8 Haziran 2014 Pazar

Sait Faik…



 Dr.İsmet Turanlı

 Geçen hafta 60 sene önce İstanbul Universitesi Tıp fakültesinden mezun olan arkadaşlarımızla Büyükadadaki Anadolu klübünde buluştuk. Büyükadaya komşu Burgaz adasında Türkiyenin yetiştirdiği en beğenilen hikaye yazarı Sait Faik’in evini ziyaret etmek için adada bir gün daha kaldım. Arkadaşların o yazarımıza hassasiyet göstermemeleri beni üzmüştü. Bir hafta sonra Yaşar Kemalle (evliliğimin 50 inci yılını kutlamak için) Büyük kulüpte buluşduk. Sait Faiki andık. Eşi Ayşe Baban ve Kölnden jurnalist Osman Okkanlada birlikte idik.

 Bir hafta sonra Antalyada bir meslektaşın professör oluşunu, diğer bir meslektaşında organ tranplantationu mevzuunda doçent oluşu yemeğine davetliydim. Orada da Sait Faik’in pek tanınmadığını öğrendim. Eskiden hekimler in edebiyata düşkün olduklarını bilirdim. 50 li senelerde bir gün acilen Ankaraya gitmem icap etmişti. Mavi tren çalışırdı gündüzleri İstanbul ve Ankara arasında. Karşıma edebiyatımızın, siyasetimizin büyüklerinden Halide Edip Adıvar oturmuştu. Ona bir ara yeni genç edebiyetcıları sordum. Orhan Veliyi, Sait Faik’i, Cahit Sıtkı hakkında düşüncelerini sordum. Cevabı beni şoke etmişti. Onları tanımadığını söyledi. Robert Kollejde İngiliz edebiyatı hakkında öğretim üyeliği yapıyordu. Bugün bukadar problemlerimiz varken Sait Faik’i nereden çıkardın diyenler olur. Ben talebe iken onun hikayelerini, son zamanlarında yayınladığı şiir kitablarını okumuş, Burgaza gidip onun adanın tepesinde martı ve karga yumurtaları topladığını duymuş, gidip oraları gezmiştim.

Onun yazdığı Yorgonun meyhanesinin yerinde ki restoranda balık yemek istedik. Bize hizmet eden garsonların Diyarbakırlı, Dersimli, Muşlu, mardinli olduklarını duyunca adada Rumların olup olmadıklarını sordum. Adada Türk emeklilerinden gayri sadece Kürtlerin ekseriyette olduğunu söylediler.

Almanyada her seviyede , nereye gitsem Türkiyelilere rastlıyorum. Türkiyedede nereye gitsem heryerde Kürdistanlılar mevcut. Bahçeli Fıratın ötesine gitmeyerek mermleketi bölmüş, öyleki batıdada Kürtler her tarafa yayılmış.  Fazıl Say’ın Sait Faik kompozisyonunu 60 ıncı ölüm yıldnümünde,Burgazda ve Zorlu centerde bugünlerde icra edeceğini internetten duydum. Sait Faik’i münevverlerimiz pek takdir etmeyebilirler, fakat USA da Mark Twain hikaye yazarları derneği ödüllendirmişt.

Bizdede şimdi Hikaye yazarları arasından SAİT Faik ödülü verilmektedir. Şiiri, hikayeyi, müziği sevemeyenler ruhlarını ne şekilde beslerler merak ediyorum. Geçen hafta kalça kırığımı kontrol için hastanede röntgen uzmanı meslektaşın bana yaptığı hitabet tarzı onun şiir okumadığı intıbaı yarattı. Sait Faik’in hikayelerinde şiirsel bir ifade vardı. ‘’ Otur şuraya babalık.’’’’ Çıkar pantolununu, uzan şuraya’’diyerek hitap etti.. Benden 30-40 yaş genç olduğunu tahmin ediyorum. Bizde Nezihe Meriç, Almanların Heinrich Böll de hikayelerinde ayni tarzı kullanmıştır. Gençliğimizde Panait İstratinin hikayelerine bayılırdık. Nobelli Romain Rolland onun eserlerini fransızcaya tercüme etmiştir. Varlık yayınlarıda onun eserlerini bize kazandırmıştır.


 Antalya. 08.06.14

Hiç yorum yok: