19 Temmuz 2020 Pazar

Bir yorum: Suriye’de ”seçimler.”






Bir yorum: Suriye’de ”seçimler.”

Demir Bilgin
demir.bilgin@yahoo.dk

Suriye’de bugün (19 Temmuz 2020) 250 üyelik Halk Meclisi için “seçimler” yapılıyor. Resmi Suriye haberlerine göre, 15 seçim bölgesinden, 1656 aday var. Seçimlere Baas Partisi ile İlerici Vatan Cephesi katılıyor.

Seçimler, 9 yıldır Suriye’ye dayatılan savaş altında yapılıyor. Bu 9 yılda, Suriye toprakların önemli bir bölümünü jihadistlere, Amerika ve Türkiye’ye kaptırmış bulunmaktadır. Bu işgal edilen bölgelerde seçim ve seçilme olanağı zaten yoktur. Bu işgal edilmiş bölgelerde, şeriat ve Recep nizamı vardır. Bu, bir.

İki: Suriye’de önemli bir kilit sorun var: Kürtler / Kürt Sorunu. Yapılacak “seçimler” bu kilit sorunun dışında kalıyor.

Üç: Suriye, 9 yıldır, dış politikasını kaybetmiş bulunmaktadır. Şu anki Suriye’nin dış politikası, Rusya’ya / Putin’e terkedilmiştir.

İşte Suriye’de, Halk Meclisi Seçimleri(!) böylesi bir ortamda yapılıyor.

Peki böylesi bir ortamda “seçim” yapılır mı?

Cevaplanması gereken soru budur.

Böylesi bir Suriye’de “seçim” yapmak, yalnız Suriye’de yaşayan halklara değil, tüm bölge ve dünya halklarıyla alay etmek demektir.

Suriye’de seçim mi, yapılmak isteniyor?

El-Cevabı şudur: Suriye’yi iç ve dış işgalcilerden kurtarmak için harekete geçmektir.

Bunun dışında yapılacak tüm seçimler, ülkenin işgaline seyirci kalmak ve razı olmak oluyor.

16 Temmuz 2020 Perşembe

15 Temmuz 2016: Recep Fetullah Gülen...







15 Temmuz 2016: Recep Fetullah Gülen...


Demir Bilgin

demir.bilgin@yahoo.dk

Recep Fetullah Gülen ya da Fetullah Recep Erdoğan. İkisi de birdir. Her ikisi de şeriatçıdır. BirisiTürkiye’de, iktidarda. Diğeri dışarda, Amerika’da.

Recep Fetullah Gülen, her ikisi şeriatçı bir nizam kurmak için el-ele vermiş ilkel selefi insanlardır.

Recep, iktidara oturunca, aralarında şeriat nizamını paylaşamama kavgası patlak veriyor. İktidarı elinde tutan Recep, elindeki tüm imkanları kullanarak, Fetullah’a cihat açıyor. 

Bu da doğaldır, zira islamın özünde ve tarihinde bu vardır: İktidar kavgası. Nizamı başkalarıyla paylaşmama kavgası vardır. Gelenektir.

Gelenektir, Hazreti Muhammed’ten bu yana devam eden bir gelenek.

Hazreti Muhammed’ten bu yana, hiçbir halife kendi eceliyle ölmemiştir. Birbirlerini öldürerek / düşürerek iktidara gelmişlerdir.

Gelenek devam ediyor. Gelenek Türkiye’de devam ediyor.

Recep Fetullah Gülen şeriat kavgası budur. Bu anlamda, Recep, Fetullah Gülen’dir. Fetullah, Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu, birinci noktadır.

İki: Türkiye’de, Recep Fetullah arasındaki şeriat kavgalarında birini tutmak, insanlık adına gerçekten utanç vericidir. Hele hele adları solcuya çıkan bazı insanların, Recep’in safında yer almaları gerçekten tiksinti vericidir.

Üç: Şeratçılar, islami şeytani insanlardır. İktidara gelmek için, her türden ve renkten insanları kullanırlar ve kullanmışlardır. Örnek olsun, İran. Humeyni, başta TUDEH (İran Komünist Partisi) ve diğer solcuları kullanarak iktidara gelmeyi başarmış ve İran’da cübbeli şeriat nizamını tesis etmiştir.

Türkiye’de de, Recep, solcuları, bazı solcu aydınları ve Kürtleri kullanarak iktidara oturmuştur.

Yazımı bitiriyorum.

Recep ile Fetullah arasında fark yoktur. Recep, Fetullah Gülen’dir. Fetullah, Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Türkiye’de, ilerici harekette, en büyük günah, her iki şeriatçı arasında fark olduğunu söylemektir.

Türkiye’de mücadelemiz, hem Recep Fetullah şeriatçılarına karşı mücadele, hem de iki şeriatçı arasında fark vardır diyenlere karşı mücadele oluyor.

2 Temmuz 2020 Perşembe

Marksizm nedir, bir ideoloji midir?




Demir Bilgin

demir.bilgin@yahoo.dk

Bilimsel fikirleri, fikirler sistemini tanımlamaya devam ediyorum. Marksizm nedir? Marksizm bir ideoloji midir? Sorusunu sorarak yazıma başlıyorum.

El-Cevabım, kısa, açık ve net olacaktır.

Karl Marks’ın fikir ve yöntemlerine dayanan sosyal teoriye, fikirler sistemine, Marksizm diyoruz.

Marksizm siyaset, ekonomi ve tarih bilimidir. Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından kuruldu.


Bu fikirler nedir?


Bir: Diyalektik materyalizm.

İki: Tarihin evrim teorileri.

Üç: Kapitalizmin temel yapıları, burjuva devrimlerin analizi gibi bir felsefe, bir fikir sistemi.

Bilim, pedagoji, sınıf çelişkileri, savaş, sanat, din ve kültüre dair her şeyi kapsayan sosyal teori.


A) Bilim teorisi.

B) Tarih felsefesi.

C) Kapitalizmin kapsamlı analizi ve eleştirisi.

D) Sınıfsız toplum. Özel mülkiyetin ortadan kaldırılması.

Marksizm adlandırılan bu fikirler, Marks’ın kitaplarında mevcuttur.


Komünizme dair en temel fikirler ise, 1848’de, F.Engels ile, Komünist Manifesto’da yazıldı.

Bu dinamiksel anlamda, Marksizm bir ideoloji değil, eyleme rehber olan bir fikirler sistemi, bir sosyal teori oluyor.


İdeoloji ile teoriyi birbirine karıştırmamak gerekir. İdeoloji, teori değildir. Teori de, ideoloji değildir.

İdeoloji, altını çiziyorum, kilitlenmiş toplu fikir ve bakışlardır. Bu, şu demektir:

Var olanı olduğu gibi savunmaktır. Var olan fikirler ise, sorgulanmaz, değişmez ve doğrudur. Bu fikirleri olduğu gibi kabül etmek ve eyleme geçirmek gerekiyor.

Teori ise, var olan gerçekleri anlamak, açıklamak ve bunun doğrultusunda hareket etmektir.

Nasıl bir tavır ve hareket edileceğinin rehberi, teori oluyor.

Var olan durum, realite nedir ve bunların birbirlerine nasıl bağlı olduğunu açıklamak, teori oluyor.

Marksizm, bu bağlamda, bir ideoloji değil, eyleme rehber olan ve sürekli geliştirilmesi gereken bir sosyal teori ve fikirler sistemidir.

Unutmamak gerekiyor, Marksizm bir ideoloji olsaydı, Leninizm olmazdı.


Soru - cevap yazımı bitiriyorum.


Bizlere ters öğretilen fikirleri düzeltmeye devam edeceğim...