14 Şubat 2014 Cuma

Devlet, diktatörlük kavramları…





Faiz Cebiroğlu

Politika’da, toplumsal sınıflara, devletin yönetim şekline dair kullanılan kavramlar, çoğu zaman yanlış kullanılıyor; sınıfsallıktan yoksun bir perspektifle, içi boş söylemlerle devletler üstü bir burjuva anlayışı sergileniyor. Gününmüzde,  devlet, diktatörlük gibi sınıflara ilişkin kavramlar, en çok tersyüz edilen ve manipüle edilen kavramlar oluyor. Böylesi bir zamanda, tekrar ”elifba”dan başlamak, zorunluluk oluyor.

Emperyalizmin, bellek silme fabrikasına karşı, her alanda mücadele etmemiz, biz, sosyalistlere düşüyor. Emperyalizm, yalnızca ölüm ve yıkım değil, emperyalizm aynı zamanda, insanları küçültmek oluyor. İnsan, belleği silinerek, küçülüyor., insancık oluyor. Bu yüzden, bizler,  emperyalizmin, bellek silme operasyonlarına karşı, her alan ve cephede karşı durmalıyız. Emperyalizmin, politikaya dair kavramları tersyüz edip, bizleri yanıltmasına müsaade etmemeliyiz. Etmeyeceğiz.

Çoğu zaman, tekrar, sosyalizmin ABC’sine, alfabe’ye dönüyoruz. Önemli olan, emperyalizmin, bizleri sürüleştirmek için kullandığı politik kavramları tekrar tanımlamak ve taşıdıkları siyasi düzenlerin ”nasıl bir yönetim” şekli olduklarını kütlelere iletmektir. Bu yazıda bunu yapmaya çalışacağım. Önce, önemli iki politik kavramdan başlıyorum: Devlet, diktatörlük.

Devlet ve diktatörlük: Üzerlerinde kitaplar yazılan bu iki kavramı en anlaşılır bir şekilde ve sözlüksel olarak tanımlamak istiyorum.

Devlet: Sınıflarla birlikte doğan ve sınıfların yok olmasıyla sönecek, toplumun politik örgütlenmesidir.

Devlet, hakim olan sınıfın ”diktatöryası” demektir. Köleci, feodal ve burjuva devletleri, yönetim biçimleri farklı olmakla birlikte, özleri aynıdır: Sömürücü sınıfın diktatörlüğüdür.

Sosyalist devrim, burjuva devletin diktatöryasını yıkar, yerine proleterya diktatöryasını kurar. Bu sosyalist iktidarda, Komünist Parti, partiler tüm halkın partisi / partileri olur.

Diktatörlük: Politik bir kavramdır. Bu kavram ya ezenlerin ya da ezilenlerin devletine işaret eder.

Diktaörlük, bir devlet yönetim şeklidir, ikidir: Özel mülkiyete, sömürüye dayalı yönetim şekli ve  ortakça mülkiyete dayalı sosyalist iktidar şekli vardır.

Devlet ve sınıf: Her devlet bir sınıfın diktatörlüğüdür. Diktatörlük, devlet düzeni demektir.  Yönetim tarzları farklı olan, sömüren ya da sömürülen her devletin yönetim şekli, diktatörlüktür.

Her devlet, bir diktatörlüktür.

Genel anlamda, ”kahrolsun devlet” ya da ”kahrolsun diktatörlük” demek, politik olarak, düzensel olarak  hiç birşey ifade etmez. Etmiyor. Politika dünyasında, devletler ve sınıflar üstü kavramlar  yoktur.

Kavramları tanımlamaya ve taşıdıkları politik mesajı, kütlelere ulaştırmaya devam edeceğiz…

Hiç yorum yok: