Dr.
İsmet Turanlı
60
sene önce idi. Stajyer doktor olarak dört gün doğum stajı
yapmamız icap ediyordu. O dört günde en azından dört doğumda
ebeler gibi yardımcı olurken filozofik bir heyecan içinde idim.
Bir anda, bir kadın doğum yapınca iki insan oluveriyordu. Bir de
dışarda bekleyen baba vardı. Bu üç insan için yepyeni bir yaşam
tarzı başlıyordu. Empati kurma kabiliyetiniz varsa o üç insanın
haleti ruhiyelerini tahmin edebiliyor musunuz.? Ben o heyecanlı
anları yaşayınca doğum uzmanı olmaya karar verdim.
Seneler
sonrasındada Tüp bebek yaptığımda yeni bir filozofik heyecanı
yaşadım. Bir spermi (tohumu), annenin yumurtalığından çıkardığım
yumurtaya enjekte ettikten sonra teşekkül eden Emberyonun ilerde
insan olarak karşıma çıktığında heyecanımı tahmin edebilir
misiniz.?
Biyolojide
müşahede ettiğimiz doğum hadisesinin sosyoloji de de mümkün
olabildiğini, Kürdistan'ın asırlardan sonra bağımsız
devletini kurarken doğum sancılarında nelere maruz kaldığını
analize etmeye çalışacağım:
1-
Suriye ve Irakta Suni mezhebinden olanların o bölgede
Halifeliklerini ilan edip askeri mücadeleye girişmeleri, Kuzey
Irak'taki Kürtlerin federatif başkanlıktan müstakil Kürdistan
devletini kurmaya mecbur bırakmıştır. ‘’Artık Irak’ın
bütünlüğünden bahsedilemez. Kuzeyde Kürdistan olmak üzere üçe
bölünecektir.’’ Deniyor.
2-
Peşmergeler Kerkük vilayetini işgal ettikten sonra, Barzani'de
celallenip ‘’ Kerkükten artık çıkmayız’’ demesi
doğum sancılarının yeni bir devresi idi.
3-
Emperyalistlerin gözlerini kamaştıran petrol zenginliği
bazılarının kıskançlığını tahrik ederek doğum sancılarını
da artırabilir.
4-
İsrailin ‘’ Kürdistan devleti kurulursa onu resmen tanırız’’
demesinin ardından, şimdiye kadar Kürdistan kelimesi Türkiyenin
kırmızı çizgisi olduğu, savaş sebebi olabileceğini söyleminden
vaz geçerken, hükumet sözcüsü ‘’ Kürtler kardeşimizdir,
onların devlet kurmaları hakkına kimse karşı çıkamaz’’
demesi, bana kalırsa Barzani'nin ayağının altına kırmızı halı
serilmiş oluyordu.
5-
Son sancı da Barzani'nin Waşingtona bir heyet göndermesi ile devam
etti.
6-
Artık Barzani'nin referandum bahaneleri ile ayak sürmesi yerine
UNO’ya müracaatle bağımsızlığını ilan etmesi
gerekmektedir.
Bir
doğum hadisesinde insanların yaşadığı heyecanı, sevinci
Kürtlerin özgür bir devlet olduğu anı yaşadığımızda
sevincimizin boyutunu ölçmek mümkün olamıyacaktır.
Benim
bugünlerde kendini Kürt kökenli olanlardan büyük istirhamım
Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandığa gidip Kürt adaya oy
vermeleridir. Bu olayda öncelik Kürtlerin Türkiye'deki
varlıklarının bir nevi REFERANDUMA maruz kaldıkları
bilincine varmaları. İster adayı sevsinler, isterse istemedikleri
fikrinde dahi olsalar ellerine geçen bu altın fırsatı heba
etmemeleri, Kürt adaya oy vermeleridir. Katılım ve iştirak ne
kadar çok olursa Kürtler, Türkler nazarında ciddiye alınacak bir
saygınlığı sağlamış olurlar. Özerklik hayallerinin
gerçekleşmesi de o derece kolaylaşmış olur. Ondan sonra 80
senedir haksız yere dörde bölük yaşayan Kürtlerin, hak
ettikleri bağımsız Kürdistan devletini de kurabilirler.
Kürdistan
(bebeği) devleti doğarken (kurulurken) ona uzun ömürler,
sağlıklı, mutlu yaşam dileği ile.
Antalya, 30.06.14
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder