11 Kasım 2014 Salı

2014, Erivan Konferansı...



 



Salamoun Jabbour

Ermenistan (Erivan ) Alevi Zaza Konferansı.

25-28 Eylül’de Erivan’da  gerçekleşen Konferansta, Dersim Alevilerini, Arap Alevilerini, Soykırımdan dolayı Alevileşen Ermenileri temsil eden  kurum ve aktivistler, Erivan State Üniverisitesi Oriantalist bölümünden İranlı , Ermeni Profösör, Akedemisyen ve araştırmacılar  katıldı.Konfrans iki gün sürdü.Çalışmalar  Ermeni ulusal basın ve yayın tarafından Ermani halkına ulaştırıldı.

İlk defa Ermenistanı görmeme rağmen, Ermeni halkının siması misafirperverliği beni hiç şaşırtmadı.Aynı toprakların  ve ortak kaderin farklı iki halkıydık. Ermneilerin Kilikya bizim Liwa İskenderun dediğimiz coğrafyadan olduğumu söylediğim isatnbullu Ermeni bir amca canım benim deyip, bana sarılması bende uzun zaman ayrı düştüğüm bir akrabamın bana sarılmasından farksızdı.

Konferansta tartışmalar bazen alevleniyor, bazen de ayrıntılar arasında dikkatlerin kaybolmasına neden oluyordu.Aşiret kültürüne  yabancı olan  Arap Alevilerin de, dersim Alevilerine ilişkin aktarımlarda çok yoğun aşiretler konusu ve etkileri konuşuldu. Zazaların bilindiğinin tersine çoğunluğu sünni kökenli olduğu belirtildi. Üstüne basa basa, Dersim Alevilerinin etnik kökeni Kürt olmadığı ve İslam dışı bir inanç olduğu üzerinde duruldu.Kürtlerin Halklara yaklaşımı ve son politik tavırları kitleler ve halklar nezdinde çok sert tepkilere neden olduğunu bu konferansta çok bariz bir şekilde tanık oldum.

Orginizasyonu çok iyi programlayan komite, pazar gününü dinlenmemize ve tarihi bölgeleri tanıtmaya ayarlamış. Ermeni, Suryani soykırım anıtlarını, Tarihi kilise ,tapınak, Erivan ve çevresini gün boyunca dolaştık.Suryani Jenosidinden kaçmış ve  Ermenistanda 6 köy oluşturmuş  Suryani halkını ziyaret ettik. Köylülerle Suryanice konuşan İbrahim arkadaşın aralarında geçen diyaloğun çoğunu anladım dil akrabalığı ve halkın samimi sıcak ilgisi beni uzak kaldığım topraklara gelip götürdü. Ziyret ettiğimiz köy muhtarının küçük sevimli  köpeğinin adı Bedirhan’dı.Bu isme şaşırmamak elde değildi. Bedirhan bir Kürt aşiretinin  lideri isyan etmiş daha sonra teslim olmuş Osmanlı adına halkına , hiristiyanlara ve Suryanilere soykırım yapmış , 1800 lü yıllarda dönüp dolaşmış Ermenistanda ,Suryani köyünde bir köpeğe isim olmuş bir şahıs.

Arap Alevilerine ilişkin sunumum konferansın ikinci gününe denk geldi.İmam Hasan Askeri’den, Hamadani devletine, Yavuz Sultan Selim katliamından ve bugün Suriye’de kardeşlerimize uygulanan soykırma kadar uzanan kısa bir tarihçe, Arap Alevilerinin yaşadığı alanlar ve tahmini nufusları hakında aktarımda bulundum. Son olarak Suriye’deki kardeşlerimize ilişkin onların dört yıla yakın savaş konusunda görüşlerimi aktardım. Direniş ruhunu elde tuttuklarını son nefere kadar savaşacaklarını milyonlarca göçe rağmen Alevilerin ülkelerini terketmediklerini belirttim. Beni şaşırtmayan şey ne Ermenilerin, ne de Türkiyeli Alevilerin hakkımızda hiçbir şey bilmedikleridir.Yanılmıyorsam uluslar arası platformda ilk kez Arap Alevileri olarak kendimizi ifade ediyorduk.

Biz ezilen halkların farklılıklarımıza rağmen ortak düşmana karşı mücadele edebileceğmize inancım daha da somutlaştı. Bunu da söylemeden geçmek olmaz. Ermeni mutfağı ve mezeler aynı bizimki gibi, farklı olan şey bizim illegal Boğma Rakısna rakip meşhur Ararat konyağı on yıllık ve otuz yıllık piyasada mevcut. Övgüyü hakeden bir kalite.

Hiç yorum yok: