gazateci, yazar, toplumsal yorumcu ve büyük bir romancıydı. Ama
Gabriel García Márquez’in herkesin kalbinde “taht“ kurmasını, elbette onun
insani bakış açısında aramak gerekiyor. Gabriel García Márquez, her şeyden önce
bir sosyalistti. 70’lerde Kolombiya diktatörlügüne karşı en ön saflardaydı.
Latin Amerika’nın bağrından fışkıran Marquez, dünya
literetüründe, realizmin sihirli “babası“ olarak adlandırıldı.
Sosyalist görüşü yüzünden, Kolombiya’dan Meksika’ya geçti.
“Yüzyıllık Yalnızlık“ ilk Meksika sürgününde kaleme aldı. Büyük yankı
yaptı.Yazarın en önemli romanı oldu. “Yüzyıllık Yalnızlık“ 4.kitabı oldu.
Marquez, arkasında 10 eser bırakarak, aramızdan, fiziki olarak, ayrıldı.
Marquez’in yazı stili “gerçek ile sihir“ bağlamında yatıyor.
Bundan dolayı da, Marquez, “realizmin sihiri“ olarak isimlendirildi.
Marquez, Küba devriminin en sadık savunucusuydu ve Fidel
Castro’nun da arkadaşıydı. 1959 yılında, Küba’da, “Küba Haber Ajansı“nda
gazeteci olarak ta çalıştı. Bu yüzden
de, dünyada, Marquez’in ailesine ilk
başsağlığı dileyen Küba ve Raul Castro oldu. Küba basınında, Marquez’le ilgili;
“Marquez’in ölümü, hem dünya literatürün sesini, hem de Küba devriminin en sadık dostunu yitirdi.“
şeklinde verdi.
Marquez’in yazarlığından etkilenenler ve yolundan yürüyenler
çoktur...
Nedense, Marquez, bana, hep, “ailem, ülkem, tanıdığım
arkadaşlar, renkler, ritim ve müzik ve dünya zenginliğini...“ hatırlatıyor. Bu
yüzden, romanlarını tekrar ve takrar okurum, okuyorum...
Evet, Marquez, fiziki olarak aramızdan ayrıldı, ama
bıraktığı eserler ile, dünya görüşü ile hep bizlerle olacaktır.
Kolombiya diktatöryasının başlattığı “Yüzyıllık Yalnızlık“,
Gabriel García Márquez’le birlikte, tüm insanlık için, ebedi bir “ORTAKLIK“ olacaktır.
Selam olsun sana Gabriel!
Ne mutlu büyük yürüyüş için başlattığın yola!
Ne mutlu sana!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder