Dr.İsmet Turanlı
Asıl suçlu PARA (Şeytan)’dır.
Muhalefetin keyfine diyecek yok.
27 Mayıs gecesi Ulus meydanına çıkıp çiftetelli oynayan Ecevitin tavrını
untanlar, bugünde ayni zilleri parmaklarına takıp oynamağa başladılar. Hukümet
yanlılarınında inkar yerine zalimleri, iftiracıları Allaha havale ettiklerini
söylüyorlar. Allaha havale etmek demek zanlıları uzun tutukluluğa maruz bırakıp
savcıların pervasızca işkencesine terk etmiş olmaları Türkiyenin antidemokratik
bir ülke olduğunun fotoğrafı olabilir.
Bütün bu yüzeysel görüntülerin
gerisinde, senelerdir söylediğim, yazdığım bir gerçek vardır ki bugün bu hususu
izah etmeğe çalışacağım.
Alışverişte, ticarette ZEYTİN
taneleri kullanılırdı Anadoluda da ilk çağda. LİKYA’lılar ilk defa altın ve
gümüş sikkeler kullanmağa başladılar. Ardından Çinliler kağıt para ,
İngilizler, banka çeki, USA’da dolar, ve nihayet kredi kartları kullanılmağa
başladı. Son olarakta parmak izleri devreye gireceğe benziyor, yeni teknolojik
imkanlardan istifade edilerek. Bana kalırsa PARA denen nesne ŞEYTAN’IN
yeni formasyonudur. Şeytanın ta kendisidir. Kimki bu şeytana uyarsa hata işler.
Benim teolojik bilgilerim kıttır.
Ama şu sualide sormaktan kendimi alamıyorum. Tanrı Şeytanı neden yaratmış ve
sonrada Cennetten kovmuştur. İmanıma dokunuyor bu sual. Bugün Para insanların
dini imanı olmuş durumda. Herşey paraya göre değerlendiriliyor. Bu tarifimede
kimseler itiraz etmiyor. Bütün cinayetlerin, rüşvetlerin, korruptionların para
ile ilişkisi olduğunu kabullenmeyen var mı? Bu son operasyonda asıl mevzu altın
ve dolarlar değil mi?
İnsanların icat ettiği kötü bir
enstrümanda SİLAH’tır. ‘’ Yurtta barış, Cihan da barış’’ demenin utopik bir
söylem olduğunu unutursak silahların işlev gördüğü katliamlara tarihtede,
halende hiç ara verilmemiş. Bu silah denen melun icadın gerisindede Para
vardır. Geçen sene silaha yapılan yatırım 400 milyar dolardır. Silah
yapımcıları dünyanın bir köşesinde barış olunca bir başka köşesinde yeni bir
kışkırtma, savaş senaryoyu devreye sokuyorlar.
Ademin oğlu Kabil kardeşi Abil’i
Suriyede 8 bin sene önce katlediyor. Bu katliam Suriyede devam ediyor. Kardeş
kardeşi katlediyor. 100 binlercesi katledildiği gibi, milyonlarcası sürgünde,
komşu ülkelere kaçmış.Uçaklar şehirleri bombalıyor fakat insan haklarına sahip
çıkan ülkeler ses çıkarmıyorlar, Anlaşılan ölümler kafi gelmediği, şehirlerdeki
tahribat kafi gelmedi. Sonrada imar edip rant sağlayacakları düşüncesi ile.
Tanrının şeytanı yaratmasını
anlamadığım gibi, Araplara bu derece üstünlük sağlamasınıda anlamış değilim.
Tevrattan, İncilden intihallerle Kuran Arapça vahiy olmuş. Hac farzı Araplar
için en zenginleşme turizm öngörüsü olduğu gibi birde Petrolu, doğalgazı
onların memleketlerine bağışlamış.
Nasrettin hocaya vefat etmiş olan
bir babanın evlatları gelip mirasın tevziinde yardımcı olmasını rica etmişler.
Oda sormuş ‘’ Allaha göre mi, Kula göre mi paylaştırayım?’’ Oğulları hiç
tereddüt etmeden Allahın adaletinden şüphemiz olmaz demişler. Hocada
babalarının bütün servetini bir oğlana vermiş. Kadınların hisse miktarı
islamiyette belli. Oğullar bu adil olmayan paylaştırmaya itiraz etmişler.
Hocada demişki: Şayet siz kul hakkını gözetmemi isteseydiniz herbirinize
eşit dağıtırdım. Etrafınıza bir bakın. Allah kimine zenginlikler bağışlarken.
Diğerlerinede fakirlik, yoksulluğu ön görmüş.
Operasyonlara tabi olanlar cahil,
cühela insanlar değil. Onlar Şeytana uymuş, Paranın şehvetine kapılmış
olabilirler. Peki komplo ise, iddiaları hakim kararı imiş gibi gösterip yaygara
çıkaranlar nereye saklanacaklar, kurbağalar gibi yağmur mu yağıyor diyecekler?
Birde akıl almaz, devlet içinde
devlet kurmuş, dünyanın 140 devletinde okullar açmış, konuşmasının her
cümlesinde Türkiye de yeni neslin anlamayacağı arapça bir kelime bulunan bir
zat USA’dan fetvalar veriyor. Demek ki Atatürk haklı imiş İslamı Türkiye
de devletten uzak tutmakla. Erdoğan dini siyaset yapmayız derken, 11 sene enerjisini
TÜRBAN ile harcamış, İmam hatip liselerine yeni haklar kazandırmış, okullarda
Kuran kursları açmak, peygamberin hayatını öğretmeği, her köşeye yeni bir cami
dikmeyi prensip edinirken Fethullahın hizmet cemaatının bütün isteklerini
almalarına önayak olmuş. Şimdi klinç içinde hoca ile. Hoca buna karşı dershane
kısıtlanmasını bahane ederek iktidarı sallamağa başladı. Yapılan bir hatalı
davranışın kendisinede değineceğini hiç düşünmemişti.Manidar ve komik olan
ikinci bir durumda hocaya zamanında lanet okuyanlar onu desteklemeğe
başladılar. Cumhuriyet gazetesinin cemeat hakkındaki yayınları
unuttuğumuzu kimse sanmasın.Türkiyeye zararı olsada yeterki Ak parti
yaralansın, Türkiyeyi sel götürsede yeterki Erdoğanıda götürsün gayretleri
içindeler. Maalesef Türkiyede akıllı adam kalmamış. Ya aleyhte, yahutta lehte
yazıyorlar köşe yazarları. Hakiki aydın insan taraf tutmaz, eğriye eğri,
doğruya doğru yorum yaparlar. Hiçbir liderin papağanlığını yapmaz, kendi, şahsi
fikirlerini beyan ederler. İktidar icraatlarını övebilir, muhalefetinde
vazifesi Türkiyenin karne kırıklarını çözüm önerileri ile dile getirirler.
Gündemi tayin eden Erdoğanın sözlerine karşı laf ebeliği yapmaları halkın
sağduyusunu etkilemiyor.
Türk tarihindede Dantonlar,
Robespierreler olmadı değil.
Karl Marx Komunizmle parayı
ortadan kaldırmak istedi, Hazreti Muhammed Fitre ve Zekat ile parada
adalet sağlamak istedi isede Şeytanı(Parayı) yok etmek kimseye, dogmatik
inançlara başarı bahşetmedi.
Bir zamanlar insanlar çok
dejenere olmuştu. Nuh nebinin tufanından sonra temizlik olur diye düşünülmüş.
Fakat Nuh’un gemisine binen merkebin kuyruğuna asılarak binen Şeytandan
insanlar kurtulamamış. Şimdide PARA formunda insanların ahlakını bozmakta devam
ediyor. Asıl problem işte bu musibetten insanları kurtarmak. Yoksa Erdoğandan
kurtulmak, Mübarekten, Gaddafiden kurtulmak gibi bir senaryo ortaya çıkar.
Dünyada ki liderler Şeytanın ve silah tüccarlarının birer figuranlarıdır.. Asıl
suçlu, hakiki sosyal VİRUS PARADIR. Globalleşme, AVM lerin yaygınlaşması, konsum
fetişizmi ,ahlaki çöküntüyü önleyemez. Ne kapitalizmden, nede komunizmden
insanlar hayır gördü. Yeni fikirlere, sistemlere ihtiyaç olduğu aşikar. USA’da
başlamış olan ekonomik krizin ahlaki bir kriz olduğundan ekonomistler hemfikir.
Hortumlayanların doymayan açlıklarının sebebi Paradır. Düşünürlerin bu
hastalığa çare bulamamaları halinde insan sevgisi melekemiz dahada
atrofiye uğrayacaktır. Rousseau insanların, çocukların innocent
(suçsuz,bigünah) olduğunu söyler. 3 yaşından sonra mahalle baskısı, aile
baskısı, milliyetçi baskılar insanları dejenere etmeğe devam edecektir.
İnsanlığı ya yeni bir tufan yahutta diğer seyyarelere göç kurtaracaktır.
Görüyorsunuz ki benim aklımda aciz kalıyor selahatı bulmaya, ama hiç olmassa
melanetin müsebbibini teşhis ve itiraf ediyorum.
Köln, 21.12.13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder