28 Mart 2010 Pazar

EMEK PARTİSİ: AKP Anayasası değil, demokratik bir Anayasa

AKP hükümeti yeni bir anayasa değişikliği paketini TBMM gündemine getirdi. Muhalefet partileri ile anayasa değişikliği taslağı üzerine görüşmelere başladı.

Ancak AKP’nin getirdiği taslak esas olarak kendi ihtiyaçlarına göre düzenlenmiştir.
Partimiz demokratik bir anayasa yapılmasını savunmaktadır. Demokratik anayasa, demokratik bir seçimle oluşturulacak Kurucu Meclis’ in çalışması ve bu çalışmaya bütün halk kesimlerinin temsilcilerinin katılması ile yapılabilir.

AKP’nin değişiklik paketi ise bu anlayıştan uzaktır. Mevcut HSYK üyelerinin sayısının arttırılması ve üyelerin seçim usulünün değiştirilmesi AKP’nin yargı üzerindeki hâkimiyetinin pekiştirilmesi içindir. Bu kuruldan Adalet Bakanı ve müsteşarının çıkarılmaması AKP’nin bağımsız bir yargı istemediğinin kanıtıdır.

Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısının değiştirilmesi de AKP aleyhine açılacak muhtemel bir kapatma davasını bertaraf etmeye yöneliktir. Parti kapatma davalarının açılmasını TBMM vizesine bağlayan öneri de yine AKP’nin kapatılması davasının açılmasını önlemek içindir.
AKP Anayasayı demokratikleştirmeye çalışmıyor, iktidarını pekiştirmek için anayasal düzenlemeler yapmaya çalışıyor.

Oysa, Türkiye’ de esas gövdesi ile hala 1982 Askeri cunta Anayasası yürürlüktedir. 82 Anayasası, farklı dilleri, kültürleri ve inançları yok saymakta, bütün yurttaşları Türk olarak tanımlamakta ve Türk olmaya zorlamaktadır.

Mevcut Anayasa seçimlerle oluşan hükümet ile ordu, yüksek yargı ve bürokrasinin bazı kesimleri arasında iktidar erkini dağıtmıştır. Güçlü bir Cumhurbaşkanı ile bu erkler arasında bir uyum ve denge oluşturmayı hedeflemiştir.

Türkiye, bu sistemde uzun yıllar gayri-resmi bir anayasa olan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ile yönetilmiştir. Milli Güvenlik Kurulu, Hükümetlerin üzerinde bir kurum olarak var olmuştur. Genelkurmay Başkanı Başbakan ile eşit görülmüştür.

Gerici, otoriter, Cunta Anayasası kuşkusuz ki değiştirilmelidir. Fakat bu değişim toplumun özellikle ezilen ve sömürülen büyük çoğunluğunun temsilcileri aracılığıyla Anayasa yapma sürecine katılması ve taleplerinin kabulü ile demokratik olacaktır. Anayasanın üç beş maddesinin değiştirilmesi, onu demokratik bir anayasa haline getirmeyeceği gibi, ’82 Anayasasını onaylamak olacaktır.

Demokratik yeni bir anayasanın olmazsa olmaz unsurları bellidir;
—Anayasanın girişi demokrasiyi ve halk iradesini öne çıkaran hak ve özgürlükler üzerine vurgu yapan kısa bir metin olmalıdır.
— Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddeleri olmaz. Toplumsal durum ve koşullara göre anayasaların bütün maddeleri değiştirilebilir.
— Yurttaşlık tanımı bir etnisiteye göre değil, anayasal yurttaşlık olarak tanımlanmalıdır.
— Düşünce, ifade, basın, din ve vicdan, örgütlenme vb. özgürlükler kayıtsız ve koşulsuz olarak anayasada güvence altına alınmalıdır.
— Laiklik, devletin din işlerinden tamamen elini çekmesi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kapatılması, zorunlu din dersinin kaldırılması, devletin bütün dinlere ve mezhepler ile dine inanmayanlara eşit mesafede durması biçiminde yeniden düzenlenmelidir.
— Parasız eğitim, parasız sağlık, işsizlik ödeneği, konut hakkı, ücretsiz bir aylık yıllık tatil, haftada 35 saat işgünü iki gün hafta sonu tatili, TİS ve grev, emeklilik hakkı vb. haklarla donatılmış sosyal devlet biçimi anayasada yer almalıdır.
—Başta Kürt halkı olmak üzere, bütün halkların ve azınlıkların dil, kimlik ve kültürlerini serbestçe geliştirebilmeleri güvence altına alınmalı, Bölgesel yönetimlere olanak tanınmalı, herkesin anadille eğitimi sağlanmalıdır.
— Seçim sisteminin demokratikleşmesi, baraj gibi engeller kaldırılmalı, halk temsiliyeti anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır.
—Parti kapatma anayasadan çıkarılmalıdır.
— YÖK, RTÜK, MGK gibi kurumlar anayasadan çıkarılmalıdır.
—Genelkurmay Başkanlığı Savunma Bakanlığı’ na bağlanmalı, askeri yargı kaldırılmalıdır.
—Hâkimler Yüksek Kurulu demokratik bir biçimde kurulmalıdır.
—Askeri disiplin işlemleri de dahil olmak üzere bütün disiplin işlemleri yargı denetimine tabi olmalıdır.
—Üniversiteler, özerk olmalı; öğretim üyeleri, öğrenciler ve çalışanlar tarafından yönetilmelidir.

Demokratik anayasa için yukarıda sayılan talepler kuşkusuz daha da çoğaltılabilir. Fakat, yukarıda önemli bir kısmı belirtilen hususlar olmadan yapılan anayasa değişlikleri ile anayasanın demokratikleşeceğini savunmak mümkün olmayacaktır.

LEVENT TÜZEL
GENEL BAŞKAN

EMEK PARTİSİ
http://www.emep.org/
- emekpartisi@emep.org
Tarlabaşı Bulvarı Kamer Hatun Mah.Al Hatun Sok. Emek Ap. No:25 Beyoğlu

Tlf: 0212 361 25 08 (2 Hat)
Fx : 0212 361 25 12

Hiç yorum yok: