21 Mart 2014 Cuma

İki yeni kitap…





Faiz Cebiroğlu ve N.Demir Yılmaz’dan iki yeni kitap var.

F. Cebiroğlu, Eylemsel Yetke - Pedagoji Yazilar 2  / N.Demir Yılmaz ise "İyi ki Adam Olamamışam."

N. Demir Yılmaz; öykülerinde; ”Köyden kente ve başka ülkelere göç olgusunu işliyor.

----------------

“ÇÜRÜYEN VE YÜRÜYEN”E AYNA TUTAN ÖYKÜLER”

 Müslüm Kabadayı

Doğa-insan arasındaki nesnel çatışmanın, birey-toplum yanında kahramanlar arasında ve kahramanın kendi iç dünyasındaki çatışmayla öznel boyut kazandığı andan itibaren öykü vardır. Bu, insanın ve toplumun gelişimiyle doğanın değişiminin öyküsüdür aynı zamanda.

Yaşamın tüm alanlarında eylemsel bilinçle kendini geliştirmesi gereken bireyin dünyasını çelişki ve çatışmalarla kuşatan sınıflı toplumlarda, öykülerin tema-konu ve içeriğini belirleyen temel unsurun, sınıf çatışmasının bin bir yansıması olduğunu biliyoruz. Bu “yansımaların yansılayıcısı” olan yazarların dünya görüşlerine, algı-imgelem gücüne göre de edebi yapıtların biçimlendiğini söyleyebiliriz. Burada önemli olan; gerçekçi, özellikle toplumcu gerçekçi edebiyatın yaratıcısı olanların, olay-kahramanlar-dönem-toplum biçimi bakımından çelişki ve çatışmaları tanıklık etmenin ötesine geçip gelmekte olanın ipuçlarını, görüngülerini, sezgilerini nasıl verdiğidir. Bu açıdan bakıldığında edebiyatımızda Sabahattin Ali ve Orhan Kemal, öykü ve romanımızın güçlü kalemleridir. Onların çizgisinden günümüze gelen ve geleceğe yol alacak olan “yeni kalemler” söz konusudur. “İyi Ki Adam Olamamışım!” adlı ilk öykü kitabıyla N. Deniz Yılmaz, “yeni kalemler”den biri olmaya aday olduğunu göstermektedir.

Onun öykülerinde Türkiye toplumunun son 40 yıldaki yaşadığı önemli çelişki ve çatışmaların izlerine rastlamak mümkündür. Köyden kente, başka ülkelere göç olgusunun yeni durumunu yansıtan Selim Kara ve Ramo karakterleri önemlidir. Asker kökenli bir yazarın, son yıllarda bir sektör haline gelen “güvenlik hizmetleri”nde çalışanların gerçekliğini ustaca kaleme aldığı öykülerdeki sınıf atlama çelişkisinin, kahramanların vicdanında yarattığı yarılmayı betimlemesi, takdire değerdir ve bunun edebiyatımızda yeni bir konu olduğu da söylenebilir. Yine “Bayrak” adlı öyküde, kökeni ve inancı ne olursa olsun bir insanın yurt sevgisi ve bağımsızlık bilincinin, hamasetin aşılarak halklar arasındaki kucaklaşmanın çimentosu olduğu sezdirilirken, estetik düzeyin yakalanması da önemlidir. “Yeni Gitarcı/ Eski Gitarcı”da, ordudaki çelişkiler ve oradaki insani durumların “içerden biri”nin diliyle öykülenmesi, edebiyatımızın kazanımlarından olacaktır.


N. Deniz Yılmaz’ın, insani durum ve duyarlıkları, böylesine yalın ve aynı zamanda mizahi bir dille öyküleştirdiği “İyi Ki Adam Olamamışım!” kitabının, okur tarafından özenle okunacağını ve eleştirmenlerce titizlikle değerlendirileceğini düşünüyorum.

Hiç yorum yok: