Faiz Cebiroğlu
Türkiye'de, ”kâr, kâr ille de kâr” sözkonusu olunca, yalnızca insani
katliamdan değil, doğasal katliamdan da söz etmek gerekiyor. Manisa'da,
Soma'nın Yırca Köyü'ünde, termik santralı için 6 bin zeytin ağacının kesilmesi,
artı-emek susamışlığın bir ürünüdür. Kapitalist sistem, kapitalist sistemin
özel mülk temsilcileri, ”kâr” için, yapamacakları cinnetlik yoktur. Soma'nın
Yırca Köyü'nde ve Türkiye'nin diğer bölgelerinde yapılan doğasal katliam,
böylesi bir mantığın sonucudur.
Sömürücü kapitalist sistemin çılgın
yöneticileri, ”termik santralı”, ”HES” v.b isim altında, artı-emek susuzluğunu
gidermek için, Türkiye'nin her bölgesinde doğasal katliamlar yapmışlardır.
Zeytin ağaçları, ormanlar, dereler, vadiler...”kâr, kâr ille de kâr” mantığı
ile hep yok edilmiştir. Türkiye'de kapitalist sistem budur: Katliamdır. Doğasal
katliamdır. Bu, bir.
İki: Termik santralları, HES gibi
projelerde kurban edilen yalnızca doğa değil, aynı zamanda insandır. Kurulan
santraller, HES gibi projeler... insan sağlığını tehdit ettiğini, değişik
hastalıklar yanında, kanser gibi vakalara yol açtığını bilmekteyiz.
Kapitalizm budur: Çılgınlıktır.
Kapitalizm, hem doğa, hem de insan katliamıdir. Bu çılgınlığa bu vurdum
duymaza, direnenler vardır. Olacaktır
Manisa'da, Soma'nın Yırca Köylüleri
direndi, 6 bin zeytin ağacını verdiler ama ”termik santralın” kurulmasını
önlediler. Sevinçtir.
Kapitalist sistem altında hep direnenler
kazanır. Kazanıyor. Türkiye'de, Yırca Köylüleri kazandı. Onlardan önce, termik
santralleri, HES gibi projelere isyan eden kütleler kazanmıştı. Örnek mi, iki tane vereyim:
1- Karadeniz'de, Rize, İkizdere, Şimşir Köy'ünde, HES inşaatları
yapılmak istenmiş, kütlesel protestolar yüzünden bu doğasal katliam
önlenmiştir.
2- Dersim'de, Munzur Vadisi üzerinde, ”Bozkaya Hidro Elektrik Santralı”
yapılmak istendi, yine, büyük direniş sonucunda, bu projeden vaz geçildi.
Evet...Kapitalizm, artı-emek susuzluğudur. Türkiye'de kapitalizm,
artı-emek susamışlığı için yapamacağı cinnetlik yoktur. Bunu durdurmanın yolu,
direniştir.
Direnenler kazanır. Kazanıyor. Türkiye'de direnmeyen, zeytin ağacından
daha beter ”kurban” olur. Kurban olan yalnız zeytin, doğa değil, tüm insandır.
Bunu notsal olarak yazmak istedim.
Türkiye'de doğa ve insan katliamı budur.
Şu an, Türkiye'yi yönetenler, soluduğumuz havayı bile, kendi öz-mülkleri
olarak görüyor, bizleri vuruyor. Bizleri ve doğamızı katlediyor.
Türkiye'de kapitalizm; artı-emek susuzluğunu gidermek için, tüm doğa ve
insan yasalarını ayaklar altına alan bir sistem demektir. Katliamdır.
Sömürücü sistem; ”gölgesinden yararlanmadığı ağacı ve herşeyi kesmek”
demektir.
Kapitalizm budur: Doğa ve insan katliamıdır.
Kapitalizmde, doğa ve insan mı, hep
direnmektir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder