19 Aralık 2013 Perşembe

Sallanıyorlar!...




Demir Bilgin
Sallanıyorlar. Biraz daha sallayalım, düşecekler.

Recep Tayyip, Fetullah Gülen ve Abdullah Gül, çetesi sallanıyor; bir dokunalım, düşecekler.

12 yıldır, Anadolu halklarına bela olan  bu “hırsız, hain çete”, yolsuzluk ve rüşvet suçunu, birbirlerine atarak, bir çıkış yolu arıyorlar. Biraz geç kaldılar. 17 Aralık 2013’te başlatılan ve ortaya çıkan tablo, onları yolun sonuna getirmiştir. Tüm çabaları boşunadır, düşecekler!

Basından, yayından ve diğer sosyal medyadan okuduğumuz ve gördüğümüz kadarı ile, böylesi yolsuzluk ve rüşvet, dünyada benzeri az görülür. Yolsuzluk ve rüşvet her tarafa sıçramış bulunmaktadır. Yolsuzluk ve rüşvet, Bakan oğullarından, iş adamları, polis memurları, Banka Müdürlerine kadar… her tarafa yayılmış bulunmaktadır. Her taraf rüşvet ve yolsuzluklarla kenetlenmiş bulunmaktadır. Kim, nedir? Kim, kime güvenecek? Kim, hangi davaya bakacaktır? Polis mi, güven yoktur. Savcılar mı, delilleri ya imha ediyorlar, ya da birbirlerinden saklıyorlar…17 Aralık operasyonun ortaya çıkardığı Türkiye manzarası budur.

Recep, Fetullah ve Gül çetesi, Türkiye’yi bu hale getirdiler.

Gerçekten, yolsuzluk ve rüşvete dair ortaya çıkanlar,  insanları dehşete sürüklüyor: Evlerden, iş yerlerinden kutu kutu, deste deste para çıkıyor. Ülkeyi soyan bu hain ve hırsız şebekenin her taraflarından para çıkıyor. Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın ayakkabı kutuları içinden 4,5 milyon dolar çıkıyor. Valiz içerisinden deste deste EURO ve dolar çıkıyor.  Her taraftan para çıkıyor. Ülkeyi sefalete sürükleyen bu hain hırsız çetenin her tarafından, en ”mahrem” yerlerinden, para çıkıyor.


İşte Türkiye’yi yönetenler bunlardır; bu hain hırsız çetedir.

Bu tüm veriler ve bulgular ortada iken, Başbakan Recep, sıkılmadan,  ”Bu olayların arkasında yasadışı bir örgüt ilişkisi var..” diyebilir. Utanmıyor! Recep, utanmaz bir kişiliye sahiptir.

Recep, Fetullah ve Abdullah, hepsi, utanmaz ve sıkılmaz insanlardır. Türkiye’yi, ne yazık ki, 12 yıldır,  bu utanmaz şebeke yönetti.

Ya muhalefet ne yaptı? Kendini muhalefet olarak kabûl eden CHP ne yaptı? Hiç!

Her şeyin açık olduğu bir ortamda, CHP niye suskun? CHP, neyi bekliyor?

AKP mafyasına karşı olduklarını söyleyen tüm kesimler, neden Hükümetin istifasını talep etmiyorlar? Neden, Recep, Fetullah ve Abdullah’ın yargılanmasını talep etmiyorlar?

Üzerinde durulması gereken sorular da bunlardır.

Unutmamak gerekiyor; böylesi bir yolsuzluk ve rüşvet ortamında susmak, ”yolsuzluğa ve rüşvete” ortak olmak demektir.

Tarih mi, görmektir. Tarih görüyor. Tarih her şeyi kaydediyor. Kim nerede, nasıl durdu…hepsi politika ve ahlak derslerinde yerini alıyor. Alacaktır.

Buraya kadar çıkan noktalar var:

Bir: 17 Aralık 2013  rüşvet ve yolsuzluk operasyonu, Recep, Fetullah ve Abdullahı, fena halde sallamıştır. Sallanıyorlar. Düşecekler.

İki: Önemli olan bundan sonrasıdır. Önemli olan, bu ”hain ve hırsız çetenin” yerini alacak bir devrimci halk muhalefetin yaratılmasıdır.

Sonuç mu, açıktır: Politika, boşluk tanımaz; bizler doldurmazsak başkaları gelir, doldurur.

Hiç yorum yok: