6 Ocak 2014 Pazartesi

Beşikçi'ye saldırı var!..




Hejarê Şamil

PKK, Beşikçi'ye karşı cephe mi açıyor?

Ferda Çetin sıradan bir şahsiyet olabilir ama 'Ferda Çetin' ismi sıradan bir isim değil. Kandil’in nabzını tutmadan tek bir kelime yazmaz / yazamaz. AKP hükümetinin başdanışmanları Yalçın Akdoğan, Yiğit Bulut gibi bir statüye sahip PKK nezdinde.

Öncelikle şu tespit yapılmalı; KP gibi bağımsız yayın organlarında her bir yazar, editöre danışmadan kendi yazılarını yayınlama hakkına sahiptir. Köşesi, onun özgürlük alanıdır. ANF gibi örgütsel yayın organlarında hiçbir yazı, hatta genel koordinatörün yazısı dahi, kurum onayından geçmeden yayınlanamaz.
Ferda Çetin’in ‘İsmail Beşikçi siyasete giriyor’ başlıklı ‘devrimci’ saldırı yazısı, PKK basın yayın kurumunun, Kandil’in onayı ile yayınlanmıştır.

Kaleminden ve fikrinden başka hiçbir şeyi olmayan bir düşün insanına, üstelik yaşamını Kürdün ve Kurdistan’ın özgürlüğüne adamış bir kişiye karşı bu tür endazesiz saldırı yapılması, kendini Kürd sayan bir şahıs tarafından ‘Kürt halkının karşıtı bir pozisyona dönüşmekle’ itham edilmesi öncelikle ahlâki değildir. Ve hiçbir deftere ve kitaba sığmaz.

‘Örgütün onayı ile’ yayınlandığına inanıldığı için Ferda Çetin’in bu yazısı çok tartışılacaktır ve Kurdistan Halkının kendi kafası ile düşünen kesimleri arasında Ferda Çetin’in belki de bir miskal var olan itibarı sıfırlanacaktır. Bu da bizim peşin hükmümüz olsun.

Ferda Çetin, eleştiri yazısı yazmış olsaydı, en başta bizler saygıyla karşılardık. Kurdistan Davası, Kurdistan’ın özgürlüğü ve bağımsızlığı söz konusu olan yerde Beşikçi teferruattır. Ne var ki, Çetin eleştiri yapmamıştır; saldırmış, hedef göstermiş, ağzını açıp gözünü yummuş, tetikçilik yapmıştır. 

Bir örgüt, teşkilat, özgürlük hareketi; milyonların gönlünü fethetmiş bir şahsa karşı cephe açmamalı. Açarsa, yanar. BU YAZIMIZIN TEMEL UYARISI BUDUR; SAKIN HA! KAYBEDERSİNİZ VE HALKA DA KAYBETTİRİRSİNİZ!

Ferda’nın ‘Beşikçi saldırısı’nın hedefi aslında Beşikçi’nin şahsiyeti değildir. Hoca’nın savunduğu Kurdistan’ın Bağımsızlık Fikri’dir.

Öcalan’ın ‘demokratik özerklik’, devamında gelen ‘Misaki Milli’ düşüncesini Beşikçi’nin temsil ettiği Özgür Kurdistan fikrine karşı dikmek, iyi niyet işareti değildir.
Ferda Çetin , ‘İsmail Beşikçi siyasete giriyor’ diyerek ince bir ‘kurnazlık’ yapmış. Babam oğlu, bizim tanıdığımız Beşikçi, siyasete girmez, rahat ol. ‘Siyasete giriyor’ derken, her şeyi, yiyip içtiği de incelenebilir imasında bulunmuşsun.
 
Hareket liderlerinin, siyasetçilerin her şeyi ama her şeyi toplumun gözlerinin önünde olmalıdır. Şimdiye kadar insanlığın vardığı kural böyle, bizim koyduğumuz bir kural değil. Sayın Öcalan’ın ne yiyip ne içtiğini halkımız merak ediyor. Bu halk Beşikçi’nin bayat kostümünün rengini merak etmez, fikrini merak eder.
Kurdistan Bağımsızcılığı ile Sayın Öcalan’ın konumu dikkate alınarak ‘stratejik tez’e dönüştürülen ‘ulusal devletler dönemi bitti’ saçmalığı (kimse bu terbiyesiz ifademizden dolayı kusurumuza bakmasın) ile yani Kurdistancılıkla Türkiyelileşme arasındaki 'kan davası'nın Beşikçi kişiliğini yıpratma ‘mücadelesi’ üzerinden kurgulanması en hafif değimle etik değildir.

Türk cephesinden Öcalan’ın 2013 duruşunu hararetle savunan ve Beşikçi’ye saldırmakta kusur etmeyen eski MHP’li Mümtazer Türköne (Türköne yalnız değil, bütün AKP yazar-ideologları ‘Öcalancı’ kesilmiş)  ile Kürd cephesinden Beşikçi’ye saldırmayı marifet bilen Ferda Çetin’in, Kurdistanî’liği - Beşikçiliği hiçleştirmeye çalışırken ‘türkiyelileşme’ye sarılmaları; mefkuresel kan kardeşliğini anımsatmıyor mu sizlere?
BEŞİKÇİYİ – KURDİSTANI SUSTURAMAZSINIZ!

Ferda’ya bu yazıyı yazdıranların amacı Beşikçi’yi susturmaktır. Türk devleti 40 yıldır Beşikçi’yi susturamadı, Siz de susturamazsınız! Hiç boşuna çabalamayın. Haşa, eğer Beşikçi ‘kendi iradesi’ ile susarsa, kendisine ilk eleştiriyi getiren bizler olacağız.

Beşikçi hassasiyetimiz, ‘kırmızı çizgimizdir”. Kurdistan’ın Bağımsızlığını savunan en tanınmış kişidir çünkü. Saldırılar da bu nedenledir. Yoksa ‘Öcalan’a şunu dedi, bunu dedi…’ Bunlar hikâye. Mesele şudur; Kürd kılıflı Türkiyecilik, Kurdistanîğe saldırıyor!

EL İNSAF, HOCA’YA BU SÖZLER SÖYLENİR Mİ?

Ferdaciğim, dünyanın en mütevazı adamlarından biri olan ve bilimin vicdanı unvanına örgütlü güçle, parayla pulla, otoriter baskıyla değil, beyin gücü, yürek aşkı ve sağlam duruşla layık görülmüş bir şahsiyete ‘liderinin bahçesine taş attığı’ için ‘Kürt halkının karşıtı’ sözünü nasıl reva görürsün? Hiç mi vicdanın sızlamadı? Avrupa PKK’sinde vicdanı apandisit gibi kesip atıyorlar mı? Avrupa’yı bilmem ama Kurdistan PKK’sinde böyle bir şey yoktu… Neler yazmışsın be..? ‘Örgütsellik’ insanoğlunu bu hallere mi düşürüyor? Neler yazmışsın:

‘Şebeke’
‘Beşikçi’nin bu açık ve pervasız saldırıları’
‘Beşikçi’nin hiddeti’
‘Kürt halkının karşıtı’
‘Karalıyor, kötülüyor’
‘Ağzına geleni söylemekte’
‘”Kürt dostu Beşikçi”’ (Çetin’in tırnağı)
‘”Bilim adamı”’ (Çetin’in tırnağı)
‘Öcalan’a derin düşmanlık’
‘Beşikçi’nin tepkisi ve öfkesi’
‘Yalan’
‘Beşikçi işi küfür ve hakarete vardırıyor’
‘Beşikçi yaptığı hakaret ve aşağılamalardan’
“Bu kadar da zıvanadan çıkmak olmaz”
‘Aymazlık’
‘Türk özel savaş kurumuna hizmet ettiği kesindir”
‘Beşikçi’nin ruh hali ve psikolojisi, sömürgeci ulus aydınının üstünlük psikolojisidir’
‘Referansları da şaibeli ve bozuktur’
‘Beşikçi’nin bu hallere düşmesi’

Hiç utanmıyor musun, Ferda?

Küfür / kelime dağarcığında başka bir söz kaldı mı acaba, diye merak ettim doğrusu.

AYDINLIK GAZETESİ MESELESİ

İnanancın olsun ki, Ferdaciğim, Aydınlık’taki ‘Öcalan’ yazılarının tek bir kelimesini okumadım. Okumam da. Aydınlık’ı tıklamaya bile tahammülüm yok. Belki sen sonuna kadar okumuşsun (hali ruhiyenden okuduğunu tahmin ediyorum) …  Kandil de okumuştur ama yanıt vermiyor.  Aydınlık meselesini retorikle geçiştirmek, işi ‘üç maymun’a bağlamak siyasi bir tavır değildir. Allahına, Kitabına!..

Aydınlık’tan başlayarak yaptığın manipülasyonların biri de şu:
Diyorsan ki; “Kürt Halk Önderi Öcalan ve PKK yetkilileri ise, Beşikçi’nin tüm saldırı ve hakaretlerine rağmen, bir tek gün saygısızlık yapmadılar. Onun aleyhine tek bir incitici, rencide edici söz sarf etmediler. Beşikçi, bu inceliği ve nezaketi de doğru okumadı.”Olmadı işte, doğruyu söylemiyorsun. Sayın Öcalan, Beşikçi’yi Ziya Gökalp’a benzeterek ‘itibarsızlaştırmadı’ mı? PKK ‘sosyal medya’sından adresimize transfer edilen ‘Beşikçi hakaretleri’ni silmekten yorulduk be, kardeşim.

BİR DE KP’YE SALDIRMIŞSIN

Şöyle demişsin:
“Söz gelmişken, Beşikçi’nin anlattıkları kadar referansları da şaibeli ve bozuktur. Kurdistan Post, Rizgarionline ve Aydınlık Gazetesi… Kendisi bunlara inanabilir, güvenebilir, önemseyebilir. Ancak Kürt halkının, PKK ve Kürt Halk Önderi Öcalan’a düşmanlığı sabit olanlara inanmayacaklarını da artık anlamalı.”
Ayıp oluyor. KP editör ve yazarlarından biri olarak Öcalan’a hiç ‘düşmanlık’ yapmadım. Her kelimemiz tespitli ve sabittir.

İnan ki, sen yarın siyaset icabı (bunu hep yapıyorsunuz ya!...) Aydınlık’la bütünleşebilirsin, bizler asla!
Bir de, lütfen, lütfen ha, Google’de Resimler bölümüne girerek ‘Ferda Çetin’ yaz. Önce senin YÖP'deki değil KP'deki yazıların çıkacak. (hata etmişiz meğerse):

SON:
Kürdistan’ın Sarı Hoca’sına “Deyim yerindeyse kırk yılda Kürt halkı ile kurulan dostluk bağları, bir kaç yıl içinde tuz buz edilmiş, Kürt halkının karşıtı bir pozisyona dönüşmüştür.” demişsin. Sen kimsin be…
“Kürd halkı adına” konuşma yetkisini nereden alıyorsun?

Dağda da böyleymişsin, meğerse. Bunu eski gerillaların hafızaları, bir de kanlar akan Zap suları biliyor…PKK’deki değerli arkadaşlar seni ‘basın tetikçisi’ yapmakta büyük hata etmişler.

Yazının başında “Bir örgüt, teşkilat, özgürlük hareketi; milyonların gönlünü fethetmiş bir şahsa karşı cephe açmamalı. Açarsa, yanar” demiştik. Bir de Ferda Çetin üzerinden cephe açarsa, iki kat yanar.

Kaynak: Kurdistan Post



Hiç yorum yok: